Sayıları 14 yılda ikiye katlandı

2002 yılında 37 olan faal tersane sayısı 2016 sonu itibarıyla 79'a ulaştı

Sayıları 14 yılda ikiye katlandı
Sayıları 14 yılda ikiye katlandı
GİRİŞ 25.02.2017 13:11 GÜNCELLEME 25.02.2017 13:11

Gemi Sanayicileri Derneği (GESAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Gökalp, 2002 yılında 37 olan faal tersane sayısının geçen yılın sonu itibarıyla 79'a ulaştığını bildirdi. Gökalp, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin geçen yıl gemi ekipman ihracatının 49 milyon dolar civarında gerçekleştiğini söyledi.

Avrupa'nın pastadan aldığı payın büyüklüğüne dikkati çeken Gökalp, Avrupa'daki 22 bin 412 gemi ekipmanı firmasının 241 bin kişiyi istihdam ederek 12 milyar avro ihracat yaptığının altını çizdi. Türkiye'nin 2002 yılında 37 olan faal tersane sayısının, 2016 yılı sonu itibarıyla 79'a ulaştığını belirten Gökalp, "Tersanelerimiz Marmara ve Batı Karadeniz'de yoğunlaşmış olup, 49 tersane de yatırım aşamasındadır." şeklinde konuştu.

Gökalp, 150 bin çalışanı ile sadece ticari gemi inşa eden 300 Avrupalı işletmenin ulaştığı toplam üretim değerinin ise 35 milyar avro olduğunu vurguladı. 2015 yılında global tersane üretiminin tanker ve gaz sektöründe yaşanan talepler sonucu 36,9 milyon kompanse brüt ton (CGT) tonaj teslimi ile son 5 yılda ilk defa yüksek değerde olduğunu belirten Gökalp, şunları kaydetti:

"Çin ve Güney Kore tersaneleri CGT bazında global üretimin her biri yüzde 35'ini, Japon tersaneleri yüzde 18'ini karşılamışlardır. Kore tersaneleri Çin'in piyasa payını artırmasına rağmen büyük tonajlı tanker ve mega konteyner gemisi siparişlerinde en büyük paya sahip olmaya ve tanker ve gemi inşa piyasası 28 taşıyıcı yapımı yönünden baş aktörlüğe devam etmektedirler. Çin tersaneleri 8-12 bin TEU konteyner siparişlerinin yüzde 64'üne sahip. 2015 yılında Japonya yüksek inşa kalitesi ile siparişlerde artış sağlayan, büyük çapta yeni inşa yatırımı yapan ve 2012-2015'te global kontratların yüzde 20'sine sahip olan tek ülke konumundadır."

2023 yılı 500 milyar dolarlık ihracat hedefine en önemli katkının denizcilik endüstrisi tarafından yapılabileceğini belirten Gökalp, "Denizcilik sektörünün bu hedefi baz alarak ihracat odaklı, teknoloji temelli bir çalışma içinde olacağını düşünüyoruz. Dünya gemi inşa sanayisi, çevresel duyarlılığı yüksek, denizlerde kaza ve kirliliği minimize edecek teknolojiler ve ürünler üzerinde çalışıyor." diye konuştu.

 "ASKERİ GEMİLERİ İHRAÇ EDERSEK 2023 HEDEFİ İÇİN 10 MİLYAR DOLAR KÜÇÜK KALIR"

 Türkiye Gemi İnşaa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kıran ise "Dünyadaki gelişmiş ülkelerin ortak özelliklerine baktığımızda deniz kuvvetlerinin çok ileri düzeyde olduğu görülüyor. Bugün Türkiye olarak geldiğimiz noktada, sayın cumhurbaşkanımız önderliğinde hayata geçirdiğimiz MİLGEM projesinin Türk gemi inşa sanayisi tarafından Türk deniz kuvvetlerine kazandırılması birçok ön yargıyı yıktı." ifadelerini kullandı.

Kıran, "denizlere hakim olan cihana hakim olur" sözünün kendisi için anlam ve değerinin çok büyük olduğunu söyledi. Savunma Sanayi Müsteşarlığının peş peşe askeri gemi ihalelerine çıktığını belirten Kıran, "Çünkü bu konuda Türk tersaneleri önemli bir imkan ve kabiliyete ulaştı. Şu an yüzde 60-65'e varan yerli katkı oranı, gönül ister ki yüzde 100'e ulaşsın, bu gemilerin içindeki tüm donanımlar ve sanayi ürünleri Türkiye'de üretilsin. Yan sanayi anlamında da önemli gelişmeler olduğunu görmek bizi daha da umutlandırıyor." dedi.

Türkiye'nin deniz gücü olarak her alanda imkan ve kabiliyetlerini yükseltmesi gerektiğine inandığını kaydeden Kıran, şunları kaydetti: "Yenilikçi Türk tersanelerinin tecrübelerini kullanarak farklı pazarlarda da etkin olacağını düşünüyorum, öncelikle off-shore sanayi bizim geleceğimizde çok önemli bir yer teşkil ediyor. Türkiye olarak Akdeniz ve Karadeniz'in altı keşfedilmeyi bekliyor. Sahip olunacak değer ülkemize çok ciddi bir ivme kazandıracak. Bu teknolojiye sahip olmak için dersimize daha iyi çalışmalı yani proaktif olmalıyız. Off-shore platformlarına destek veren gemileri inşa ettik, bu platformların bakım ve tamirlerini gerçekleştirdik. Şu an düşük petrol fiyatlarından dolayı bu alandaki işler durmuş gibi görünse de, fiyatlar yükseldiğinde Türk tersanelerinin bu pazara hazırlıklı olması oldukça önemli.

Bunun yanında, inşa ettiğimiz askeri gemileri ihraç da edebilirsek 2023 için belirlenen 10 milyar dolarlık hedef bizim için çok küçük kalır. Güçlü bir Türkiye için güçlü bir denizcilik sektörü olmazsa olmaz. Bu doğrultuda hepimiz yorulmadan çalışıyoruz. Biz devletin çizdiği yolda ilerleyerek yatırımlarımıza süratle devam ediyoruz.

Oluşturduğumuz heyetler kanalıyla yurt dışına düzenli ziyaretlerimizi yapıyor ve dışarından gösterildiği gibi bir Türkiye olmadığımızı tüm muhataplarımıza anlatıyoruz. Ayrıca, uluslararası fuarlar da farklı pazarlara ulaşma noktasında en önemli araçlarımız. GİSBİR olarak bu tür etkinliklere destek oluyor ve mutlaka içinde yer alıyoruz. Dünya denizcileri olarak, 21-24 Mart'ta İstanbul Pendik Green Park Convention Center'da yapılacak 14. Uluslararası Exposhipping Denizcilik Fuar ve Konferansında buluşacağız ve yeni ticari iş birlikleri ile bilgi paylaşımları gerçekleştireceğiz."

Kıran, yeni inşa edilen küçük teknelerde KDV ve ÖTV'nin kaldırılma konusunun dünya ölçeğinde rekabetçiliğin artırılması, özellikle yerli talebin Türkiye'nin imkanlarıyla karşılanması açısından önem arz ettiğini belirtti.

Kıran, "Daha önceleri yabancı bayraktan da faydalanarak yurt dışından daha uygun maliyet koşullarında temin edilen bu teknelerin artık aynı şartlarda yurt içinde yapılmasının önü açılmıştır. Bu sayede bu teknelerin yapımına yönelik yerli malı üretimi ve istihdamın artacağını değerlendirmekteyiz." diye konuştu.