Çalışanların dörtte biri kadın

Maliye Bakanlığının Yıllık Ekonomik Raporuna göre, erkeklerin genel işgücüne katılım oranlarını kadınları katladı. Çalışan her 4 kişiden biri kadın oldu.

Çalışanların dörtte biri kadın
Çalışanların dörtte biri kadın
GİRİŞ 03.01.2012 13:30 GÜNCELLEME 03.01.2012 13:30

Türkiye'de işgücü piyasasına katılım ve istihdam oranları cinsiyete ve kent-kır ayrımına göre büyük farklılıklar gösterirken, erkek işgücüne katılım oranı, kadın işgücüne katılım oranının 3 katına yakın seviyede bulunuyor.

Kadının çalışması halinde çocuk bakımı, ev işleri gibi maliyetlerin, elde edilecek gelirin önemli bir bölümünü oluşturması, kadınların işgücüne katılımında engel oluşturuyor. 

Maliye Bakanlığının Yıllık Ekonomik Raporuna göre, genel işgücüne katılım oranı OECD genelinde yüzde 70'ler düzeyindeyken, Türkiye'de bu oran yüzde 48,8 ile yaklaşık yirmi puan daha aşağıda yer alıyor.

Türkiye'de işgücü piyasasında işgücüne katılım ve istihdam oranları cinsiyet ve kent-kır ayrımına göre büyük farklılıklar gösteriyor. Kırsalda işgücüne katılım oranı kente göre daha yüksek olmakla birlikte, toplamda erkek işgücüne katılım oranı, kadın işgücüne katılım oranının neredeyse 3 katına yakın düzeyde bulunuyor.

Geçen yıl Türkiye'de 22 milyon 594 bin kişi istihdam edilirken, bu rakamın 16 milyon 170 binini erkek, 6 milyon 425 binini ise kadın çalışanlar oluşturuyor. 

Üniversite eğitimi almamış kadınlar, düşük ücretli işlerde çalışıyor

Tarım sektörünün hakim olduğu ve ev ile iş yaşamının üst üste geldiği kırsal kesimlerde tüm aile üyeleri üretken faaliyetlere katılırken, kentte işler daha özelleşmiş durumda. Kadınlar ev işleri ile meşgulken erkekler gelir kazanan grupta yer alıyor. Özellikle kentsel alanlarda olmak üzere üniversite eğitimi almamış kadınlar, genellikle düşük ücretli, uzun çalışma saatlerine sahip işlerde çalışıyor.

Türkiye'de kadınlara, sosyal ve kültürel etkenlere bağlı olarak çocuk bakımı ve ev işleri gibi birtakım görevler yükleniyor. Kadın çalıştığı takdirde bu işlerin yaptırılması için aile bütçesinden ayrılması gereken bir maliyet kalemi oluşuyor. Söz konusu maliyetlerin kadınların çalışması durumunda elde edecekleri gelirin önemli bir bölümünü oluşturması, kadınların işgücüne katılmasında bir engel oluşturuyor.

Kentlerde kıra göre daha yüksek eğitime erişim olanakları, büyük genç kitlelerini işgücüne katılımdan alıkoyuyor. 15-24 yaş arasındaki genç erkek işgücünün, düşük işgücüne katılım oranlarının hem eğitim hem de zorunlu askeri hizmetle açıklanabileceği ifade ediliyor.

İşsizler, mesleki eğitim almamış vasıfsız kişiler

Türkiye'de vasıfsız işgücünün toplam işgücündeki payı oldukça yüksek. 2010 yılında okur-yazar olmayanlar dahil olmak üzere, lise altı eğitimlilerin işgücü piyasasındaki payı yüzde 63,7, lise ve dengi okul mezunlarının payı yüzde 20,4, yükseköğretim mezunlarının payı ise yüzde 15,8.

Geçen yıl Türkiye'deki işsizlerin eğitim düzeyine bakıldığında, yüzde 60,3'lük oran ile işsizlerin büyük bir kısmının, okur-yazar olmayanlar dahil olmak üzere, lise altı eğitimli olduğu görülüyor.

Kalifiye olması açısından lise ve dengi okulları ile üniversite mezunlarının mesleki eğitim aldıkları kabul edilirse, bu okulları bitirenler, toplam işsizlerin sırasıyla yüzde 25,1 ve yüzde 14,6'sı kadarını oluşturuyor. Dolayısıyla işsizlerin önemli bir kısmı mesleki eğitim almamış vasıfsız kişilerden oluşuyor.

Tarımın istihdam içindeki payı yüksek

Türkiye'nin sanayileşme ve gelişme sürecinde olması, bazı yapısal sorunları da beraberinde getirirken, bunlardan en belirgin olanı tarım kesiminin istihdam içindeki payının yüksekliği. Türkiye'de halen her 4 kişiden biri tarımda çalışıyor.

Türkiye'de tarım sektörünün istihdamdaki payı 1990'lardan itibaren hızlı bir şekilde düşüş seyrine girmiş olmakla birlikte, söz konusu oran krizle birlikte tekrar artışa girdi. Gelinen nokta itibariyle sektörün payı diğer ülkelere kıyasla hala yüksek düzeyde bulunuyor.

Tarım sektörü istihdamdan, ABD'de yüzde 1,6, Avro Bölgesi'nde yüzde 3,3, G-7 ülkelerinde yüzde 2,3 pay alırken, Türkiye'de yüzde 25,2 pay alıyor.

Türkiye'de sanayi ve hizmetler sektörlerindeki istihdamın payı da artıyor. Ancak, hizmetler sektörü gelişmiş ekonomilerde istihdamda yüzde 70-80 oranında pay alırken, Türkiye'de hala bu düzeye ulaşılabilmiş değil. Türkiye'de işgücünün sanayi istihdamına doğru geçişi devam ederken gelişmiş ekonomilerde sanayiden hizmetlere doğru bir kayma yaşanıyor.

Bu arada, bazı ülkelerde OECD, Eurostat ve TÜİK verilerine göre istihdamın sektörel dağılımı şöyle:
                                   (yüzde)
Yıl      Sektörler       Türkiye      ABD       Avro Bölgesi        G-7
-----      -----------     ---------   --------   --------------    ---------
1990*     Tarım         45,9        2,9            -                 4,4
               Sanayi       15,9       26,2           -               30,1
              Hizmetler    38,2       70,9           -               65,4
2000      Tarım          36,0        2,6            3,9             3,3
              Sanayi        17,7       23,0         32,8            26,6
              Hizmetler   46,3       74,4          63,3            70,2
2010**  Tarım         25,2        1,6             3,3              2,3
              Sanayi       19,9       17,2           28,6           21,9
              Hizmetler   55,0       81,2           68,1           75,8

(*) Hizmetler verisi, inşaat sektörünü de içeriyor
(**)G-7 ülkeleri için veriler 2009 yılına aittir

KAYNAK: AA