Gül'ün, Berdimuhamedov hayreti

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dün akşam Ankara'da Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov onuruna verdiği akşam yemeğine birçok Türk iş adamının da katıldığını belirterek, Berdimuhamedov için, 'Tek tek hepinizle tokalaşırken, gördüm ki, sizleri benden daha iyi tanıyan kadirli doğanım. Ben sizlerin çoğunuzu ismen tanıyorum, bir kez görmüşümdür ama neredeyse hepinizin hatırınızı sordu, 'Ne yapıyorsun' dedi, isminizle hitap etti. Doğrusu bu kadar hepinizi yakından bildiğini, tanıdığını tahmin ediyordum ama bu kadar olduğunu bilmiyordum, onu da itiraf edeyim' dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, TOBB ve DEİK tarafından düzenlenen Türk-Türkmen İş Forumu'nda yaptığı konuşmada, Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhammedov'u  ''Kadirli doğanın devlet başkanı'' olarak selamladı.

Gül, ''Değerli kardeşim'' diye hitap ettiği Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhammedov ile birlikte Türk-Türkmen iş adamlarıyla beraber olmaktan büyük mutluluk duyduklarını söyledi.

Türkmenistan'ın 20 yıl önce, 29 Şubat'ta bağımsızlığına kavuştuğunu ve onu ilk tanıyan ülkenin de Türkiye Cumhuriyeti olduğunu belirten Gül, Berdimuhammedov'un dün Türkiye Cumhuriyeti'ne resmi bir ziyaret yaptığını ve bunu beraber kutladıklarını kaydetti.

Berdimuhammedov'un devlet başkanı seçildikten sonra ilk ziyaretini de Türkiye'ye yaptığını, bunun çok kadirşinas ve ince bir düşünce olduğunu ifade eden Gül, ''Bundan biz de büyük bir şeref aldık, kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum ve tebrik ediyorum'' dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, dün Ankara'da yaptıkları resmi görüşmeler çerçevesinde Türkiye ile Türkmenistan'ın, tek milletin farklı farklı iki devleti olduğunu bir kez daha tekrar ve teyit ettiklerini, bunu dünya alem de duysun istediklerini belirterek, Berdimuhammedov'un ayrıca dün TBMM'de yaptığı güzel veciz konuşmasında da bu duygularını en güzel şekilde ifade ettiğini söyledi.

Gül, ''İnanıyorum ki, bütün Türk dünyasına mesaj olduğu gibi bütün dünyaya ve insanlığa da güzel mesajlar oldu'' dedi.

Salonda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en seçkin iş adamlarını gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Ama bu seçkin iş adamlarının önemli bir kısmının Türkmenistan'da çok uzun süre faaliyet gösterdiğini, hatta 'Anayurdumuz orası mı burası mı' doğrusu bunu bile ayıt etmenin zor olduğunu biliyorum. Çünkü Türkmenistan'a geldiğimde çoğunuzu orada tanıdım, gördüm.

Uzun yıllar oralarda olduğunu, ilk bağımsızlık gününden bu yana hiç kimse Türkmenistan'da değilken sizin kardeşlerinizle kucaklaşmak için koştuğunuzu ve oralarda kaldığınızı biliyorum.

Bunu sadece ben değil, bunu değerli kadirli doğanımın da çok iyi bildiğini biliyorum. Dün aranızdaki birçok iş adamları Ankara akşam verdiğim ziyafete de katıldınız.

Tek tek hepinizle tokalaşırken, gördüm ki, sizleri benden daha iyi tanıyan kadirli doğanım. Ben sizlerin çoğunuzu ismen tanıyorum, bir kez görmüşümdür ama neredeyse hepinizin hatırınızı sordu, ne yapıyorsun dedi, isminizle hitap etti.

Doğrusu bu kadar hepinizi yakından bildiğini, tanıdığını tahmin ediyordum ama bu kadar olduğunu bilmiyordum, onu da itiraf edeyim. Hatta aranızdan bazılarınızın ABD ve Japonya'dan geldiğinizi duydum ve gerçekten bir Türk Cumhurbaşkanı olarak ziyadesiyle gurur ve onur duydum. 'Gerçekten ABD'den ve Japonya'dan mı geldiniz?' diye sorduğumda aranızdan arkadaşlar dedi ki 'Hürmetli Cumhurbaşkanı için dünyanın öbür ucundan da olsa gelirdik' dediler. Dolayısıyla bu karşılıklı sevgi ve muhabbetin muhakkak ki çok derin anlamı vardır.''

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ile Türkmenistan arasındaki ilişkilere de değinerek, ''Özellikle 20 yıldan bahsediyorum. Tabii ki aynı ırk, din ve kültürdeniz, tarihimiz çok büyük. Dün aldığımız bir karar çerçevesinde Alparslan'ın mezarının bulunduğu yerde çok büyük bir anıt yapacağız.

Nasıl Sultan Sencer için vaktiyle yapıldıysa, o zaman bu işi çok yakın takip edenlerden biri vaktiyle kadirli doğanım, değerli kardeşim Berdimuhammedov'du. Şimdi aynı şekilde Alparslan'ı beraber takip ediyoruz. O zaman da hep beraber orada büyük merasimler yapacağız'' dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yoğun ekonomik işbirliği ve ilişkiler söz konusu olunca bazı problemlerin olmasının da gayet doğal olduğunu belirterek, ''Hiç ilişki ve faaliyet olmazsa hiçbir problem de olmaz. Ama çok yoğun işbirliği olunca bazı problemlerin olması da kaçınılmazdır. Değerli Cumhurbaşkanı ile biz bu konularda konuştuk. Kendisi gayet alicenap bir şekilde hareket ederek, bunların çözümü için talimatlar vermiştir'' dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Türk-Türkmen İş Forumu'nda yaptığı konuşmada, son 20 yıl içerisinde Türkmenistan'ın çok büyük atılımlar ve gelişmeler yaptığını, her gittiğinde Aşkabat'ın değiştiğini, dünyanın en modern şehirlerden birisi haline geldiğini gördüğünü söyledi.

Türkmenistan'ın Avaza şehrine gittiğini belirten Gül, giderek büyüyen Avaza'nın Antalya gibi büyük bir turizm merkezi olacağını tahayyül ettiğini ve yapılanları yakından bildiğini kaydetti.

Bütün bu kalkınma hamlelerinde Türk iş adamlarının, özellikle müteahhitlerin de katkısı olduğunun bilindiğini belirten Gül, ''Şüphesiz ki sizlere güven duyulduğu için, fırsat verildiği için siz de kendinizi ispatlıyorsunuz. Bu güveni duyan ve sizlere bu fırsatı veren bütün Türkmen yetkililerine, başta değerli devlet başkanı, kardeşim Berdimuhammedov olmak üzere herkese teşekkür ediyorum ve şükranlarımı bir kez daha ifade etmek istiyorum'' dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, şüphesiz ki, bu kadar yoğun ekonomik işbirliği ve ilişkiler söz konusu olunca bazı problemlerin olmasının gayet doğal olduğunu, gerçekçi ve realist olunması gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu:

''Hiç ilişki ve faaliyet olmazsa hiçbir problem de olmaz. Ama çok yoğun işbirliği olunca bazı problemlerin olması da kaçınılmazdır. Ama önemli olan bütün bunların hal yoluna konulması için halisane, samimi ve bu kardeşliğe yakışır bir davranış içinde olunmasıdır hepimizin. Bunu özellikle Türk iş adamlarına ifade etmek istiyorum.

Değerli Cumhurbaşkanı ile biz bu konularda konuştuk. Kendisi gayet alicenap bir şekilde hareket ederek, bunların çözümü için talimatlar vermiştir. Dolayısıyla bu tip problemleri olan Türk arkadaşlarımızın da buna karşılık göstererek aynı samimiyet içerisinde bunları halletmemiz gerekir. Bunu da ifade etmek isterim. Bu konuda Bakanımız Zafer Çağlayan'ı görevlendirdik. Kendisi defalarca gitti, her gidişinde de sayın Cumhurbaşkanı kendisini kabul etti, görüştüler.''

''Türkmenistan ekonominin her alanında kısa sürede güçlü hale gelecektir''

Türkmenistan'ın cenabı Allah'ın verdiği tabii zenginliklere sahip bir ülke olduğunu belirten Gül, şöyle devam etti:

''Bunlar en iyi şekilde Türkmen halkının refahı, kalkınması için de planlar, programlar çerçevesinde kullanılıyor ve değerlendiriliyor. Türkmenistan'dan Hindistan'a, Türkmenistan'dan Çin'e boru hatlarının yapıldığını görmek, bizi kardeşleriniz olarak mutlu ediyor.

Türkmenistan bu şekilde dünyanın da çok dikkatine geliyor. İnanıyorum ki aynı şekilde kuzeye, batıya, güneye de bu kollar olacaktır günü geldiğinde. Enerji, gaz konusunda Türkmenistan'ın bütün dünya tarafından dikkatle takip edildiğini biliyoruz. Bütün bunların Türkmen halkının refahını artırması ve Türkmen devletini güçlendirmesi gerekmektedir.

Bütün bu konularda da aramızdaki en güzel işbirliği potansiyelleri vardır. Sadece müteahhitlik, inşaat değil, diğer alanlarda da, Türkmenistan'da istihdamın oluşturulması için sanayi kollarının hepsinin gelişmesi gerekir.

 Arap ülkelerine bakın, geç de olsa öğrendiler, sadece enerjiye bağımlı kalmıyorlar artık. Onlar da ekonomilerini çeşitlendiriyorlar. Türkmenistan'da devlet başkanının önderliğini yaptığı planlar çerçevesinde yeni hamleler yapıyorlar. Milli kalkınma projeleri, programları gerçekleştiriliyor. İnanıyoruz ki kısa süre içinde Türkmenistan ekonominin bütün alanlarında güçlü hale gelecektir.''

Cumhurbaşkanı Gül, Türkmenistan'ın gayet çalışkan ve genç bir nüfusa sahip olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Bu bağlamda değerli kardeşimle yaptığım konuşmalarda eğitime çok önem verdik. Çünkü her şeyin başı nitelikli, iyi yetişmiş insanın olması. Nüfus çok büyük olabilir ama hiç bir şeyden anlamıyorsa o nüfus yük olur. Ama nüfus iyi yetiştiyse, insanlar, gençler iyi eğitim aldıysa, bilimi ve teknolojiyi iyi takip ediyorsa onların kendilerine de ailesine de milletine de çok büyük faydası olur.

Biz de Türkiye'de bunları yapıyoruz. Son 10 yılda köklü reformlar yaptık. Hukuki, siyasi, ekonomik, demokratik bütün bunların neticesinde Türkiye bugün çok güçlü hale geldi. Birçok Avrupa ülkesi büyük ekonomik krizler içindeyken Türk ekonomisi gerek 2008'deki finans krizinden hiç etkilenmedi gerekse geçen ve önceki seneki krizlerden hiç etkilenmedi. Bizim borç yükümüz, Avrupa'nın en düşük borç yükü olan ülkelerinden birisi.

Bütçe açığımız Avrupa'nın en düşük bütçe açığı olan ülkelerden birisi. Bankalarımız bütün Avrupa'nın en sağlam bankaları. Hiçbir bankamıza bir dolar bile yardım etme ihtiyacı duymadık. Avrupa ile Gümrük Birliği içindeyiz. Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ile gümrük duvarlarımız yok, onlar istediğini bize satar, biz de onlara istediğimizi satarız. Yaptığımız köklü reformların neticesinde bu hale geldik.''

''Aramızda protokol söz konusu değildir''

Berdimuhammedov'un vizyonunun önümüzdeki yıllarda Türkmenistan'ın ufkunu geliştirmek ve bütün dünyaya dayanıklı bir ülke haline getirmek olduğunu vurgulayan Gül, ''Bunlar bir plan, program ve takvim çerçevesinde olacaktır.

Bu yönde Türkiye, bütün kazanımları, tecrübesi ve imkanlarıyla sizlerle daima beraber olacaktır. Şundan gurur duyuyorum; karşılıklı saygı, sevgi ve güven içinde iki kardeş nasıl birbiriyle dayanışma içinde olursa, Türkiye ile Türkmenistan da böyle bir dayanışma içindedir'' şeklinde konuştu.

Berdimuhammedov'un Türkiye'ye beşinci ziyareti olduğunu anımsatan Gül, her ziyaretin resmi çerçevede olmadığını, çeşitli vesilelerle ziyaretler yapıldığını söyledi. Gül, şöyle devam etti:

''Ben de 4 kez Cumhurbaşkanı olarak Türkmenistan'ı ziyaret ettim. Aramızda hiçbir protokol söz konusu değildir. 'Sıra senin, benim' değil. Bazen telefonlaşıyoruz. 'Hadi Avaza'da buluşalım' diyor kardeşim. 'Hemen geliyoruz' diyorum, gidiyoruz.

Bazen biz de kendisine 'Gel Antalya'daki bizim turizm başarımızı gör, aynısını Avaza'da da gerçekleştirelim' dedik. Kendisi de kalktı geldi. Orada Türkiye'nin en başarılı turizmcileriyle bir araya geldi. Tecrübeleri hep taşımaya uğraşıyoruz. Bu anlayış içindeyiz. Buna diğer bölgedeki aynı milletin parçası olan devletler de zaman zaman katılmakta, hep beraber toplantılar yapmaktayız.

Birimizin başarısı, diğerinin başarısıdır. Birimizde bir üzüntü olursa, buna hepimiz de üzülürüz. Bu anlayış içinde inşallah geleceğimiz çok parlaktır. Türk-Türkmen birdir, bir demektir. Arada fark yoktur. Bu anlayış içinde, inşallah istikbalimiz de geleceğimiz de çok daha parlak olacaktır.

İşte bu yolda iş adamlarının, Türk ve Türkmen iş adamlarının muhakkak ki çok büyük katkıları vardır. Bundan dolayı hepinize çok teşekkür ediyorum. Sevgili kardeşimi bir kez daha tebrik ediyorum. Kendisine başarılar diliyorum.''