Işık, 107 fabrikanın açılışını yaptı

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, son zamanlardaki iş kazalarına ilişkin, “Antalya’daki kazan patlamasında 3 kardeşimiz de hayatını kaybetti. Allah hepsine rahmet eylesin. Bu sürdürülemez bir şey. Son yaşanılan kazalarda insanların ödediği bedel o kadar ağır ki. En büyük bedeli ödeyen yakınlarıdır” dedi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, İzmir Ticaret Odası'nın kurduğu İTOB Organize Sanayi Bölgesi'nde 107 fabrikanın açılışını yaptı, İzmir Bilimpark'ın temel atma törenine katıldı.

Törenin ardından konuşan Bakan Işık, hükümet olarak mutlaka yerli, yenilikçi ve yeşil üretimi hayata geçirme hedefinde olduklarını belirterek, “Yerli üretim için yerli kullanımız özendireceğiz. Bütün kamu kurumlarından istediğimiz yerli üründen yana tercih kullanmalıdır. Yenilikçi üretimi hayatımızın her alanına yaygınlaştırmalıyız. Ne üretiyorsak daha yenisini, güzelini üretmenin gayreti içinde olacağız. Bu bizim yaşam biçimimiz olacak. Üretim yaparken insana ve çevreye saygıyı elden bırakmayacağız. Daha fazla kazanma hırsı işçimiz can güvenliğine tehdit oluşturmayacak. Antalya’da kazan patlamasında 3 kardeşimizi hayatı n kaybetmiş. Bu sürdürülemez bir şeye. Eğer üretim anlayışımız insana faydalı değilse kimseye hayrı olmuyor.

Son yaşanılan kazalardan dolayı iş güvenliğini ihmal edenlerin yüzünden insanların ödediği bedel o kadar ağır ki. O insanların ödediği bedelden çok daha ağırını onların yakını ödüyor. Bu yüzden yeşil üretim çok önemli. Üretirken insana, çevreye saygılı olacağız. Havaya, çevreye zarar veren üretime ‘evet’ demeyeceğiz. Bunu yaparken de bir takım güç odaklarına dikkat edeceğiz. Yerli üretimden başka çaremiz yok. Bunu yaparsak Türkiye’nin önünde kimse duramaz. Mutlaka iddialı olmalıyız. Geleceğin dünyasında iddialı olmak bilim ve teknolojide, Ar-Gede güçlü olmakla mümkün olacaktır. Artık Türkiye içi boş kavramları bırakıp bunların üzerine yoğunlaşmalı” dedi.

“TEĞET GEÇER, ALAY KONUSU OLDU”

İzmir’de 107 üretim tesisinin açılışını yapmanın çok büyük heyecan olduğunu söyleyen Bakan Işık, görevlerinin hizmet vermek olduğunu ve hizmetlerinin lütuf olmadığını söyledi. Işık, “2008 krizi üretimin değerini bir kez daha bütün çıplaklığıyla ortaya koydu. ‘Biz finansla büyürüz’ anlayışı 2008’de sert şekilde duvara tosladı. 2008 krizine kadar üretime ağırlık veren Almanya ve Güney Kore krizden en az etkilenen ülkeler oldu. Buna mukabil ‘Finans merkezi olacağım’ diyen İngiltere gibi ülkeler ağır bedelli ödedi” şeklinde konuştu.

AK Parti olarak üretimi en üst düzeye koyduklarını söyleyen Işık, “2008 yılında ilk defa bir hükümetin kendi çıkarmadığı bir krizle boğuşmak zorunda kaldı. O dönem Başbakanımız o dönem ‘Kriz Türkiye’yi teğet geçecek’ dediğinde maalesef pek çok kişi alay etti. Aynı insanlar ‘Evet Recep Tayyip Erdoğan haklı’ demek zorunda kaldı. Eğer bir ülkenin ekonomisi üretime dayalı olursa ve makro ekonomik dengelerle üretim birleşirse o zaman krizlere dayanıklı yapı oluşuyor. 2008 krizini atlatmamızın altında da bu anlayış yatıyor. Artık bütün dünya bu noktaya geldi. Bütün ülkeler yatırımcı çekmenin gayreti içinde. Bundan sonra üretime dayanmayan ekonomilerin sürdürülebilir bir başarı sağlaması çok mümkün gözükmüyor. Özel sektör mantığıyla büyümeyi önüne koyan bir anlayışa sahibiz” diye konuştu.