Ege'de öğrendiler Tunceli'ye taşıdılar

Ege'de çapa yaparak geçinmeye çalışan Mardinli iki kız kardeş, burada öğrendikleri seracılık işini Tunceli'ye taşıdı.

Ege'de öğrendiler Tunceli'ye taşıdılar
Ege'de öğrendiler Tunceli'ye taşıdılar
GİRİŞ 08.05.2016 13:27 GÜNCELLEME 08.05.2016 13:28

Mardinli Hamdiye ve Leyla Başaran kardeşler, Tunceli'de kiraladıkları 30 dönüm arazide seracılık yaparak 20'li yaşlarda işlerinin patronu oldu. Leyla Başaran: "Okumayı çok isterdim ama hayat bizi çalışmaya mecbur etti." Hamdiye Başaran: "Ege tarafında domates toplayıp çapa yaptık. Kazancımızın karşılığını alamıyorduk, sürekli eziliyorduk. Kendi işimizi yapmaya karar verdik"

Kiraladıkları 30 dönüm araziye kavun, karpuz ve sebze eken Leyla (20) ve Hamdiye  Başaran (23) kardeşler, bu sayede tarım işçiliğinden kurtulup genç yaşlarında  kendi işlerinin patronu oldu. Mardin'in Derik ilçesinde yaşayan Leyla ve Hamdiye Başaran, sekiz  çocuklu ailenin ortanca çocukları. Babaları trafik kazası geçirince okulu bırakıp  çalışmak zorunda kalan ve küçük yaşta evin yükünü omuzlarına alan iki kız kardeş,  önce Ege bölgesinde mevsimlik işçi olarak çalışmaya başladı. Yeteri kadar gelir  elde edemeyen Başaran kardeşler, seracılık yapmaya karar verdi. Tunceli'nin İnönü Mahallesi'nde kiraladıkları araziye kavun, karpuz ve  sebze eken Başaran kardeşler, bu sayede biri askerde ikisi okuyan kardeşlerine  bakıp evi geçindiriyor.

"Gazeteci olmak isterdim"

Küçükken gazeteci veya fotoğrafçı olup diyar diyar gezmeyi hayal  ettiğini söyleyen Leyla Başaran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının  geçirdiği  trafik kazası sonucu engelli kalması nedeniyle okulu bırakıp çalışmak  zorunda kaldığını belirtti. Başaran, kendisi gibi okulu bırakıp çalışmak zorunda kalan ablasıyla  evin geçimini üstlendiklerini ifade ederek "Kavun ve karpuz ekiyoruz, bitkilerle  uğraşıyoruz. Ürettiklerimizi buradaki market ve komisyonculara satıyoruz. Yabancı  olduğumuzdan ilk sene bayağı sıkıntı çektik. Diğer illere götürmek zorunda  kalıyorduk. İnşallah bu sene bunu yaşamayız." dedi.

"Buradaki her şeyi ben ve kardeşim yaptık"

Hamdiye Başaran ise okumayı çok istediklerini ancak maddi durumlarının yetersizliği nedeniyle çalışmak zorunda kaldıklarını belirterek, seracılıkla  evlerini geçindirdiklerini söyledi. Başaran, "Biz ilkokula giderken babam trafik kazası geçirdi. Maddi  durumumuz yoktu, gelirimiz yoktu, çalışmak zorunda kaldık. Okuldan ayrılmak  zorunda kaldık. Okumayı çok isterdik." diye konuştu.

Uzun süredir bu işi yaptıklarını kaydeden Başaran, sözlerini şöyle  sürdürdü:  "Sezonluk gelip böyle kavun, karpuz ve sebze ekiyoruz. Buradaki her  şeyi ben ve kardeşim yaptık. Ablam arada sırada bize yardım etti. Üçümüz yaptık.  Bu sera işi de erkek işidir, kadınlar pek yapamaz. Sürekli kürek çalıştırmak  zorunda kalıyoruz. Babam rahatsız olduğu için bize çok yardım edemedi. Tamamen  kendi imkanlarımızla yaptık. Bir hafta içerisinde bu serayı yaptık ama hala çok  işi var."  Para kazanmak için ürünlerin çıkmasını bekleyen Hamdiye Başaran,  insanın isteyince her işi başarabileceğini vurguladı.

KAYNAK: AA