Bakan Yıldırım'a göre sosyal medya nasıl olmalı?

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, sosyal medyanın bilişimin kaçınılmaz bir sonucu olduğu yorumunda bulunarak, "Ama sosyal medyanın, ülkemizin, insanlığın geleceği için çok iyi kullanılması gerekir. Başkalarının hayatını karartmak, nefret tohumlarını insanlar arasında ekmek yönünde değil, ülkemizin, barışın, kardeşliğin gelişmesi yönünde kullanılması için her türlü gayreti göstermemiz lazım" dedi.

Yıldırım, Microsoft Türkiye'nin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın desteğiyle, yaklaşık 1 yıl önce hayata geçirdiği "Açık Akademi" projesinin yeni dönem hedefleri kapsamında gerçekleştirilen basın toplantısına telekonferans ile katılıp, akademinin çalışmalarına ve Türkiye'nin bilişim hedeflerine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Projenin kendisi için önemine değinen Yıldırım, çalışmaya bilgisayar ile tanışıklığı olan herkesin katılabileceğinin altını çizerek, katılımcılara projenin başlama aşamasında duyduğu heyecanı anlattı.

1 yılı aşkın süredir devam eden çalışma kapsamında 120 bin öğrencinin eğitim aldığını dile getiren Bakan Yıldırım, bu sayının yeni açılan 10 üniversitenin öğrenci sayısından fazla olduğuna dikkati çekti.

Toplantıda paylaşılan yeni dönem hedeflerinden, proje kapsamında 8 bin öğrenciye ulaşma hedefinin çok güzel olduğunu ifade eden Yıldırım, "Projenin geleceğin nesli gençlerimize çok fazla katkı sağlayacağına inanıyorum. 8 bin hedefi çok güzel ama bu daha da artırılabilir. Yeni dönem hedeflerinizde bundan daha da güzeli, gençlerimize ışık tutan öğretmenlerimizi de bu programla tanıştırma fikriniz" dedi.

Yıldırım konuşmasında, dün yeni eğitim öğretim yılının başladığını hatırlatarak, yeni dönemde bin öğretmene ulaşma düşüncesinin takdire şayan olduğunu söyledi.

Toplantıda paylaşılan, akademinin geçen yılki rakamlarına atıfta bulunan Bakan Yıldırım konuşmasına şöyle devam etti:

"Açık Akademi'nin eğittiği insan profilinde dikkat çekici 2 unsur var. Birincisi, kadınların programa beklediğimizden daha az ilgi göstermesi, ikincisi ise büyükşehirlere doğru geldikçe programa katılımın artıp, Anadolu'ya gittikçe azalması... Bu oranlar bizim, bilişimde köy-kent arasındaki farkı ortadan kaldırma tezimizi destekliyor. Bu amaca yönelik olarak Anadolu'ya, kırsal kesime yoğunlaşmamız gerekiyor."

Bilişimin yurt genelinde her yere yayılması gerekliliğinin altını çizen Bakan Yıldırım, sosyal medya ile ilgili yaptığı değerlendirmede de, sosyal medyanın bilişimin kaçınılmaz bir sonucu olduğu yorumunda bulunarak şunları anlattı:

"Sosyal medya, milyonların bir anda bir araya toplandığı sanal iletişim merkezi... Ama sosyal medyanın, ülkemizin insanlığın geleceği için çok iyi kullanılması gerekir. Başkalarının hayatını karartmak yönünde değil, nefret tohumalarını insanlar arasında ekmek yönünde değil, ülkemizin, barışın, kardeşliğin gelişmesi yönünde kullanılması için her türlü gayreti göstermemiz lazım. Gençlerin heyecanını anlayabiliyorum ama unutmayalım ki heyecan gelip geçicidir aklı selim daima kalıcı olmalıdır. Prensip şu olmalı, bir şey gerçek hayatta suç ise, sanal alemde de suçtur. Bu gerçeği unutmayalım."

Türkiye'nin bilişimde genç ve avantajları çok olan bir ülke olduğuna işaret eden Yıldırım, "Microsoft ya da diğer bilişim şirketlerinin içinde bulunduğu sosyal sorumluluk projelerine Bakanlık olarak destek verdik bundan sonra da destek vermeye devam edeceğiz" diye konuştu.

Yıldırım, geçtiğimiz günlerde İstanbul'da gerçekleştirilen ulaşım ve haberleşme şurasını hatırlatarak, burada Türkiye'nin 2023 hedeflerinin belirlendiğini, bilişimin yükselen sektörlerin en başında yer aldığını söyledi.

Türkiye'nin bilişim sektöründe son 10 yılda yükseldiği yere dikkati çeken Yıldırım, buna rağmen gelinen yerin yetersiz olduğunu, daha katedilecek çok mesafe olduğunu dile getirdi.

"Microsoft Türkiye, 5 yılda 1 milyon yazılımcı yetiştirecek"

Toplantıda Akademiye ilişkin veriler ve yeni döneme ilişkin bilgiler paylaşan Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen de, ilk yılın sonunda 120 binden fazla öğrencinin Açık Akademi'ye kaydını yaptırdığı bilgisini paylaşarak şunları anlattı:

"Eğitim, bilişim, istihdam ve ekonomi konularının tamamını kapsayan geniş bir kurumsal sosyal sorumluluk projesi olan Açık Akademi'yi mezun olanlar arasından 'yeni Bill Gates'ler çıkarabilmek' hedefiyle hayata geçirmiştik. Bugün 120 bin öğrenci ve 2 bin 600 Açık Akademi mezunu, edindiği bilgi birikimiyle bilişim dünyasının getirdiği fırsatları çok daha yakından takip ediyor. Bilişim sektörü, artık mobil uygulamalarda ve bulut bilişimde büyüyor. 2011 yılında 17,5 milyar dolar olan mobil uygulama pazarı, bugün bu rakamın 2-3 katı büyüklüğe ulaşmış durumda. Genel kullanıma hitap eden bulut hizmetlerinin 2017 yılına kadar 131 milyar dolarlık bir pazar oluşturması bekleniyor. Bu potansiyelden ülke olarak daha fazla pay almamız gerekiyor."