Boyner'den ÖTV düzenlemesine tepki

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, ÖTV düzenlemesine tepki gösterdi. Boyner 'bir sınır var ve o sınıra yaklaştık' derken kapsamlı vergi reformunun şart olduğunu belirtti.

Boyner'den ÖTV düzenlemesine tepki
Boyner'den ÖTV düzenlemesine tepki
GİRİŞ 14.10.2011 11:30 GÜNCELLEME 14.10.2011 11:30
Bu Habere 5 Yorum Yapılmış

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner, dolaylı vergilerin kolay toplanan vergiler olduğunu belirterek, ''Ancak her vergi kaynağının bir sınırı vardır ve o sınıra yaklaşıyoruz'' dedi.

Boyner, İstanbul Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu'nun (İSİFED), TÜRKONFED'e katılım töreni öncesi düzenlenen ''Türkiye Ekonomisinde Fırsatlar-Tehditler, Girişimcilik ve Sivil Toplumun Rolü'' konulu toplantıda, orta ve uzun vadeli öngörülere dayalı vizyon geliştirmenin hem iş dünyası temsilcileri hem de ülke için bir zorunluluk olduğunu söyledi.

Ümit Boyner, ''Bu nedenle, hükümetimizin dün açıkladığı Orta Vadeli Programı, Türkiye'nin orta vadede diğer gelişmekte olan ülkelere göre fark yaratması açısından çok önemli buluyoruz'' dedi.

Gelişmiş ekonomilerin yarını bile planlamadaki zorlukları dikkate alınınca, Türkiye'nin önümüzdeki üç yıla yönelik önemli hedeflerinin, makro ekonomik politikaları ve gelişme eksenlerini ortaya koyan bir programın kamuoyuna sunulmasının son yıllarda gelinen ekonomik olgunluk seviyesinin bir başka işareti olduğunu vurgulayan Boyner, şunları kaydetti:

''Elbette, programın hedefleri, temel aldığı varsayımları ve politika önermeleri hakkında farklı görüşler oluşacak. Gerçekten önümüzdeki derinliğine incelenmesi gereken bir doküman. Kimileri bu öngörüleri veya varsayımları doğrulamaya kimileri yanlışlamaya çalışacaktır.

Ama, en önemli ihtiyaç, belirsizliğin azalmasına katkıda bulunacak, çıpa niteliği taşıyan bir program olduğundan, daha önceki dönemde de olduğu gibi, bu belge iyi bir tartışma zemini sağlıyor ve başlangıç oluşturuyor.''

Belirsizlik azaltıcı bir çıpa olduğu kadar, orta vadeli programın, hükümetin politika önceliklerini bütünlüklü bir biçimde sunmasının da kendileri için önem taşıdığını belirten Boyner, ''Katkıda bulunmalıyız. Dinamik ve etkin bir şekilde katkıda bulunmak zorundayız diye düşünüyoruz'' dedi.

''Elini taşın altına koyanların bu diyalog içinde olmalarını çok önemsiyorum''

Kendileri açısından diğer önemli gelişmenin büyüme hedefine odaklanan ve kamu maliyesinde disiplin öngören makro politikaların yanı sıra bugüne kadar vurgu yaptıkları yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik bir çok mikro reform alanlarının programda geniş bir yer bulması olduğuna işaret eden Boyner, bu çerçevede, istişare kanallarının açık tutulması sayesinde, ekonomi hayatında ortak aklın daha fazla yer bulmaya başlamasından duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Ümit Boyner, ''TÜSİAD gibi bütün gönüllü, bağımsız iş derneklerinin de bu istişarenin içinde etkin bir şekilde yer almak üzere çalışmaya davet etmek, hatta bunu teşvik etmek istiyorum. Bu çok önemli. Orta vadele programın gerçekleşmesinde etkili olacak olan biz girişimcilerin, elini taşın altına koyanların bu diyalog içinde olmalarını çok önemsiyorum'' diye konuştu.

Ümit Boyner, özellikle, iş ortamının iyileştirilmesi, kayıtdışı ile mücadele, enerji verimliliği, enerji piyasasında rekabetin arttırılması, çevrenin korunması, kentsel gelişim, ARGE ve inovasyonun ekonomiye yayılması, işgücü piyasası reformları ve beşeri sermayenin geliştirilmesi konularının programda geniş bir şekilde yer bulmasının, işdünyası temsilcilerini, ortak bir akılla geleceğin ilk 10 ekonomisi olma yolunda umutlandırması, ama takip etmeleri gerektiğini kaydetti.

Program üzerinde çalışmaya devam edeceklerini, programın, bütünlüğünü, içsel tutarlılığını ve temel hedeflerin diğer ekonomik aktörlerin hedefleri ile uyumluluğunu derinlemesine analiz etmeye tüm kesimlerin ihtiyacı olduğunu düşündüğünü dile getiren Boyner, ayrıca, uygulamanın programı nasıl bir sürece sokacağını da dikkatle izliyor olacaklarını söyledi.

''Yeni ve kapsamlı bir vergi reformu artık çok elzem''

Dün açıklananan vergi oranlarının bu çerçevede bir değerlendirmesini yapmak istediğini ifade eden Boyner, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bizim TÜSİAD olarak sürekli gündeme getirdiğimiz bir konu var. Dolaylı vergilerin, toplanan vergilerin büyük bir bölümünü oluşturması, özellikle düşük gelir gruplarının zarar görmesine, vergi adaletinin olumsuz etkilenmesine, üstelik vergi tabanının darlığının gözden uzak kalmasına neden olmakta.

Dolaylı vergiler kolay toplanan vergilerdir, ancak her vergi kaynağının bir sınırı vardır ve o sınıra yaklaşıyoruz. Kayıt altında olmasının ve anında ulaşmanın verdiği kolaylıkla toplanan vergi gelirleri sürdürülebilir değildir.

Orta Vadeli Programda kayıt dışı ile mücadele ana amaçlardan bir tanesi. Hem düşük gelirli grupların refahı, hem vergi geliri dağılımındaki çarpıklığın giderilmesi için yeni ve kapsamlı bir vergi reformu artık çok elzem.

''Programın dikkatli bir takipçisi olacağız''

Program açısından diğer bir tehlikenin, bu zamların özellikle tüketici fiyatları üzerinde oluşturacağı baskı olduğunu söyleyen Boyner, ''Fiyat istikrari ve makroekonomik politikaların öngörülebilirliğinin de bu küresel ortamda kısa vadeli önemini yadsıyamayız. Cari açık konusundaki hassasiyete hepimiz katılıyoruz, paylaşıyoruz. Ama bununla birlikte acil olarak alınan önlemlerin orta vadeli programın bütünlüğünü bozmamasının önemine de dikkat çekmek istiyoruz'' dedi.

Boyner, ''Bu sebeplerden ötürü, ekonomimizin gelecek üç yılına şekil vermeye yönelik bu çabayı içtenlikle desteklerken, programı doğrusu ve eğrisiyle kapsamlı bir şekilde değerlendireceğiz ve dikkatli bir takipçisi olacağız'' dedi.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner, tüm dünyada 2008-2009 küresel krizi gibi bir sürece yeniden girilmemesine odaklanıldığını belirterek, ''Bu nedenle, Türkiye'nin bu kaygı dolu toplu hareketten ayrışması, yabancı sermaye çekmedeki başarısının devamı ve makro ve finansal istikrarını sürdürmesi açısından, başta da belirttiğim gibi dün açıklanan Orta Vadeli Program büyük önem taşımakta'' dedi.

Boyner, İstanbul Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu'nun (İSİFED), TÜRKONFED'e katılım töreni öncesi düzenlenen ''Türkiye Ekonomisinde Fırsatlar-Tehditler, Girişimcilik ve Sivil Toplumun Rolü'' konulu toplantıda, geleceği öngörebilmek için mevcut konjonktürü herkesin doğru ve ayakları yere basar bir şekilde okuyabiliyor olması gerektiğini söyledi.

Bugün baktıklarında, küresel ve yerel gündemlerinde son birkaç yıldır, özellikle küresel kriz sonrası gördükleri en önemli sıkıntılardan birinin politika üretmekteki zorluk ve geç ve az önlem alma ve gecikme olduğuna işret eden Boyner, küresel krizle birlikte, küresel ekonomiye yön veren gelişmiş ülke politika yapıcılarının çok kısa sürelerde politika duruşlarını keskin bir şekilde değiştirdiğini gördüklerini, bunun da aslında güven ortamını zedelediğini anlattı.

Zaman zaman atılan koordineli ve cesur adımlara karşın bugün halen küresel ekonomide büyümenin halen çok kırılgan seyrettiğini ifade eden Boyner, belirsizlikler her geçen gün artarken, çözüm mercii olarak halen merkez bankalarına bakıldığını, maliye politikası kapsamına girecek tedbirler söz konusu olduğunda ise hala siyasi ve yerel kaygıların gölgesinde bu atılması gereken adımların askıda bırakıldığını gördüklerini vurguladı.

Boyner, ''Daha da kötüsü, siyasi iradenin ve gücün, piyasaların karar alma mekanizmaları karşısında ağır ve yetersiz kaldığı bir dönemden geçiyoruz'' dedi.

Avrupa ülkelerinde yaşanan borç krizinin küresel büyüme üzerinde baskıların daha da artmasına neden olduğunu söyleyen Boyner, iktisadi aktivitelerin halen düşük seyrettiği, likiditenin ise yüksek olduğu, faiz oranlarının düşük olduğu böylesi bir küresel konjonktürde, Türkiye gibi iç talebe ve dış finansmana bağlı büyüyen ülkelerin, göreceli olarak daha iyi performans göstermesini beklemenin mümkün olduğunu belirtti.

-''Cari açık önemini koruyor''-

Boyner, şunları kaydetti:

''2001 krizi sonrası gerçekleştirilen köklü yapısal reformlarla, güçlü kamu borç dinamikleri, bankacılık sisteminin sağlamlığı, hane halkının ve şirketlerin görece düşük borçluluk oranları aslında Türkiye'yi dışsal şoklara karşı daha sağlam bir duruşa sahip olmasına yardımcı oluyor.

Tabii, her ne kadar ithalatta yavaşlama sinyalleri belirmeye ve dünya enerji fiyatları gevşemeye başlasa da cari açık önemini koruyor. Hatta, cari açığın finansmanı açısından küresel koşulların kötüleşmesi belki de bu önemi biraz daha arttırıyor.''

Beklentilerin üzerinde gelen 8.8'lik ikinci çeyrek büyümesinin küresel görünümdeki bozulmaya rağmen iç talebin hala kuvvetli seyrini sürdürdüğünü gösterdiğini ifada eden Boyner, ancak, Temmuz ve Ağustos ayları imalat sanayi üretim endekslerini ve kapasite kullanım verilerini dikkate aldıklarında, mevcut öngörülerinin iç talebin yılın ikinci yarısında zayıflayacağı yönünde olduğunu, küresel risk iştahının gerilemesinin beklenti kanalı üzerinden tüketici güvenini zayıflatmasının muhtemel olduğunu, böylesi bir senaryoda, tüketici güvenindeki zayıflamanın, iç talep üzerinde de olumsuz bir etki yaratabileceğini kaydetti.

Boyner, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Geldiğimiz noktada bir yandan toplam talep koşullarının gittikçe zayıfladığını, bir yandan da talep bileşenlerinin daha dengeli bir görünüme doğru ilerlediğini görüyoruz.

Böyle bir resim içerisinde, cari açıktaki artış hız kesebilecektir. Son dönemde açıklanan veriler de, cari açıkta yılın sonuna doğru daha belirgin bir toparlanmanın olacağı sinyalini veriyor.

Enflasyon cephesinde ise, kısa - orta vade ayrımının devam ettiği ortaya çıkarken, kısa vadede çekirdek göstergelerinin de zayıflayan kurdan geçişkenlik etkisiyle yükselmeye devam edeceğini söylemek de mümkün.''

''Yeni bir not artışı Türkiye'nin hakkı olacaktır''

Türkiye'de kısa vadede, enflasyonun hedef belirsizlik aralığında seyrettiği bir ortamda mevcut para politikasının kredibilitesinin güçlü kalmasının bir gereklilik olduğuna işaret eden Boyner, ''Sonuç olarak tüm dünyada 2008-2009 küresel krizi gibi bir sürece yeniden girilmemesine odaklanılmış durumda...

Bu nedenle, Türkiye'nin bu kaygı dolu toplu hareketten ayrışması, yabancı sermaye çekmedeki başarısının devamı ve makro ve finansal istikrarını sürdürmesi açısından, başta da belirttiğim gibi dün açıklanan Orta Vadeli Program büyük önem taşıyor'' dedi.

Ümit Boyner, Orta Vadeli Programın yerel ve küresel tüm ekonomik aktörler tarafından kabul görmesinin, ilk bir kaç ay içinde ekonomide güven verici işaretlerle desteklenmesi ve hükümetin kararlılığının azalmadan devam etmesinin, Türkiye'nin gelişmekte olan ekonomiler içinde daha üst sıralara çıkmasını sağlayabileceğini vurguladı.

Boyner, ''Zaten, böyle bir süreçte ülkemiz kredi derecelendirmesinin de yatırım yapılabilir seviyeye çıkmasını beklemek doğru olur diye düşünüyorum. Yani yeni bir not artışı Türkiye'nin hakkı olacaktır'' dedi.

Bugün İSİFED'in TÜRKONFED'e katılım törenini gerçekleştirdiklerini dile getiren Boyner, İstanbul bölgesi için hep birlikte güzel çalışmalar ortaya koyacaklarını umduğunu, bunun en önemli araçlarından birinin de örgütlenmekten geçtiğini söyledi.

Küresel sorunlara tek merkezli çözüm arayışlarının yeterli olmadığını söyleyen Boyner, STK'ların bu yeni düzende, daha fazla rol oynamalarının, ancak kendilerini geliştirebilmelerine, idari kapasitelerini güçlendirmelerine, diğer paydaşlarla ortak hedefler doğrultusunda işbirliği yapabilmelerine ve yeni ortak misyon oluşturabilmelerine bağlı olduğunu vurguladı.

Sürdürülebilir kalkınmayı ancak daha fazla eğitimli, girişimci, ülkesel ve küresel sorunlar için çözüm önerileri geliştiren kadınların ve gençlerin varlığı ile başarabileceklerini söyleyen Boyner, bu açıdan, kadın girişimci derneklerini ve genç girişimci derneklerini de İSİFED'de daha fazla görmek istediklerini, bununla birlikte, kadınların işgücüne katılımlarının, 2050 yılına ulaşmadan, erkek işgücü katılımına eşit bir düzeye geleceğini umduklarını vurguladı.

Boyner, ''2050 vizyonumuzun temel hedefi olan sürdürülebilir kalkınma temelde küresel bir işbirliği meselesidir. Bu nedenledir ki, G20 oluşumunun önümüzdeki dönemde daha kritik hale geleceği açıktır'' dedi.

Konuşmanın ardından İSİFED'in TÜRKONFED'e katılım töreni gerçekleştirildi. İSİFED Başkanı Mehmet Sandal, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ile TÜRKONFED Başkanı Erdem Çenesiz'e plaket verdi.

Törende BISA Ambalaj Genel Müdürü Erhan İbak da Ümit Boyner'e içinde gül yaprağı bulunan bir çerçeve hediye etti.

KAYNAK: AA
YORUMLAR 5
  • Ali Gürbüz 12 yıl önce Şikayet Et
    sizin vermediğiniz. sizin vermediğiniz gelir vergilerinin cezasını normal halk çekiyor. hepiniz yıllarca devletten faizle yaşadınız. normal üretimden 10 lirra kazandınızsa devlet tahvilinden 90 lira kazandınız. şimdi daha yeni yeni üretime doğru kaymaya başladınız. cızırtı yapmayın parazit yapmayın çalışın.
    Cevapla
  • Standard & Poors 12 yıl önce Şikayet Et
    ağalar kızmış abovvvv çok korktuk. akşama viski patlatacaz vergisi artmış ciğerleri yakacaz puromuz pahallanmış 2000 cc araç alacaz oda artmış nolcak bizim halimiz gariban halk ne yapsın !
    Cevapla
  • İbrahim AVCI 12 yıl önce Şikayet Et
    OLAN VATANDAŞA. Vatandaş dolaylı dolaysız derken yolunuyor.Acaba ne kadar dayanabiliriz.Ben de çok merak ediyorum?
    Cevapla
  • levent 12 yıl önce Şikayet Et
    Patronlari aldi da bir telas. ithal ickileri icen onlar - milyon dolarlik luks arabalari her yil yenileyen onlar - cep telfonlarini her ay degistiren onlar apple 3 4 4s 5 - simdi bunlara vergi geldi - onla riskiyorki ekmek zamlansin sut seker pirinc zamlansin - kendileri vergi odemesin gariban halk odesin - ama 28 subat cuntasinin kuklasi bohcali yok ki iktidarda - onlari zamlandirsaydi mille terdogan a %50 oy verirmiydi - mhp yi yaptigi gibi baraj a gomerdi
    Cevapla
  • İsmail Yetim 12 yıl önce Şikayet Et
    mal, canın yongasıdır. eski hükümetlerde fakiri sömürürken iyiydi.. şimdi sizden de kırpılınca cıyaklıyorsunuz dimi!
    Cevapla