Yılmaz: Çözüm sürecinin adı bile yetti.

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, "Çözüm sürecinin adı bile yetti. İlk iki ayda teşvik başvurularında, sabit sermaye tutarı olarak söylüyorum yüzde 300'ün üzerinde artış var" dedi.

Yılmaz: Çözüm sürecinin adı bile yetti.
Yılmaz: Çözüm sürecinin adı bile yetti.
GİRİŞ 07.04.2013 00:37 GÜNCELLEME 07.04.2013 00:37

Yılmaz, Iğdır'da Kosi Tekstil Fabrikası'nın açılış töreninde yaptığı konuşmada, bu yatırımın bölgede bir sembol olduğunu belirterek, tamamen faaliyete geçtiğinde 500 kişinin çalışabileceğini söyledi.

Ülkede bir çözüm sürecinin olduğunu anımsatan Yılmaz, "Terör belasını ülkemizden çıkarmaya ve ülkemizin gündeminden düşürmeye dönük çok ciddi çaba var. Yıllardır bu durumdan dolayı bedeller ödüyoruz. İnsani ve ekonomik bedeller ödüyoruz. Terör belasını en fazla bu bölgede yaşayan insanlar ödüyor. Can ve mal kaybı ile fırsatların kaybedilmesiyle ödüyorlar" diye konuştu.

Terörün zararlarını ikiye ayıran Yılmaz, doğrudan verdiği zararın can kaybı, mal kaybı veya terörü engellemek için yapılan harcamalar olduğunu kaydetti.

Terörün bir de dolaylı maliyetleri bulunduğunu ifade eden Yılmaz, "Onlar da daha fazla, belki hesap edilmesi kolay değil. 'Terör var' diye buraya gelmeyen doktor, mühendis, öğretmen ve yatırımcı var. Bunların hepsi maliyettir. 'Terör var' diye yaylamızın, dağımızın kullanılmaması, tarım ve hayvancılığın gelişememesi bir takım madenlerimizin, kaynaklarımızın faaliyete geçirilememesi, bunların hepsi maliyettir" diye konuştu.

Kalkınmanın yatırımlarla yapıldığını vurgulayan Yılmaz, "Bu yatırımlar kamu ve özel sektör yatırımlarıdır. Biz kamu olarak 'terör var' demedik. Tarihte görünmeyen ölçüde yatırım yaptık. Sadece Iğdır için son 10 yılda yaptığımız kamu yatırımı 1,5 katrilyonun üstünde" diye konuştu.

"İstihdam üzerindeki bütün yükleri aldık"

Iğdır'da çok önemli yatırımlar yaptıklarını, yeni projeler olduğunu belirten Yılmaz, şunları söyledi:

"Bir bölgenin kalkınması sadece kamu yatırımlarıyla olmaz. Bu kuş gibiyse bir kanadı kamu, diğer kanadı özel sektör yatırımıdır. Özel sektöre de çok ciddi destekler sağladık. 'Vergilerden indirim yapacağız' dedik. Arsa tahsisi yaptık. 6. bölge ilan ettik. İstihdam üzerindeki bütün yükleri aldık. İşveren ve işçi primini devlet üstlendi. Bugüne kadar yapılmış en güçlü teşvik sistemi budur. Özellikle istihdamın yoğun olduğu sektörler gibi. Devlet olarak teşvikleri de sağladık. Şimdi özel sektör yatırımlarının canlanması lazım."

Özel sektörün güven ve emniyet istediğine dikkati çeken Yılmaz, "Sağlanan teşviklerin yanına huzur ve güven ortamı da koyduğumuzda özel sektör yatırımlarında patlama olacağına yürekten inanıyorum" dedi.

Doğu ve Güneydoğu'da özel sektörün patlama yapacağını dile getiren Yılmaz, "Bunu teşvik başvurularında ilk iki aylık verilerle de görüyoruz. Çözüm sürecinin adı bile yetti. İlk iki ayda teşvik başvurularında, sabit sermaye tutarı olarak söylüyorum yüzde 300'ün üzerinde artış var. Bu çok sevindirici bir durum. Huzur ve güven ortamı oldukça bu yatırımlar katlanarak devam edecek" diye konuştu.

"El birliğiyle çözüm sürecini desteklememiz lazım"

"El birliğiyle çözüm sürecini desteklememiz lazım" diyen Yılmaz, şöyle devam etti:

"Tek tek destek olmamız lazım. Bütün insanların destek olması, bütün partilerin desteklemesi lazım. Hangi parti olursa olsun. Çünkü bu, ülkemizin meselesi. Bir kesimin ya da bir grubun meselesi değil. Türkiye iddialı bir ülke, 10 yıl önce toplam ekonomik hacmimiz 30 milyar dolardı. Geçen yıl 786 milyar dolara yükseldi. Ne diyoruz şimdi? 2023 yılında ilk 10 ekonomi arasına gireceğiz. 'En az 2 trilyon dolar milli gelir oluşturacağız' diyoruz. Peki bunu nasıl yapacağız. Birliğimizi, beraberliğimizi güçlendirerek yapacağız. Enerjimizi birbirimizle kavga ederek harcamayacağız. Ortak hedeflere dönük hep birlikte el birliğiyle yapacağız."

Türkiye içindeki kavgadan ülkede yaşayan herhangi bir insanın menfaati olamayacağını ifade eden Yılmaz, "Başkalarının menfaati var. Türkiye'nin güçlenmesini istemeyen, hızla ilerlemesini istemeyenlerin menfaati var. Başka kimsenin menfaati olmaz. Ne Türk'ün ne Azeri'nin ne Kürt'ün bu kavgadan menfaati var. Bizim buna müsaade etmememiz lazım. Bu işe milli bir mesele olarak bakmamız lazım" diye konuştu.

Terör belasının ülkenin gündeminden çıkarılması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Refaha yoğunlaşıp daha fazla ekonomik kalkınmaya yönelelim. Temel hak ve hürriyetleri daha ileriye nasıl çıkarabiliriz, Türkiye'yi dünyada daha nasıl güçlü hale getirebiliriz, bunları tartışalım" dedi.

Bakan Yılmaz, konuşmasının ardından tekstil fabrikasının açılışını yaptı.