Türkiye'yi trafik canavarı fırsatçıları sardı

Türkiye genelinde son 3 yıldır türeyen fırsatçılar, trafik kazalarında hayatını kaybeden ya da sakat kalanlar için trafik sigortasından alınabilen tazminatlara göz koydu.

Türkiye'yi trafik canavarı fırsatçıları sardı
Türkiye'yi trafik canavarı fırsatçıları sardı
GİRİŞ 09.04.2012 09:21 GÜNCELLEME 09.04.2012 09:21
Bu Habere 4 Yorum Yapılmış

Sibel Cingi'nin haberi

Türkiye'yi trafik canavarı fırsatçıları sardı. Fırsatçılar kazazede aileleri "Sigortadan yüksek tazminat kazanın" diyerek tuzağa düşürüyor. Ailelerin alması gereken tazminatı cebe indiriyor.

Trafik canavarı nerede onlar orada! Kazalarda hayatını kaybeden ya da sakat kalanların ailelerinin peşinde. Ama acıları paylaşmak için değil...

Onlar yılda 5 bin kişinin hayatına mal olan trafik canavarı fırsatçıları... Piyasadaki adlarıysa kaza çantacıları.

“Sigortadan tazminat hakkınız var. Bunu almanızı sağlayalım” diyen fırsatçılar mağdur aileleri dolandırıyor. Kaza çantacıları, mağdur ailelerin alması gereken milyonlarca liralık tazminatı cebe indiriyor.

Bilinçsizliği fırsat biliyorlar

Mağdur aileler nasıl dolandırılıyor? Kilit nokta bilinçsizlik...

Zorunlu trafik sigortası kapsamında trafik kazasında ölüm ya da sakat kalma durumunda tazminat hakkı var. Buradaki en üst limit 225 bin lira. Sigortadan alınacak tazminat kazada hayatını kaybeden ya da sakat kalan kişinin geliri, eğitimi, bakmaktan yükümlü olduğu kişi sayısı, tedavi masrafları gibi kriterlere göre belirleniyor.

Tazminat hakkı ve kriterler hakkında çoğu kişinin bilgi sahibi olmaması, diğer taraftan sigorta işlemlerindeki uzun prosedür çantacıların ekmeğine yağ sürüyor.

Dedektif gibi iz sürüyorlar

Bunu fırsat bilen çantacılar, dedektif gibi Türkiye’deki trafik kazalarının izini sürüyor. Emniyet kayıtlarını, televizyon kanallarını, yerel gazeteleri ve internet sitelerini saniye saniye takip ediyorlar.

Anında kazada ölen ya da yaralananların kaldırıldığı hastanenin önünde bitiveriyorlar. Cenazelere katılarak taziyede bulunuyorlar. Ailelerin güvenini kazanmak için taziyeye gelenleri karşılayıp pilav ve helva hayırı yapıyorlar.

Ve uygun bir anda kazada ölen kişinin yakınından ‘Tazminat hakkınızı ben takip ederim. Yüklü bir tazminat alırız” diyerek noterde vekâlet alınıyor. Çantacılar aldırdıkları vekâletlerle tazminatların kendi hesabına yatırılmasını sağlıyor.

Piyasada düzgün bir şekilde bu işi yapan az sayıdaki danışmanlık şirketleri en fazla yüzde 20 komisyon alırken, çantacılar minimum yüzde 50 komisyon alıyor. Bu tabii insaflı olanları!

Büyük bir kısmı ise önce takip masrafı adı altında bir ön ödeme alıyor ardından da sigorta şirketinin ödediği tazminatın tamamını alıp ortadan kayboluyor.

Ruhsat zorunluluğu gelebilir

Sigorta ve danışmanlık şirketleri duruma el koyması için konuyu hükümete taşıdı. Hazine Müsteşarlığı, fırsatçıların önüne geçmek için yeni bir düzenleme hazırlığında. Hasar tasfiye işlemlerini yapan şirketlerin ruhsatlandırılması gündemde.

Hasar tasfiye şirketleri ile çantacıların farkı ne

Hasar yönetim danışmanlık hizmeti veren kurumsal firmalar, ticaret odalarına kayıtlı. Adresleri değişmiyor. Profesyonel ekipleri var.

Çantacıların ise çoğu şirket değil. Genelde belirli bir adresleri ve ofisleri olmuyor.

Kurumsal danışmanlar sadece işlemleri mağdur adına takip etmek için vekâlet alıyor. Bu hesap tazminatın yatacağı hesabı kapsamıyor. Tazminat doğrudan mağdurun hesabına yatıyor. Komisyonu tazminat yattıktan sonra mağdur gidip kendi şirkete ödüyor.

Çantacıların aldığı vekâlet şirketlerin aksine tümünü kapsıyor. Tazminat, ailelerin değil çantacıların verdikleri hesaplara yatırılıyor.

Hasar yönetim danışmanlık firmaları mağdur aileden tazminat yatmadan hiçbir ücret talep etmiyor. Yani takip için bir ödeme kabul etmiyor. Ayrıca işleyen süreçte ‘masraflar’ adı altında ekstra para da talep etmiyor.

Çantacılar ise önce takibi başlatmak için 2 ila 5 bin lira arasında para istiyor. Süreç için de masraf adı altında çeşitli miktarlarda ödemeler talep ediyor.

30 bin lira tazminat alıp 5 bin TL verdi

Çantacıların kapısını aşındırdığı kişilerden biri de 3 yıl önce İstanbul İstoç’ta ağır bir trafik kazası geçiren Kıyafet Erencan... Kazada Erencan, eşi ve o zaman 3 aylık olan oğulları Mehmet Eren ağır yaralanıyor. Erencan ve eşi vücutlarındaki kırıklar nedeniyle 3 ay yataktan kalkamıyor.

Oğulları Mehmet Eren ise 15 gün yoğun bakımda kalıyor. Ama beyin kanamasından dolayı oluşan ödem yüzünden bebek Eren’in ellerinin, ayaklarının tutmadığı ve gözlerinin görmediği ortaya çıkıyor. Erencan ailesi 3 yıldır oğulları Eren’in iyileşmesi için mücadele veriyor.

Erencan, bu mücadelede kapılarının onlarca fırsatçı tarafından çalındığını açıklıyor. “Tedavi faturalarınızı verin tazminat hakkınızı arayalım. Faturalarınızı sigortadan tahsil edelim” diyen kişilerin kazanın üstünden 3 yıl geçmesine rağmen hâlâ aradığını belirten Can, “Bu tür fırsatçılara paralarını kaptıran çok kişi gördüğüm için bizi kandıramadılar. Ama 30 bin lira tazminat alıp mağdura 5 bin lira ödüyorlar. Bu işi avukatlar da yapıyor” diyor.

Ayda 8 milyon lira kazanıyorlar

Zirve Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Mercan da Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da çantacı mağdurlarının sayısında büyük artış olduğunu söyledi. Mercan, her ilde en az 10 çantacının kaza takibi yaptığını açıkladı.

Özellikle okuma yazma bilmeyen insanların kandırıldığını kaydeden Mercan, “Morgların önü çantacılarla dolu. Kazanın olduğu yere herkesten önce gidiyorlar. Çantacıların elinde büyük para dönüyor. Bu rakam aylık 8 milyon liraya yakın. Bu paranın da büyük bir kısmı çantacıların cebine giriyor. Mağdurların cebine giren çok küçük bir kısım” dedi.

600 bin lira vaat etti 90 bin TL aldı

Dolandırıcılığın yaşandığı illerden biri de Eskişehir... Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusu dilekçesinde yer alan bilgilere göre Eskişehir Mahmudiye ilçesindeki trafik kazası sonrasında kazazade ve ailesiyle bağlantıya geçen V.Ş. 600 bin lira tazminat alınabileceği vaadinde bulundu.

Bu işlemler için aileyi Eskişehir 8. Noterliği’ne götürerek vekâletname aldı. V.Ş’nin aileden farklı zamanlarda masraf adı altında 90 bin lira aldığı tespit edildi. V.Ş adına yapılan tüm ödemelerin dekontları şikâyet dilekçesinde savcılığa sunuldu. Nitelikli dolandırıcılıktan cezalandırılması talep edilen V.Ş’nin aile adına hiçbir işlem yapmadığı tespit edildi.

KAYNAK: RADİKAL
YORUMLAR 4
  • huzurislamda 12 yıl önce Şikayet Et
    sorun ortada, peki çözüm ?. falanca şirkete gidin diyeceğinize kardeşim böyle bir durumda şöyle yapman gerek demelisiniz,madde madde sıralamalı halkı bilinçlendirmelisiniz.gerçi siz buraya yazmasanız bile vatandaş internetten arar bulur ne yapacağını,az da olsa halkı biliçlendirmeye çalışmışsınız
    Cevapla
  • Osman TORAMAN 12 yıl önce Şikayet Et
    ben de mağdurum. 2005 yılında üzerime kayıtlı park halindeki araca hem de arkasından gelip vuran ve ifadesinde bütün hata benim diye hatasını kabul eden ve buna rağmen sigorta kurumundan 35 000 tl para alan adli tıp kurumunun sekizde sıfır raporuna rağmen benden bu parayı talep edenlerden ben de mağdurum muzdaribim,onları Allah a havale ediyorum.Bu dünyanın mahkemesi varsa Allahın da mahkemesi var.
    Cevapla
  • Sultan-ı Yegah 12 yıl önce Şikayet Et
    Hırsızın Eli Kesilir... Allah (haşa) bilmiyor da sosyal adalet nasıl sağlanır, siz mi biliyorsunuz?.. Kesin ellerini kardeşim.. En fazla 2 kere yaparlar.. İki tane namussuz hırsıza merhamet edeceğiz diye bunca mağdurun hakkını muhafaza etmeyi düşünen yok değil mi..
    Cevapla
  • serhat serhatoglu 12 yıl önce Şikayet Et
    Suçlu Kim?. Trafik sigortasını telefonla kolaylıkla yaptırabiliyorsunuz.Ancak kaza yapıp ölünce veya yaralanınca illaki akla hayale gelmeyeyen burokratik engeller bıktırıcı işlemler çıkıyor karşınıza buda çakalların işine geliyor. Çakallara fırsat veren bu zorlukları Jandarma tutanağı hastane raporları ile kolaylaştırılabilir. Bir gecede kanun çıkaran meclis bir bakanlar kurulu kararnamesiyle bu işlemi basitleştirebilir.
    Cevapla