Dönerin ‘'Ağababa''sı formülünü açıkladı

Ucuz yemek sektörünün kurbanı olan döner ''Ağababa'' markası altında unutulan lezzetine geri kavuşuyor... Ünü her geçen gün daha geniş kitlelere yayılan mekan ünlülerin de uğrak adresi haline dönüşüyor.

Dönerin ‘'Ağababa''sı formülünü açıkladı
Dönerin ‘'Ağababa''sı formülünü açıkladı
GİRİŞ 07.05.2014 16:27 GÜNCELLEME 08.05.2014 13:58

Bir zamanlar tadına doyulmadan yenilen yemeklerin tadı, maalesef daha fazla kazanç arzusu yüzünden gün geçtikçe bozularak yerini yenildiğinde ağızda hiçbir anlam ifade etmeyen tatlara bırakıyor. Her ne kadar bu tarz uygulamalar yaygın olarak kendini gösterse de bazı firmalar ise tüm şartlara inat kendi cebini doldurmaktan ziyade önceliği yiyenin ağzında kalan tada veriyor.

İşte bu tip işletmelerden biri de İstanbul'un Anadolu Yakası'nda bulunuyor...

18. YY'dan beri büyük bir keyifle yenen ancak son yıllarda uluslararası hamburger markaları karşısında ucuz yemek sektörünün kurbanı olan döner, Ağababa markası altında adeta yeniden hayat buluyor.

'Ağababa' ''İlk erkek evlada verilen isim'' anlamına geliyor. İşletmenin kurucusu Malatyalı 5 çocuklu ailenin en büyük oğlu olan Himmet Polat... Polat, evin ilk ve erkek çocuğu olması yüzünden kendisine yüklenen sorumluluğu markasına da yansıtmış. Uzun yıllar yemek sektöründe hizmet veren Polat, yemek alanındaki deneyimini gelen yoğun istek üzerine 2010 yılında restorancılık alanına da aktarmış ve bu alanda da kendisine güvenenlerin yüzünü kara çıkartmamış.

ÜNÜNÜ DUYMAYAN KALMADI!

Çevre illerden döner yemeye gelen var

Ümraniye'nin İMES bölgesinde bulunan ve sunduğu hizmet ile eşsiz tatlardan ötürü çok kısa bir zaman içerisinde piyasada adından sıkça söz ettiren Ağababa Döner'in ününü neredeyse duymayan kalmamış. Oyunculardan, sporculara, iş dünyasından siyasetçilere kadar birçok kesimden yüzlerce ünlü ismin uğrak adresi haline dönüşen mekâna sırf döner yemek için bile Ankara, Bursa, Kocaeli ve Edirne gibi çevre illerden birçok müşteri geliyor.

 

400 KİŞİLİK DEV SALON TIKA BASA DOLUYOR

Öyle ki; 400 kişilik dev bir salonla hizmet veren Ağababa Döner'de günün belli saatlerinde yer bulmak neredeyse imkânsız. Ortalama 70 personelin hizmet ettiği mekânda her gün binlerce kişi ağırlanıyor. Öte taraftan mekâna ulaşamayanlar için de ciddi bir motosiklet filosuna sahip paket ekibi bulunuyor. Özel taşıma haznelerine sahip motosiklet ekibi ile Ataşehir, Çekmeköy, Ümraniye ve Sarıgazi gibi çok geniş bir alana rahatlıkla servis hizmeti verilebiliyor.

GÜNDE 200 KG DÖNER TÜKETİLİYOR

Her biri alanında deneyimli onlarca ustanın çalıştığı mekânda günde ortalama 200 kg döner tüketimi gerçekleşiyor. En az döner kadar iddialı oldukları başka bir alanda kebap. Her türlü kebabın yapıldığı mekânda öğle yemeklerinde döner ve kebabın haricinde 14 çeşit de sulu yemek çıkıyor. Sabahları için ise isteyene benzersiz bir kahvaltı sofrası açılabiliyor.

TÜM SÜRECİ ''AĞABABA'' KENDİSİ YÜRÜTÜYOR

Etler Çanakkale ve Balıkesir'den özenle seçiliyor

Yiyenlerin ağzında eşe dosta anlatacak eşsiz bir lezzet bırakan meşhur Ağababa dönerinin etiyle ilgili tüm süreci Himmet Bey kendisi yürütüyor. Ağırlıklı olarak Çanakkale'nin Biga, Balıkesir'in ise Gönen ilçelerinden getirilen genç ve diri danalardan et seçimi yaptığını söyleyen Polat, bu bölgelerden gelen hayvanların etlerinin yumuşak ve lezzetli olduğunu belirtiyor.

FORMÜLÜNÜ AÇIKLADI

Et seçiminin ardından dönere gerçek kimliğini kazandıran sos ve karışımlar da Himmet Bey'in elinden geçiyor. Dönerin bütününde yüzde 20 kuzu döşü ile yüzde 7 kuzu kuyruk yağı kullandıklarını belirten Polat, geriye kalan yüzde 73'lük kısmını ise dana tranç ile tamamladıklarını belirtti. Sos konusunda ise rendelenmiş soğan, tuz, zeytinyağı ve soda ile taze sağılmış sütü karıştırarak bu karışımı elde ettiklerini söyleyen Polat, dönere takılacak etleri 24 saat sosun içinde beklettikten sonra ocağa aldıklarını dile getirdi.

LEZZETLİ DÖNERİN PÜF NOKTALARI

Dönerle ilgili püf noktaları da paylaşan Polat, lezzetli bir dönerde yapılacak sosa konulan baharat tadının etin tadının önüne asla geçmemesi gerektiğini ifade ederek, ''Döneri yediğiniz zaman et kokusu gelecek. Baharat kokusu et tadının önüne geçiyorsa o zaman anlayın ki baharat kötü etin tadını kapatmak için kullanılmıştır.'' diyor. Yemek tarafında da asla yemeklere bulyon gibi katkı maddeleri koymadığını ifade eden Polat, gerekli tüm tatlandırıcıları gıdaların kendi özleri ile karşıladıklarını söylüyor.

20 TL'YE RAHATLIKLA DOYULABİLİYOR

Kalite ve hijyen noktasında hiçbir şekilde ödün verilmeyen mekanda bir kişinin karnını doyurmasının maliyeti de bütçeleri zorlamayacak şekilde planlanmış. Ortalama 20 TL ile çorbası, salatası ve içeceği ile dönerini yiyen vatandaş karnını rahatlıkla doyururken, sınırsız çay ikramı ile de yemek sonrası keyif yapıyor.


 
KÜNEFE HATAY'DAN

Tatlı noktasında da hiç bir detay göz ardı edilmemiş. Kadayıftan kabak tatlısına kadar birçok tatlı çeşidinin yer aldığı menüde en özel tatlı künefe olarak ön plana çıkıyor. Çünkü künefeler Hatay'dan özel olarak getiriliyor. Peyniri ve kadayıfıyla tamamen özel olan bu tatlının sadece şerbetlemesi İstanbul'da yapılarak servis ediliyor. Böylelikle Ağababa Döner müşterilerine İstanbul'da orjinal Hatay künefesi yemenin ayrıcalığını yaşatıyor.

GÜN SONUNDA HERKES DOYUYOR

Gün sonunda takılan dönerin yüzde 99'u bitmiş oluyor. Yemek bölümünde ise kalan yemekler ismini yazdıran dar gelirli vatandaşlara müşteriye sunulur şekilde veriliyor. Yine kalan atık yiyecekler de belediyeye bağlı hayvan barınaklarına teslim ediliyor. Anlayacağınız gün sonunda Himmet Bey müşterilerinden dar gelirli vatandaşlara ve sokak köpeklerine kadar herkesi doyurmanın verdiği mutlulukla evinin yolunu tutuyor.

Ayrıntılı bilgi için: www.agababadoner.com

Kenan Biter / kenan.biter@haber7.com

Dönerin ‘'Ağababa''sı
GALERİYE GİT