İslami Bankacılık sistemine ağır eleştiri

İstanbul'da gerçekleşen İslam Ekonomisi Konferansı'nda İslami Bankacılık sistemine ağır eleştiriler getirildi.

İslami Bankacılık sistemine ağır eleştiri
İslami Bankacılık sistemine ağır eleştiri
GİRİŞ 04.03.2013 15:50 GÜNCELLEME 04.03.2013 16:03
Bu Habere 2 Yorum Yapılmış

Türkiye, Mısır, Malezya, İngiltere, Pakistan, ABD ve Endonezya gibi birçok ülkeden İslam İktisadı alanında çalışmalar yapmış olan akademisyenlerin katılımıyla gerçekleşecek İslam İktisadı Atölyesi'nin sonuç bildirisi yayınlandı.

İGİAD (İktisadi Girişim ve İş Ahlâkı Derneği), İLKE (İlim Kültür Eğitim Derneği) ve de İLEM (İlmi Etüdler Derneği)'in ortaklaşa düzenlediği İslam İktisadı Atölyesi 2 - 3 Mart 2013 tarihlerinde İstanbul'da gerçekleştirildi.

İki gün boyunca devam eden çalıştaya, yurtiçi ve yurtdışında İslam Ekonomisi alanında çalışma yapmış 100'ü aşkın uzman katıldı.

İslam Ekonomisi Bir Disiplin midir?, İslami Finans'ta Fıkhın Rolü, İslam İktisadı: Felsefi, Metodolojik ve Teorik Yapısı, İslam İktisadı Araştırmalarının Mevcut Durumu ve Geleceği, İktisadın Pozitivist Metodolojisi ve İslam, Bir 'İslam Ekonomisi' nasıl mümkün olur? konularının ele alındığı İslam İktisadı Atölyesi'nin Sonuç Bildirisi'nde İslami Bankacılık Sistemi'ne ağır eleştir yer aldı.

İşte o bildiri:

İslam iktisadı kendi kavramlarını oluşturması ve konvansiyonel ekonomiden tamamen ayrışıp kendi terminolojisi üzerinden çalışmalarına devem etmesi gerekir.Kapitalist ekonomik sistem artık çökmüştür, yaşanan ekonomik krizler ve  konvansiyonel ekonomi neticesinde dünyada oluşan dengesiz gelir dağılımı bunun en büyük delilidir. 

Dünyanın içine düştüğü ekonomik buhranın çözümlerin üretilmesi yönünde fikir alışverişlerinde bulunulması için toplumlar üstü bir şura sistemi oluşturulmalı ve İslam iktisadı temeline dayanan düşünceler ile konvansiyonel ekonomik anlayışa sahip olanların bir araya gelmesi gerekir. 

Gelişmekte olan ekonomilerde tüketicilerin pohpohlanarak borca özendirilmesinin bu sayede konvansiyonel ekonominin daha fazla nakit satışı yaparak faiz toplamasının ve tüketimi arttırmasının önüne geçilmelidir.  İslami bankacılık yapan kuruluşların ekonomik ürünleri için çıkarılan fetvaların usule uygun ama toplumsal menfaatler değerlendirildiğinde sakınca doğuracağı unutulmamalı. Bankacılık sisteminde uygulanan şeriat politikasının sadece Müslüman hükümetler tarafında gerçekleştirilmesi gerekir. Bankalardan maaş alan ulemaların bu ayrıcalığı kullanarak fetva vermeleri doğru değildir.

SABRİ ORMAN: YAPILAN ÇALIŞMALAR HEYECAN VERİYOR

İslam İktisadı Atölyesinin açılış konuşmasını gerçekleştiren Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Meclis Üyesi Sabri Orman, bu alanda yapılan önemli bir çalışma olduğuna dikkat çekti.

Orman, İslami çalışmalardaki önemli gelişmelerle ilgili olarak, '2000'li yılların başında nelere sahip olmak istersiniz, ne umarsınız? Şeklinde bizlerle pazarlık yapılacak olsaydı, eminim ki çok daha azını kabul ederdik' dedi. Sabri Orman gelişmelerin ve yapılan çalışmaların kendisini heyecanlandırdığını belirtti.

Yaşanan gelişmelerle ilgili olarak da sarf edilen gayretten fazla gelişme sağlıyoruz diyen Orman, bu konudaki gelişmelerin Müslümanlar için önemli bir nimet olduğunu belirtti. Nimetin olduğu yerde şükrün olması gerektiğini vurgulayan Orman, şükrün fiilde gizli olduğunu ve bunu anlamanın çok önemli olduğunu belirtti.

Atölye çalışmasıyla ilgili yorumlar yapan Sabri Orman, bu tarzda çalışmaların genelde akademik kurumlar tarafından gerçekleştirilmesine alışık olduklarını belirterek, sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek böyle bir atölye çalışmasını gerçekleştiriyor olmasının birçok kuruma örnek olmasını diledi.

Alandaki müphemleşmeye dikkat çeken Orman, 'iktisat dediğinizde hem hayatta karşılığı olan bir gerçeklik hem de alan adını ifade etmektedir. Bununla ilgili olarak alandaki müphemliğin ortadan kaldırılması gerekmektedir.' diye konuştu.

'İslam İktisadını bir alan olarak nitelendirmemiz için ilk önce onun tanımını yapmamız gerekmektedir' diyen Orman, 'Bir tanım yapmamız da gerekirse, bu da  Müslümanların ekonomi ilişkisi ile ortaya çıkan her durumu içine almaktadır. Bu durum göz önüne alındığında İslam İktisadı'nın meşruluğu da açıklanmaktadır' dedi.

İslam iktisadının mevcut iktisat anlayışı ile ilişkisine de değinen Orman,' İslam İktisadı mevcut sistem içerisinde bir alternatif mi yoksa bu sistemin bir parçası mıdır dediğimizde mevcut çalışmalar içerisinde İslam İktisadı alan içerisinde bir daldır' diye konuştu. İslam İktisadının süreç içerisinde çoğulcu bir anlayışla şekillenip farklı anlayışlar ortaya çıkaracağını belirten Orman, bu durumun İslam dinindeki mezheplerle örneklendirdi.

İslami ekonomik sistemle ilgili süreç içinde komünist ekonomi, kapitalist ekonomi ve kendine özel bir ekonomi şeklinde yorumlar yapıldığını belirten Sabri Orman, sürecin olduğu her yerde tarihi geçmişin de olduğunu bu durumunda İslam İktisadı tarihinin de olduğunu belirtti.

LÜTFİ SUNAR: FELSEFİ ZEMİNİ GELİŞTİRECEĞİZ

Programın açılışında konuşan İlmi Etüdler Derneği (İLEM) Başkanı Lütfi Sunar, İktisadi çalışmalarda bakış açılarının gelişmesi için felsefi zeminin gelişmesi için bu atölyeyi gerçekleştirdiklerini ifade etti.

1970'lerden sonra İktisadi alanda yapılan çalışmaların genel bir değerlendirmesinin yapılacağını belirttiği atölye çalışması ile ilgili olarak Sunar, uzmanların bir araya gelerek gerçekleştirdikleri bu atölye çalışması fikri teatilerine imkan vererek yeni çalışmalara fırsat vereceğini belirtti. İktisadi alanda yapılan çalışmalara eleştirel bir bakış açısı kazandırmak istediklerini belirten Lütfi Sunar, gerek Türkiye'deki gerek Türkiye dışındaki çalışmalara katkı sağlamayı hedeflediklerini belirtti.

ŞÜKRÜ ALKAN: KONU BİZİ HEYCANLANDIRIYOR

İGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Alkan yaptığı konuşmada İslam İktisadı Atölyesi ile gerçekleşecek olan çalışmaların kendilerini heyecanlandırdıklarını söyledi.

İktisadi alanda yapılan çalışmalarda eksik kalan yönleri tamamlama gayesi içinde olduklarını belirten Alkan, İslam İktisadı Atölyesi ile önemli çalışmalara imza atacaklarını belirtti. Alkan iktisadi çalışmaların başladığı 1970'li yıllardan bu gün içinde bulunduğumuz zamanı ön görmenin neredeyse imkânsız olduğunu dile getirerek, Müslümanların ekonomi alanında önemli bir yol kat ettiğine dikkat çekti.

Müslüman coğrafyada yaşanan gelişmelere dikkat çeken Alkan konuşmasında, Müslümanların ekonomik gücünün de zaman içerisinde arttığını belirtti. Tarih içerisinde kutuplaşmaların ve ekonomik krizlerin meydana geldiğine değinen Şükrü Alkan, seküler ekonominin birçok defa aynı sıkıntılı süreçleri yaşıyor olmasının sistem içerisindeki hatalardan kaynaklandığına değindi.

Batı ekonomik anlayışının içine girdiği kısır sürecin irdelendiği atölye çalışması ile ilgili olarak Alkan ayrıca, dünya genelinde iktisadi alanda yapılan çalışmalarda insanların bazen ahlaki değerleri göz ardı ettiklerini belirtti.

İGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Alkan, İslam İktisadı Atölyesi ile bu alandaki önemli bir boşluğu doldurmayı amaçladıklarını belirterek, benzer çalışmalardaki eksikleri gidermeyi hedeflediklerini belirterek sözlerini sonlandırdı.

KAYNAK: AA
YORUMLAR 2
  • Arif Mert 11 yıl önce Şikayet Et
    Bu nasıl haber birşey anlamadım. 10 sayfa haber yapılmış ancak okuduğum hiç bir metinden ortaya konmuş somut birşey anlamadım. Faiz dinimizce haradır. Bankacılık sistemi paradan para kazanan bir sistemdir. Paradan para kazanmak tefeciliğe girer ve haramdır.
    Cevapla
  • NİYAZİ KARACA 11 yıl önce Şikayet Et
    islami bankacılık diye bir sistemin çalıştığına ben inanmıyorum. güya islami kurallara göre çalışan bankalarla diğer bankaların çalışma sistemlerinde ne fark var. birisi kar payı diyor diğeri faiz diyor, biri komisyon diyor diğeri aracılık hizmeti diyor. yüzdelik oranlar neredeyse tıpatıp aynı. ülkemizde kar zarar ortaklığına dayalı ne kadar islami banka varsa bir şekilde battı ama başka isimler ve başka alanlarda faaliyetlerine devam ettiler. olan saf milletin paralarına oldu. inasanların ev alma, düğün yapma, araba alma, hacca gitme hayalleri buhar olup uçtu, hatta alacaklıların önemli bir kısmı hayatta değiller. nerede kaldı islami bankacılık, nerede kaldı kul hakkı.
    Cevapla