'Sukuk halka arzlardan daha cazip'

Gulf-Turk Capital (GTC) Türkiye partneri Suat Karabulut, ''Sukuk halka arzlardan daha cazip. 10 milyar dolarlık sukuk ihraç etseydik, hepsi alıcı bulacaktı'' dedi.

'Sukuk halka arzlardan daha cazip'
'Sukuk halka arzlardan daha cazip'
GİRİŞ 11.10.2012 13:24 GÜNCELLEME 11.10.2012 14:33

Gulf-Turk Capital (GTC) Türkiye partneri Suat Karabulut, Hazine Müsteşarlığı'nın 1,5 milyar dolarlık sukuk ihracına uluslararası piyasalardan 8 milyar dolarlık talep geldiğini hatırlatarak, ''Sukuk halka arzlardan daha cazip. 10 milyar dolarlık sukuk ihraç etseydik, hepsi alıcı bulacaktı'' dedi.

Karabulut, bütün dünyanın iştahını kabartan 6 tane körfez ülkesinde petro-dolar ve gaz endeksli kaynaklardan akan 2,5 trilyon dolarlık fonun var olduğunu anımsattı.

''Önemli olan 2,5 trilyon dolarlık fondan biz ülke olarak niye daha fazla yararlanamıyoruz?'' diyen Karabulut, ''Analiz ettiğimiz de son 10 yılda, sadece Türkiye'ye 30 milyar dolarlık bir hareket olmuş. Dolayısıyla bunun altında bazı problemleri iyi analiz etmemiz lazım. Halbuki orada her sene 2,5 trilyon dolarlık bir fon akıyor, hemen hemen 1,8 trilyon doları da Amerika da dönüşüyor. Avrupa, Londra borsalarında dünyadaki global şirketlerde hissedar oluyor'' diye konuştu.

Petro-dolar endeksli paranın işleyen bir sistemi olduğunu anlatan Karabulut, bu paranın işlem gördüğü sermaye piyasalarının İslami finansla entegre kendine özgü özellikleri olduğunu ve alışverişte özel ticari kurallarının bulunduğunu kaydetti.

Bu paralarla yatırım yapılan yerlerde İslami finans enstrümanlarının kurallarının istendiğini ve fonların o şekilde işletildiğini ifade eden Karabulut, ''Bugün Körfez kaynaklı sermaye hareketliliği en fazla Londra Borsası'nda oluyorsa, bunun arkasında yatan sır budur. Londra Borsası, Londra'daki hukuk şirketleri, Şer'i kurullarla anlaşmalı çalışıyorlar. İslami finansı bir ilahiyatçı kadar iyi biliyorlar'' ifadelerini kullandı.

''Türkiye'de 8 çeşit sukuktan sadece bir tanesi var''

Sukuk'un esasen 8 çeşidi olduğuna, Türkiye'de ise sadece kira sertifikasına dayalı sukuk bulunduğuna dikkati çeken Karabulut, sukuku en iyi kullanan ülke olarak nitelendirdiği Malezya'ya 1990 yılından itibaren 112 milyar dolarlık sukuk fonu girdiğini hatırlattı.

Dünyada en fazla sukuk-u istisna denilen alt yapı yatırımlarının sukukla fonlanması olan şeklinin kullanıldığını belirten Karabulut, şunları kaydetti:

''Malezya en iyi bunu kullanmış. Türkiye'nin de en çok ihtiyacı olduğu enstrüman bu... Örneğin; havaalanı yapılacak, 500 milyon dolarlık sukuk ihraç ediyor. En önemli farkı ise orada devlet garantisi olmasıydı. Türkiye'de de Hazine o boşluğu kapattı. İlk devlet garantili 1,5 milyar dolarlık sukuk 15 günlük roadshowa çıktı. Hemen hemen 8 milyar dolarlık talep geldi. Bu çok önemli. Bu talep gösteriyor ki biz 10 milyar dolarlık sukuk ihraç etseydik, hepsi alıcı bulacaktı.''

Uluslararası piyasaların, özellikle devletin 'kontrgaranti'sini aradığına vurgu yapan Karabulut, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Takip ettiğimiz kadarıyla özellikle Ekonomi Bakanlığı, Maliye Bakanlığı olsun devletin kontrgaranti sistemini biraz daha geliştirecek. Mesela bu konuda kamu - özel işbirliği projeleri denilen PPP yatırımları var. Devletin, özel sektöre projelerinde bir şekilde garanti vermesi gibi bir sistem.

O da şimdi körfezin en çok hoşuna giden enstrüman haline geldi. 20 milyar dolarlık 29 adet hastane projeleri var. Sağlık Bakanlığı 25 yıl süreli olarak o projeyi yapanlara yılda belli bir hasta bakım ücreti vererek projeyi finanse edebilir. O bir şekilde garanti demek. Bu garanti körfezden yatırımcıların hoşuna gidiyor. Sukuk olur diyor.''

''Türkiye'de 200 milyar dolarlık PPP projesinin olduğunu ve bunların hepsi sukuk formatına uyabilir''

Yaptıkları analizlerine göre Türkiye'de 200 milyar dolarlık bir PPP projesinin olduğunu ve bunların hepsinin sukuk formatına uyabilecek projeler olduğunu söyleyen Karabulut, bunların güzel gelişmeler olduğunu, ancak özel sektörün kendilerine ne zaman sıra geleceğini sorduğunu belirtti.

Devletin bir şekilde, hem de iyi bir orandan finansman bulduğunu dile getiren Karabulut, ''Özel teşebbüs bekleyişte. Türkiye'de çok hızlı büyüyen bir girişimci kitlemiz var. Dünyaya açılmış yatırımlarını finanse etmek için krediden başka bir yolu yok ya da iki yolu var; ya iyi bir yatırım ortağı bulacak yada uzun vadeli iyi bir enstrüman olacak.

Bu konuda sukuk iyi bir enstrüman. 'Ben sana kredi verdim, faizini ver' demiyor. Eğer proje güzelse 'ben o projeye ortak olayım' diyor. İşte sukuk tahvilini alanlarda 'Bu proje güzel. Ben bu projeye yüzde 2,5 - 3'le ortak olurum, 6. yılda çıkarım' mantığı var'' diye konuştu.

''Sukuk halka arzlardan daha cazip''

Türkiye'de sukukun önünün, SPK ve Hazine'nin çalışmalarıyla açıldığını kaydeden Karabulut, şu tespitlerde bulundu.

''En azından halka arzdan daha cazip. Şirketler halka arza gidiyor ama tutup tutmayacağı belli değil. İstediği rakamı elde edip edemeyeceği belli değil. Sadece Türkiye'deki çok derin olmayan piyasaya hitap ediyor. Ama sukuk ihraç ettiği zaman daha kısa vadede daha büyük getiri oluyor. O yüzden halka arzdan daha cazip yönleri var. SPK'nın getirdiği avantajları, vergisel avantajları, mali açıdan avantajları var.''

Özel teşebbüsün sukuktan yararlanması için hiçbir engel olmadığını da belirten Karabulut, ''Burada o projenin kime götürüleceği ve götüren de önemli. Onun için burada çok güzel sukuk çıkarma ağınız olur ama körfezde bunu yine uygun bir şekilde, onların istediği şeri kurullarla, fetvalarla, uygun ve karlı göreceği şekilde yapılandırmamışsanız sıkıntı olabilir'' ifadelerini kullandı.

Yatırımın belirli süre sonunda bitirilmesi neticesinde istenilen karlılık oluşmaması sonunda ise körfez yatırımcısının ortağını çok sıkmadığını da belirten Karabulut, ''Yani geri ödeme süresi 3 yıl olan bir projede ödeme süresi gelince hemen tepesine binmiyor Körfez yatırımcısı, ama profesyonellik öncelikli'' diye konuştu.

''Toplam 1,5 milyar dolarlık sukuk ön onayı alındı''

Karabulut, kendilerinin özel teşebbüs için 3 üç projeye başladıklarını belirterek, başlamanın; projeyi körfezdeki projeyi yatırımcılarla paylaşmak, uygunluğuna dair ön onayları almak anlamına geldiğini ifade etti.

İkinci aşamada da bankaların o projeye yüzde kaç ortak olacağının belirlendiğini anlatan Karabulut, şöyle devam etti:

''29 banka ile anket yaptık. Şuanda onların hepsi aynen Hazine gibi 'bu projenin ihraç edilecek sukukunu almaya talibiz' dediler. Önemli bir aşama, şuanda sadece uluslararası raporlar aşamasındayız. Bizim için bir model olursa daha sonra daha çok onlarca projeyi gerçekleştirme imkan bulacağız. Özel sektörün projeleri bankalara sunuldu. Bankalar Türkiye'ye geldi ve incelediler. Toplam 1,5 milyar dolarlık ulaşım, sağlık ve alt yapı alanlarında kullanılmak üzere sukuk ön onayı alındı.''

900 milyar dolarlık sukuk potansiyeli

Tüm özelleştirme projelerinin ileride sukuk formatına girebileceğini öne süren Karabulut, ''Metro gelir endeksi, elektrik gelir endeksi, ulaşım ya da kontrat endeksli, firmaların ihracat kontratları... Esnekliği çok güzel ve en son istatistiklere göre Dünyada 300 milyar dolarlık sukuk potansiyeli var. 2014 yılına kadar 900 milyar dolarlık bir pazardan bahsediliyor. Yani Türkiye''ye 20 milyar dolarlık bir fon girse, Galataport, otoban özelleştirilmesi, kentsel dönüşüm, 3. köprü, 3. havaalanı gibi büyük projelerin hepsini yapabiliriz'' şeklinde konuştu.