Barzani'den Türkiye'ye petrol satışı güvencesi

IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani, "Türkiye ile enerji alanında yaptığımız anlaşma 50 yıllıktır. Bu süre daha da uzatılabilir" dedi ve ekledi:

Barzani'den Türkiye'ye petrol satışı güvencesi
Barzani'den Türkiye'ye petrol satışı güvencesi
GİRİŞ 05.06.2014 07:30 GÜNCELLEME 05.06.2014 07:30

Başbakan Barzani, IKBY Parlamentosu'nda parti temsilcileri ve milletvekillerinin toplantıda konuştu. Barzani, üç saat boyunca petrol sevkiyatı ve Bağdat ile yaşanan bütçe krizi konusunda milletvekillerinin sorularını cevapladı.

Kürt Parlamentosu Başkanı Yusuf Muhammed ile birlikte vekillerini sorularını cevaplayan Barzani, bazen sert bazen espirili yanıtlar verdi. İslami Hareket Partisi Milletvekili Şivan Kaladizi'nin Türkiye ile yapılan enerji anlaşmasına ilişkin sorusuna Barzani, "Türkiye ile enerji alanında yaptığımız anlaşma 50 yıllıktır. Bu süre daha da uzatılabilir. Biz bu anlaşmayı imzaladık. Türkiye ile yaptığımız anlaşma Irak topraklarını bölme amaçlı değildir. Tek bir amacımız var o da Irak bütçesinden hakkımız olan yüzde 17'lik istihkakımızı almaktır" cevabını verdi.

Enerji konusunun çok önemli olduğu hususunda bütün tarafların mutabık olduklarını dile getiren Barzani, "Bu partisel ve şahsi bir siyaset meselesi değildir. Genel bir sorundur ve hepimizi ilgilendiriyor. Çok hassas ve önemlidir. Kürdistan Parlamentosu, memleketin yasal bir kurumu olarak her türlü detay ve ayrıntı hakkında bilgilendirilmelidir. Bir önceki meclis oturumunda da aynı meseleye değindim. Bu milli bir konudur. Kürdistan halkının bundan haberdar olması gerekiyor" dedi.

 "Şu ana kadar 9 milyar dolarlık petrol sattık"

Kürdistan petrolünün satışı için başlattıkları sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesi için ellerinden geldiğince izahat yapmaya çalıştığını ifade eden Barzani şunları söyledi: 
"Anladığım yöneltilen sorulardan anladığım kadarıyla burada bulunan hiç kimsenin anayasaya aykırı davrandığımız yönünde bir düşüncesi yok. Sorular ve sorun petrolün gönderim sürecindeki şeffafiyeti üzerinedir. Şu ana kadar 9 milyar dolarlık petrol sattık. Bunu hazırladığımız raporda belirttik. Petrolün sevkiyatı ve sürecini açık ve şeffaf bir şekilde yürütmek istiyoruz. Bunun ulusal bir mesele haline gelmesini arzuluyoruz. Petrol satış sürecinin şeffaf olup olmadığı hususunu noktalamak amacıyla bu toplantıya katıldık. Hepimizin bu konuda birlik içinde hareket etmesi gerekiyor. Bu süreçte Kürdistan bölgesinin çıkarlarını gözettiğimizi ve Irak anayasası çerçevesinde hareket ettiğimize inanıyoruz. Petrol satış sürecinin başarıya ulaşması, Kürdistan siyasi güçlerinin ittifakından geçer."

"Anayasal haklarını talep eden halklar, bu kazanımı kolay elde etmiyor" diyen Barzani, Kürdistan bölgesi olarak, sürecin başından itibaren anayasal haklarının uygulamasını istediklerini kaydetti. ."

 "Bağdat ile sorunumuz petrolün kontrolüdür"

Bağdat yönetimiyle yaşadıkları en büyük problemin kontrolün kimde olacağı meselesi olduğunu dile getiren Barzani, "Merkezi hükümetin, bizimle ilgili sorunu, iyi veya kötü bir iş yaptığımız yönünde değildir. Bizimle meselesi, kontrolün tamamen kendi elinde olmasını istemesidir. Biz ise petrol satışını Kürdistan'ın bağımsızlığı için bir yol ve yöntem olarak görmüyoruz. Talebimiz, 2003 yılında yeni bir Irak'ın kurulması amacıyla kabul edilen anayasada belirtilen haklarımızın verilmesi ve uygulanmasıdır" diye konuştu. 
Kürdistan bölgesinin yüzde 17'lik payının gönderilmemesine de değinen Barzani, Bağdat tarafından haklarının ödenip ödenmediği noktasında emin olmak istediklerini vurguladı. Barzani sözlerini şöyle sürdürdü:"Kürdistan bölgesel hükümeti, bütçeden hakkı olan bu payı almak zorundadır. Bu konuda kararlıyız ve hiçbir şekilde taviz vermemiz söz konusu olamaz. Şu an bütçeden aldığımız payın zamanında gönderilmemesinin Kürdistan halkı üzerinde çok olumsuz etkisi var. Şayet Irak bizimle anayasada yer alan bu kanunların uygulanması konusunda ittifak ederse, bu sorunların büyük bir kısmı hallolur."

Merkezi hükümetinin, her yıl bölgesel yönetime hiç danışmadan ve bilgi vermeden diğer bölgelerin temel giderlerdeki bütçesini arttırma yoluna gittiğini ancak Kürtdistan bölgesine karşı aksi uygulamaların hayata sokulduğunu aktaran Barzani, "Bu durum en çok Kürdistan'ın istikrarını bozuyor ve dengesini sarsıyor. Biz köylerimizin yıkılmasından sonra, kendi hükümetimizi kurduk. 1991 yılından bu yana herkese maaş verilmesi siyaseti uygulamaya sokuldu. Bu siyaset bugüne kadar da devam ediyor. Doğrusu bu çok yanlış bir yoldur. Partiler bunu zaman zaman siyasi amaçları için kullanmıştır." dedi.

-"Yılda 31 milyar dolara ihtiyacımız var"

Petrol satışını Kürdistan'ın bağımsızlığı için bir yol olarak görmediklerini bunun anayasal bir hakları olduğunu Barzani şunları kaydetti: "Halkımız bizden hizmet ve tayin bekliyor. Sürekli olarak hükümetten bu iki şey talep ediliyor. Bu tabii ki çok da doğaldır. Halkın hükümetinden bir şeyler istemesi çok normaldir. Fakat hükümetin bu meselede yükü çok ağırdır. Tahmin edilenin üzerindedir. Memurların maaşı yıllık olarak 850 milyar Irak Dinarı'dır. Bu Kürdistan bölgesi için fevkalade yüksek bir miktardır. Buna bir çözüm bulmamız gerekiyor. Bu şekilde yürümez. Kürdistan bölgesi olarak, Avrupa standartlarında demiyorum ama normal ülkelerin standartlarına kavuşmamız için yıllık 31 milyar dolara ihtiyacımız var. Okul, otoban, hastane, köprü, tünel ve altyapı gibi temel hizmetler için bu para lazım.Biz anayasal hakkımız olanı alma talebimizde ısrarlıyız ve bu konuda hiçbir şekilde geri atmayacağız."

IKBY Hükümet Sözcüsü Sefin Dizayi: Petrolümüzün ucuz satıldığı doğru değildir.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) Hükümet Sözcüsü Sefin Dizayi, Türkiye üzerinden dünya piyasalarına satılan petrolün ucuz olduğu ve akaryakıt taşıyan gemilerin yerine ulaşmadığına ilişkin haberlerin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

İKBY Parlamentosu'nda Başbakan Neçirvan Barzani ile Meclis Başkanı Yusuf Muhammed'in katılımıyla gerçekleşen ve 6 saat süren toplantının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Hükümet Sözcüsü Dizayi, "Satılan petrolü gerekli yerlere ulaşmadığı söylenmektedir. Bu yöndeki iddialar gerçeği yansıtmıyor. Sizleri temin ederim ki satılan petrolü taşıyan gemi gerekli limana ulaşmıştır" dedi.

Parlamento Genel Sekreteri Fahreddin Kadir ile birlikte gün boyu devam eden toplantı hakkında bilgi veren Dizayi, Kürdistan Doğal ve Tabii Kaynaklar Bakanı Aşti Hewrami'nin tüm soruları açık ve şeffaf bir şekilde cevapladığını söyledi.

Petrol gelirinin ne kadar ve nasıl harcandığının 2013 yılından beri hazırlanan aylık raporlar ile tüm bakan, milletvekili ve siyasi parti temsilcilerine verildiğini kaydeden Dizayi şunları kaydetti: 

"Son zamanlarda Kürdistan petrolüyle ilgili birçok tartışma gündemde. Farklı partilerden gelen talep üzerinde bir açıklama yapmamız gerektiğini düşündük. Bu yüzden uzun ve önemli olan bir toplantı gerçekleştirdik. Parti yetkililerinin sorularını belgelerle cevapladık ve yeterli oranda açıklamalarda bulunduk. Kürdistan Başbakanı da bundan sonra bu şekildeki oturumlarını yapılacağına dair söz verdi. Gerekli zamanlarda bakanlar, Meclis'e gelerek halk için önemli olan sorulara yanıt verecekler."

Türkiye üzerinden dünya piyasalarına sevk edilen petrolün ucuz olduğuna ilişkin bir soruya Dizayi, "Uluslararası piyasa fiyatına göre petrolümüze değer biçilmektedir. Petrolümüzün ucuz satıldığı doğru değildir. Piyasa fiyatına göre satılıyor. Bir diğer husus ise satılan petrolün gerekli yerlere ulaşmadığı iddiasıdır. Bu yöndeki iddialar da gerçeği yansıtmıyor. Sizleri temin ederim ki satılan petrolü taşıyan gemi gerekli limana ulaşmıştır" şeklinde konuşarak cevap verdi.

Parlamento Genel Sekreteri Kadir ise ikinci oturumun basın kapalı olmasının gerekçelerini anlattı. Kadir, "Basına kapalı olan oturumda petrol gelirleri ve şirketlerle yapılan sözleşmelerin içeriği hakkında görüşmeler yapıldı. Hükümetten petrolün satılması konusunda daha şeffaf ve açıklayıcı olmaları istendi" diye konuştu.

Türkiye ile IKBY arasında döşenen boru hatlarıyla Mersin Limanı'na sevk edilen buradan da gemilerle dünya piyasalarına satılan petrolün yüklendiği geminin Meksika'ya giderken ABD tarafından geri çevrildiği haberi batılı ajanslar, tarafından gündeme getirilmişti. Dizayi, ilk yalanlamayı 2 Haziran'da yapmıştı. Bugün de ikinci kez yalanlamış oldu.

KAYNAK: AA