'Çekte hapisin kaldırılmasını istemiyoruz'

Büyükekşi, Ceylan İntercontinental Otel'de düzenlediği basın toplantısında 2011'i değerlendirerek 2012 yılına ilişkin beklenti ve öngörülerini açıkladı.

Bu sene Toplu İş İlişkileri Kanunu Tasarısı'nın gündemde olduğunu dile getiren Büyükekşi, ''Bu taslağın bu şekilde yasalaşmasının sosyal barışı ve iş barışının devamı yönünde son derece sakıncalı görüyoruz.

Hem Türkiye'nin 2023 hedeflerine, hem de Türkiye'nin sanayisine zarar verir. Türkiye 1980 sonrası sendikacılık günlerine geri döner. Bu da çok yanlış olur'' dedi.

Büyükekşi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına önerilerini sunduklarını dile getirerek, ''Mutlaka bu kanun taslağının bizim de görüşlerimiz dikkate alınarak revize edilmesini talep ediyoruz'' diye konuştu.

İş kolu barajının yüzde 10'dan yüzde 5'e indirilmesine itiraz ettiklerini dile getiren Büyükekşi, ''Biz bunun yüzde 10'da kalmasını istiyoruz. Ayrıca noter şartının kaldırılması gibi bir dizi itiraz ettiğimiz yönü var.

Çalışma Bakanlığı'nın bu kanun revize edildikten sonra kıdem tazminatı fonu ile aynı zamanda Meclis'e getirilmesini istiyoruz.

Kıdem tazminatı 8 yıldır gündemde olmasına rağmen bir türlü çıkarılamadı. İşyeri güvenliği ile ilgili çalışmada da eksik gördüğümüz yönler var. Burada da bazı değişiklerin yapılması lazım'' dedi.

Büyükekşi, Türkiye'nin son 10 yılda geldiği noktanın önemli olduğunu, 2023 hedefleri bulunduğunu, Fransa, İspanya ve Yunanistan'da grevler nedeniyle yaşanan sorunları herkesin bildiğini hatırlatarak, ''Böyle bir ülkede kim yaşamak ister?'' diye konuştu.

Gelinen noktada  asgari ücretin 2001'de 180 dolar iken bugün 300 dolar seviyesinde olduğunu, bir işçinin işverene maliyetinin 800 dolar olduğunu, ''Burada önemli olan refah seviyesi olarak çalışanın nereden nereye geldiği. Yüzde 10 barajı var şu anda. 1980'den beri Türkiye'de sosyal barış var.

Türkiye'de maalesef Avrupa'daki gibi sendikalar geçmişte bu konuda verimlilik, iş yerinde çalışmayla ilgili iyileştirmeler yerine sadece ücret sendikacılığı yaptılar. Bu nedenle bu sıkıntıların biz tekrar yaşanmasını istemiyoruz'' dedi.

Türk Ticaret Kanunu'nda değişiklik yapılmalı

Büyükekşi, temmuz ayında yeni Türk Ticaret Kanunu ile Borçlar Kanunu'nun uygulamaya gireceğine de işaret ederek, bu kanunlarda da bazı sıkıntılar olduğunu, mutlaka gerekli değişikliklerin yapılmasını talep ettiklerini söyledi.

Bununla ilgili birliklerden görüş almaya devam ettiklerini, ama kişisel olarak bazı bilgilerin paylaşılmasını da sakıncalı gördüklerini ifade eden Büyükekşi, yurt dışında da firmalara ilişkin her bilginin açıklanmadığını, TÜİK'in de firmalar bazında değil, sektörel bazda bilgi verebildiğini hatırlattı.

Yasa ile finansal tabloların açıklanmasının öngörüldüğüne işaret eden Büyükekşi, ''Yanlış anlaşılmalar var. Bizim anladığımız şekilde ise biz karşı çıkıyoruz'' dedi.

Büyükekşi, ortakların borçlanması konusunu incelettiklerini, kayıt dışına yönelik ise kendilerinin kayıt dışını desteklemediklerini, bütün kurumların çalıştığını, gereken değişiklikler yapıldıktan sonra temmuz ayına ulaşacaklarını, sürecin işlemesini beklediklerini kaydetti.

Çekte hapis cezası

Çek Yasası'na da değinen Büyükekşi, ''Ödeyemeyenlerin mağduriyetinden söz ediliyor. Asıl mağdur olanlar alacaklı olanlar. Bundan kimse bahsetmiyor. Bunun altını çiziyoruz. Mağdur olanlar alacaklı olanlar, onun dikkate alındığı bir çalışma var. Onu destekliyoruz'' dedi.

Büyükekşi, ''Çekte hapis cezasının kaldırılmasını istemiyoruz'' dedi.

''Dolar kurunu  1,7-1,8 arasında öngörüyoruz''

Bu sene geçen yıla göre büyüme oranında önemli bir düşüş beklendiğini, orta vadeli programda yüzde 4 büyüme beklentisi bulunduğunu belirten Büyükekşi, ''Bizim öngörümüz 3. çeyrekte bu rakamın yukarıya doğru revize edileceği yönünde.

Dolar kurunun 1,7-1,8 arasında dalgalanacağını, sepet kurun 2,1 olacağını düşünüyoruz. Bu kur rekabetçi kur. İthalatta da dengeleyici olacak. 1,7'nin altına düşme olursa Merkez Bankasının proaktif davranması gerektiğini söylüyoruz. Bu politikalar cari açık ithalat ve ihracat için önemli'' dedi.

Büyükekşi, komşularla son dönemde yaşanan soruların Türkiye'den kaynaklanmadığını Suriye ve İran'da Arap Birliği ile AB'nin aldığı kararların uygulandığına işaret ederek, ''İpler bizim elimide değil. Dışardan kaynaklanan konjonktürel sıkıntılardan dolayı bu sonucu yaşıyoruz.

Suriye'yi ayrı kefeye koymak gerekiyor. Kısa vadede orada daha farklı bir gidişat olacağını düşünüyoruz. Suriye ile ilgili 2012'de çok ümitvar değiliz. Irak, İran, Mısır, Tunus ve Libya'da ümidimiz son derece iyi'' diye konuştu.

Bu bölgelerde etkili olmaya devam edeceklerini, THY'nin her açtığı yeni hattın da ihracatçılar için yeni bir pazara giriş olduğunu ifade eden Büyükekşi, Huston, Atlanta ve Miami'ye de THY'nin sefer yapmasını istediklerini, bundan sonra eyalet bazlı ihracat tanıtım-pazarlama konusunda çalışmalar sürdürdüklerini söyledi.

Büyükekşi, İspanya'ya, Bilbao ve La Corina'ya da uçuş konulduğunu, ihracatçının işini kolaylaştırmak için bu şekilde sinerji yarattıklarını, Afrika'ya birçok noktaya daha uçuş talep ettiklerini söyledi.

Irak ihracatının üçte birinin Gaziantep'ten yapıldığını belirten Büyükekşi, Gaziantep ve Urfa'dan  Erbil'e uçuş için de çalışma yapıldığını bildirdi.

''1-24 Ocak arasında ihracat artışı yüzde 13,3''

Büyükekşi, geçen yıl ihracatı hedeflerinin üzerinde gerçekleştirerek yüzde 18,2 artırdıklarını, bu seneki hedefin de yüzde 12 ihracat artışı olduğunu dile getirerek, ''Bu da 151 milyar dolar yapıyor. 1-24 Ocak arasında ihracat artışı yüzde 13,3. Beklentimize paralel gidiyor'' dedi.

Bu sene cari açıkta düşüş beklediklerini anlatan Büyükekşi, cari açığın 2 aydan beri düşüş trendine girdiğini, ihracatın ithalatı karşılama oranının 2013'de yüzde 65 olması gerektiğini, 2023'de ise bunu yüzde 80 olarak öngördüklerini söyledi.