Irak petrolü ile ilgili Yıldız'dan açıklama

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Irak petrollerinin Bağdat'ın haberi olmaksızın yurt dışına aktarıldığına yönelik iddialarla ilgili, "Ceyhan'dan bir varil dahi petrol geçmiş olsa bu Bağdat hükümetine aktarılacak. Ne kadarlık bir satış yapılmışsa bu kendilerine bilgi olarak aktarılıp günlük dekontlarla birlikte verilecek" dedi.

Yıldız, Kayseri temasları kapsamında şehir tiyatrosunda Kocasinan Belediye Başkan Adayı Mustafa Çelik'in proje tanıtım toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Bir gazetecinin "Irak petrollerinin Bağdat'ın izni olmadan yurt dışına aktarıldığı yönünde haberler olduğunu hatırlatıp görüşlerini sorması üzerine Yıldız, şu anda Ceyhan'da Kuzey Irak'tan sevk edilen 425 bin varil civarında petrol biriktiğini söyledi.

Bir varil bile petrol geçmiş olsa Bağdat'ın bilgisine sunulacağını ifade eden Yıldız, ücretlendirilmesiyle ilgili hususta da Bağdat'ın bilgisi olacağını, dekontların oraya gönderileceğini vurguladı.

Bakan Yıldız, şöyle devam etti:

"Bugün çok ciddi manadaki ham petrolün Bağdat'ın izni, bilgisi olmaksızın aktarıldığını duydum. Başından beri söylüyorum Bağdat merkezi Irak Hükümetinin başbakan yardımcısı sayın Şehristani ve petrol bakanı Rüyabi ile yaptığımız görüşmeler var. Biz şunu söylüyoruz, Ceyhan'dan bir varil dahi petrol geçmiş olsa bu Bağdat hükümetine aktarılacak. Ne kadarlık bir satış yapılmışsa bu kendilerine bilgi olarak aktarılıp günlük dekontlarla birlikte verilecek ve aynı şekilde Türkiye'deki bankalarda bunların bloke edilmesiyle alakalı hususlar bilgilendirilecek. Bu petrol Türkiye'nin petrolü değil Irak'ın petrolü. O yüzden tabiki Irak'ın gelirleriyle alakalı hususta Bağdat'ın bilgisi olacak. Şu ana kadar Ceyhan'dan sevk edilmiş petrol söz konusu değildir. Ama bundan sonra sevk edilmeyecek anlamına gelmez. Biz bütün bilgileri Bağdat'la paylaşmış olacağız."

Yıldız, "5 bakandan oluşan jeotermal kurul oluştu ve bu kurulun bazı ÇED kararını devre dışı bırakacağına yönelik çeşitli açıklamalar var" yönündeki başka bir soru üzerine olayların saptırılmaması gerektiğini söyledi.

Türkiye'de 3 medeniyetin kurulup yıkıldığı bir bölgede tarihi varlıklar, kültür varlıkları, sit alanları, kıyı şeridindeki kumsallar, orman alanları, mera vasfını kaybetmemiş araziler gibi 19 kadar zenginliğin bulunduğunu dile getiren Yıldız, şöyle devam etti:

"Biz enerji sektörüyle alakalı herhangi bir yatırımımızın yine enerji sektöründeki diğer bir yatırımımızla çakışmamasını istiyoruz. Diyelim ki çakıştı, bir yerde baraj kuracağız onun altında da maden var. Bu durmda hangisi ülkemizin yararınaysa biz onu değerlendireceğiz veya bir yatırım yapıyorsunuz jeotermal ruhsatıyla çakıştı o zaman yine Türkiye'ye en faydalı ve en yüksek geliri hangisi oluşturuyorsa onu kullanmamız lazım. Bu kanun maddesi onu içermektedir. Herhangi bir ÇED kanunu bypas etmeyle alakalı bir husus değildir."

Madencilik ve Hidro Elektrik Santrali ile alakalı bir çakışma varsa bunu 3 bakanın ortak imzasıyla kurul kararına sunduklarını belirten Yıldız, "Buradada öyle olacak. Bir çakışma varsa mahkemeye gitmeden önce oradaki yatırımcımızın mağdur olmamasını teminen o kararı vereceğiz. Açıkça söyleyim 3'üncü havalanın yerinde kömür ocakları var. Orada yaklaşık 2 milyar liralık kömürümüz var. Ama oraya yapacağımız yatırım bunun çok daha üzerinde Türkiye'ye prestij kazandıracak ve gelir getirecek. 3'üncü havalanıyla alakalı bu yapının kurulması için biz orada yine benzer bir kurul kararıyla onu geçiyoruz. Bir kurul kararı alıyoruz. Kalkınma ve Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanlığı ve bizim imzamızın olduğu kurul kararı alıyoruz. Aynı şeyi jeotermal içinde uygulamak istiyoruz. Mevzu bundan ibarettir" şeklinde konuştu.