TÜSİAD Başkanı'ndan terör ve Boydak tepkisi

TÜSİAD Başkanı Canan Symes YİK toplantısında konuşmasında Memduh Boydak ve terör olayına değinerek başladı.

TÜSİAD Başkanı'ndan terör ve Boydak tepkisi
TÜSİAD Başkanı'ndan terör ve Boydak tepkisi
GİRİŞ 17.09.2015 10:04 GÜNCELLEME 17.09.2015 14:11
Bu Habere 28 Yorum Yapılmış

Canan Symes TÜSİAD YİK toplantısında konuşmasına Menduh Boydak ve artan terör olaylarına tepki göstererek başladı. 

Toplantıda konuşan TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes, Kayseri'de 'paralel yapı' iddialarına ilişkin dün gözaltına alınan Memduh Boydak ile ilgili şunları söyledi:

''BOYDAK'IN EKSİKLİĞİNİ HİSSEDİYORUZ''

''Bir üzüntü paylaşarak konuşmama başlamak istiyorum. Maalesef yönetim kurulum bu toplantıda tam kadro olarak aramızda değil. Yönetim Kurulu üyemiz Memduh Boydak'ı bir an önce aramızda görmeyi ümit ediyoruz. Bu konuda kapsamlı bir açıklamayı dün kamuoyuyla paylaştık. Değerli üyelerimiz TÜSİAD yönetim kurulu olarak Memduh Boydak'a, Boydak ailesine çalışma arkadaşlarına, bir kez de burada, sizlerin huzurunda geçmiş olsun demek istiyorum. Gerçekten eksikliğini bugün bu salonda hissediyoruz.

Kuşkusuz bu toplantımızı daha farklı koşullarda, terörün ve şiddetin olmadığı, toplumumuzun, kaygılarının artmadığı bir ortamda, küresel ekonomideki gelişmelerin, Türkiye'nin giderek kırgınlaşan ekonomisini fazlasıyla etkileyebilecek korkusunun taşımadan ve terörün ve şiddetin, hiçbir şekilde olmadığı bir ortamda yapabilmeyi isterdik. Maalesef öyle bir Türkiye'de değiliz şu anda. Bunun da acısını şu anda hep birlikte hissediyoruz.''

TÜSİAD Başkanı'nın bu cümleleri salondakiler tarafından alkışla karşılandı.

EKONOMİK DEĞERLENDİRME 

Türk Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes, mali disiplinin bugüne kadar hep başarıyla yürütüldüğünü belirterek, "Bu, büyümenin istikrarın temelini oluşturdu, bunu takdirle karşılıyoruz" dedi.

Terörü şiddetle kınadıklarını belirten Başaran-Symes, PKK terör örgütünün saldırılarına bir an önce son vermesini, sivil siyaseti zayıflatan son yıllardaki kazanımları tehlikeye atan terör dalgasının derhal sona erdirilmesini istediklerini dile getirdi.

Başaran-Symes, toplumun tüm kesimlerini ve kurumlarını sağduyulu, sorumlu bir tutum ve söylem içinde olmaya davet ettiklerini vurgulayarak, bu toplantıdan sonra bir grup üyeleri ile birlikte Ankara'da gerçekleştirilecek olan "Teröre hayır, kardeşliğe evet" buluşmasına katılacaklarını anımsattı.

Sosyal özgürlüğün en büyük teminatı olan medya kuruluşlarının saldırıya uğradığını ve bu olaylara gereken tepkinin verilmediğini savunan Başaran-Symes, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Genel bir güvensizlik, tahammülsüzlük ve şiddet hali ülke sathına yayılmış, tüm toplumu geriyor, bizi birbirimizden uzaklaştırıyor. Bunu hak etmiyoruz. Bunların süratle geride kalması gerektiğine inanıyoruz. Amasız ve fakatsız bir şekilde terörü ve şiddet unsurlarını kınıyoruz. Meclisin böyle bir temsil düzeyine kavuştuğu, tüm zorluklara rağmen demokratik siyaset imkanlarının var olduğu bir ortamda hunharca işlenen cinayetlerin, mayınlarla uzaktan kumandalı patlayıcılarla tüm bölgeyi ve toplumu terörize edecek eylemlere girişmenin ve şiddette ısrar etmenin hiç bir kabul edilebilir gerekçesi olamaz.

Kürt meselesi adına yapılanların en çok bu meselenin demokratik çözümü için uğraşanlara yönelik bir saldırı olduğuna inanıyoruz. Böyle bir mücadeleyi sürdürürken, terörün kalıcı olarak bu coğrafyadan temizlenmesi için demokrasi alanındaki açılımlara ısrarla devam etmek, bölgenin kalkınması yönündeki politikalara sahip çıkmak ve bölgeler arası kalkınmışlık farkını azaltmak gerekir."

Başaran-Symes, toplumun müreffeh, huzurlu ve demokratik bir geleceğe kavuşması için gerekli adımların ancak demokratik bir ortamda gerçekleştirilebileceğine inandıklarına işaret ederek, daha gelişmiş bir demokratik yapının toplumsal uzlaşmayı tesis ederek, siyasal ve ekonomik istikrarı kalıcı hale getireceğini dile getirdi.

TÜSİAD olarak tüm reform önerilerine demokratikleşme ile başlamalarının AB sürecini zaman zaman fazla vurguladıklarını düşündürecek sıklıkta dile getirmelerinin nedeninin bu olduğunu belirteren Başaran-Symes, "AB'nin Türkiye'ye çifte standart uygulaması bizim doğru bildiğimiz yolda ilerlememizi engellememeli" dedi.

"En öncelikli beklentimiz seçimin güvenli bir ortamda yapılması"

TÜSİAD Başkanı Başaran-Symes, sağlıklı demokrasilerde halkın iradesinin sadece sandık aracılığı ile göstermesinin yeterli olmadığını; kontrol denge mekanizmaları, ifade özgürlüğü, bağımsız bir yargı, güçlü bir sivil toplum ile özgür basın örgütlenmesinin de demokrasinin asla vazgeçilmez unsurları olduğunu söyledi.

Güçlü bir koalisyon konusunda iş dünyasının beklentilerini daha önce siyasi partilere ilettiklerini anımsatan Başaran-Symes, "Eğer bir koalisyon kurulabilseydi, ihtiyaç duyulan bir uzlaşma örneği toplumun önünde sergilenmiş olacaktı. Seçimlerden önce olağanüstü artmış olan, hatta toplumu sağlıksız bir noktaya götüren kutuplaşma ortamı yumuşayacaktı. Bugün yaşadığımız toplumsal gerginlikler kayda değer ölçüde bertaraf edilmiş olabilirdi. Kurulabilseydi güçlü bir koalisyon hükumeti, herhalde bugün karşı karşıya kaldığımız siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlara daha kapsamlı ve daha tatmin edici çözümler üretebilirdi" şeklinde konuştu.

Başaran-Symes, ekonomik göstergeler kötüleşirken bir de siyasi belirsizliklerin ortaya çıktığını iddia ederek, ekonomideki bozulmanın siyasal ve toplumsal boyutları etkilememesinin düşünülemeyeceğini savundu.

Mali disiplinin bugüne kadar hep başarıyla yürütüldüğünü belirten Başaran-Symes, "Bu, büyümenin istikrarın temelini oluşturdu, bunu takdirle karşılıyoruz. Ancak gittikçe uzayan belirsizlik ortamında kamu maliyesinin bozulmadan aynı şekilde devam etmesi için ek çaba sarf edilmesi gerekiyor. Bu seçimden her ne sonuç çıkarsa çıksın, kurulacak tek parti veya koalisyon hükumetinin önceliği, bu sorunlarla uğraşmak, piyasalara güven vermek, iç güvenliği sağlamak ve hukukun üstünlüğünü mutlak şekilde geçerli kılmaktır" dedi.

Bu yüksek gerilim ve tırmanan terör ve iç ve dış koşulların giderek daha zorlu hale geldiği bu ortamda 6 hafta içinde seçime gidileceğini anımsatan Başaran-Symes, hükumetten en öncelikli beklentilerinin seçimin güvenli bir ortamda yapılmasının sağlanması olduğunu söyledi.

Hukuk güvenliğinin sağlanamadığı ve adalet mekanizmasına güvenin düşük olduğu bir ülkenin ise sürdürülebilir ve sağlıklı büyümesinin, yüksek katma değer üretecek uzun dönemli yatırımları çekmesinin beklenemeyeceğini iddia eden Başaran-Symes, her şeye rağmen umutsuzluğa kapılma lükslerinin olmadığını belirtti.

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR 28
  • Cemil Serficeli 8 yıl önce Şikayet Et
    Bölgede demokrasi ve ekonomik yatırımlar çoğaltılmalı demiş. TÜSİAD'ın bölgede ki yatırımlarınıda sıralasaymış keşke! öğrnirdik.!
    Cevapla
  • engin hayat 8 yıl önce Şikayet Et
    bu boydak senelerce bizlere, beş para etmez ürünlerini sanki çok kaliteli imiş gibi hem de dünyanın parasına sattı. sen Müslümana nanik yaptın şimdi sen de nanik oldun adi kapitalist
    Cevapla
  • fatih 8 yıl önce Şikayet Et
    zorlamı sattı canım almasaydın
    Cevapla
  • memet 8 yıl önce Şikayet Et
    Bu symeste kim yahu? Yoksa uzaydani bizi kurtarmayami geldide haberimiz yok?
    Cevapla
  • Hepsi aynı 8 yıl önce Şikayet Et
    doğan, koç, symes, boyner hepsi aynıdır farkları yok. Amaçları da belli. Bir de kriptolar var Boydak gibi. Yoksa bunlar hiçbir Müslümanı istemez içlerinde.
    Cevapla
  • Fatih 8 yıl önce Şikayet Et
    "Genel bir güvensizlik, tahammülsüzlük ve şiddet hali ülke sathına yayılmış, tüm toplumu geriyor, bizi birbirimizden uzaklaştırıyor." Soruyorum: Neden hiç başörtülü çalıştırmıyorsunuz? Neden Tüsiad firmalarının hiçbirinde Mescid yok. neden çarşaflı, sakallı, dindar çalışanınız yok. Laf etmeye gelince süslü laflar ama icraata gelince başta ayrımcılığı siz yapıyorsunuz.
    Cevapla
  • Garib 8 yıl önce Şikayet Et
    Sana bir şey söyleyeyim. Bence Boydak Tüsiad 'daki doğan vb. firmalardan bile tehlikeli. Çünkü diğerlerinin safı belli. Bir de aynı safta görünen münafıklar var. Bunlar daha tehlikeli. Bir de bunlara kanıp kendilerini ülkelerine, ümmetlerine karşı kullandıranlar var onlara da Allah feraset versin. O mescid leri açmasa zaten bunlara kim inanırdı ama Fatih kardeşin dediği gibi akıllı olan anlar. Gerçek Müslümanın Tüsiad 'da ne işi var.
    Cevapla
  • "Garib"e 8 yıl önce Şikayet Et
    Sen Fettullah'çılar dışında diğer hangi Tüsiad firmasını gezdin. Özellikle Koç değil miydi "sakallı ve bıyıklı kimseyi çalıştırmam" diyen.
    Cevapla
  • Fatih 8 yıl önce Şikayet Et
    Boydak gibi birkaç Fettullahçı firma da olabilir. Onlar da malum. Fetö artık bir terör örgütü ve amaçlarını artık çoğu kişi öğrendi. Dindarları kullanarak devleti paralel olarak çökerkmek. Yoksa zaten gerçek bir müslümanın tüsiad içinde ne işi var. Ben ise fettullahçılardan bahsetmiyorum onlar tüsiadın %5 ibile yoktur, ben diğerlerinden bahsediyorum. smyes, doğan, koç, boyner vs.
    Cevapla
  • garip 8 yıl önce Şikayet Et
    kaç firma gezdin ve bu kanıya vardın. boydak firmalarının tamamında mescit vardır ve cuma namazı kendi bünyesinde kılınır. sakallısı tarikatçısı kürdü türkü alevisi vardır. ön yargılı olmayın...
    Cevapla
  • hakan 8 yıl önce Şikayet Et
    çık git be kadın
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle