Devlet turizmin kayıp hazinesinin peşinde

"Ev turizmi" pazarında kayıt dışı vergi kaybına yol açan tatil yörelerindeki konutların, kayıt altına alınması için çalışma başlatıldı.

Devlet turizmin kayıp hazinesinin peşinde
Devlet turizmin kayıp hazinesinin peşinde
GİRİŞ 13.04.2015 15:17 GÜNCELLEME 14.04.2015 10:58

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Ev Turizmi Komitesi Başkanı Mücella Tarhan, konuyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada Türkiye'de "turizmin kayıp hazinesi" olarak değerlendirdikleri ev turizminin altyapısını oluşturmak için Maliye Bakanlığı ile görüştüklerini, bakanlığın bu alandaki kayıt dışılığı önlemek için bir takım tedbirler aldığını belirtti.

Ev turizmiyle ilgili yasal zemin oluşturma çalışmalarını devam ettiğini belirten Tarhan, "Maliye bakanı, bu konuyla ilgili vergi mevzuatının düzenlenmesi konusunda Gelir İdaresi Başkanlığı ile bir çalışma içerisinde olduklarını söyledi. Hatta yaz mevsiminin başından itibaren 15 bin müfettişin, başta yabancılar olmak üzere Türkiye'de ikincikonut sahiplerinin kısa dönemdeki kiralamalarını takibe almak üzere görevlendirildiğini aktardı" dedi.

Tarhan, yasal düzenlemeyle ev turizmine açılacak konutlar için bazı önerilerde bulunduklarını kaydederek, "Hangi evin turizme açılıp, hangilerinin açılamayacağı konusunda niteliklerin belirlenmesini önerdik. 1774 No'lu Kimlik Bildirme Kanunu gereği, gelen konuğun 3'üncü günün ardından kaldığı mahallenin muhtarlara bildirilme zorunluluğu var. Bu yasada da bazı düzenlemeler yapılarak ev turizmine uygun hale getirilmesini talep ettik" diye konuştu. 

8-10 milyon dolar zarar var

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler de Türkiye'deki kayıt dışı konutların yaklaşık 1 milyon 500 bin yatak kapasitesinin bulunduğunu savunarak, "Bu konutlar turistik işletmeler için haksız rekabete yol açıyor. Türkiye'nin bu kayıt dışılıktan 8-10 milyon dolar arasında turizm geliri zararı var" ifadesini kullandı.

Maliye Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın turizm işletmesi gibi kiralan bu konutların kayıt altına alınması konusunda turizm sektörü temsilcilerinin görüşlerini aldığını dile getiren İşler, "Biz de gerekenleri söyledik. İlgili bakanlıklar rapor hazırlama aşamasındalar" dedi. Mehmet İşler, bu konutların kapanmadan turizme kazandırılması yönünde görüş bildirdiklerini anlatarak, şöyle devam etti:

"Kayıt altına alınsın, vergilerini versinler ve standartlara uysunlar dedik. Sonunda bizim bu haklı haykırışımız devlet kurumları tarafından duyuldu ve gereken çalışmalar başlatıldı. Özellikle Türkiye'deki yabancı uyruklu konut sahipleri tarafından da suistimal ediyor, Örneğin yabancı bir iş adamı, Türkiye'den 8-10 yazlık satın alıp, bunu ülkesinde internet üzerinden günlük ya da haftalık kiralıyor. Bu kiraladığı kişileri de akrabasıymış gibi Türkiye'ye gönderiyor. Bu yabancılar, bir tur operatörü gibi buranın imkanlarıyla hiçbir vergi ödemeden kendi ülkesinde geçimini sürdürüyor." 

 Fiyatlar, 500-1500 sterlin arasında

Didim emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Osman Coşkun ise Didim'de 15 binden fazla yabancının konut sahibi olduğunu ve önemli bir kısmının konutlarını yaz aylarında başkalarına kiraladığını söyledi. Kiralamaların genelde internet üzerinde yapıldığını kaydeden Coşkun, şu görüşleri paylaştı:

"İnternet üzerinden kira ücretini alıp, Türkiye'deki emlakçısına 'Ben evime şu kişiyi gönderiyorum, 1 haftalık tatil yapacak. Havalimanından alıp eve transferini yapın' gibi isteklerde bulunuyor. Yabancılar bunu 7, 10 ve 15 günlük paketler halinde satıyor. Fiyatlar, elektrik, su, temizlik ve ulaşım giderleri dahil 500-1500 sterlin arasında değişiyor. Emlakçılar da yüzde 10-15 komisyon karşılığında bunu yapıyor."

KAYNAK: AA