300 doktor 12500 Zeyna'yı işinden etti

300 dermatolog 12.500 güzellik uzmanının ekmeğiyle oynuyor. Nedeni 8 milyar avroya varan rant. Danıştay'ın ara kararı legal sektörü illegal yaptı. 60 bin mağdur devleti bekliyor

300 doktor 12500 Zeyna'yı işinden etti
300 doktor 12500 Zeyna'yı işinden etti
GİRİŞ 27.07.2011 15:26 GÜNCELLEME 27.07.2011 15:26
Bu Habere 9 Yorum Yapılmış

Hakan GÖKSEL'in söyleşisi

Güzellik uzmanları bu aralar çok derti. 300 dermatolog yüzünden illegalleşen 'legal yapıları' ve rant kavgası Danıştay'a kadar taşındı. Türkiye genelindeki 300 dermatoloğun baskısıyla 8 milyar dolarlık rant ellerinden alınmak isteniyor.

Üstelik bu gerçekleşirse sektörde 2500 işletme ve 15 bin çalışan ve aileleri ile toplam 60 bin kişi mağdur olacak. Ekonomide domino taşı etkisi yapacak, olumsuz durumdan makine ithalatçıları zarar görecek.

Bankalara borçlu Güzellik salonları haciz kıskacı ile karşı karşıya kalırken kadın istihdamında ve kadınların iş hayatına katılmasında öncü sektörde, kadın işsiz sayısı artacak.

Güzellik uzmanları insan sağlığına zarar vermeyen IPL cihazları mücadelesini verirken zeytin dalı uzatıyor  'sektörde herkese yer var' diyor.

Onlar, doktorlar da dahil eğitimini alan herkesin bu işi yapabileceğini söylüyor ve sektörde herkese yetecek kadar pazar olduğuna inanıyor.

MEB ve Sağlık Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı'ndan girişimleri destek gören ve önleri açılmaya çalışan sektör bir an önce mutlu sona kavuşmayı bekliyor.

Danıştay'ın 2009 yılında verdiği yürütmeyi durdurma kararıyla, güzellik salonları ile polikliniklerin illegale dönüşmesinin sona ermesini istiyorlar...

Federasyon yapılanmasına giden güzellik uzmanları ya da Kıyıcı'nın tabiri ile 'Zeyna'lar kendilerine uzatılacak devlet elini bekliyorlar...

Rıfat Kıyıcı 32 yıldır bu sektörün içerisinden deyim yerinde ise en eskilerden ve İstanbul Güzellik Salonları ve Eğitim Kurumları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi... Derneğin adına eğitim kurumlarının da  eklemelerinin nedeni eğitim konusuna özel önem vermeleri!

Kıyıcı'ya göre bu işin başında eğitim geliyor. Güzellik uzmanı olacaklar önce eğitiliyor. Amaçları sektördeki tüm açıkları kapatmak ve derneğin kurulma nedeni de bu! Federasyon olmaya gidiyorlar. Üyeler arasında eğitim kurumları da güzellik salonları da var.  

İstanbul'da Güzellik Salonları ve Eğitim Kurumları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Rıfat Kıyıcı, sektörün sorunlarını Haber 7 Ekonomi Editörü Hakan Göksel'e anlattı.

Kıyıcı'yla yalnız sorunları konuşmadık. 'Epilasyon ihtiyacı olan vatandaş neler yapmalı?', 'lazeri mi IPL'i tercih etmeli?' ve 'güzellik salonları ve polikliniklerde nelere dikkat etmeli?' gibi soruların da cevabını aldık. İşte o söyleşi

Ben izninizle bu işe temelden başlamak istiyorum. Epilasyon uygulaması gerçekten tıbbı bir uygulama mıdır? kullan

Tıbbi bir uygulama olmadığı beyanını biz uluslararası literatüre girmiş çalışmalardan çıkardık. Soruya teknik açıdan ziyade bilimsel çalışmalarla cevap verelim...

I 70 diye uluslararası bir araştırma grubu var. Bunlar sağlık alanında literatüre girecek araştırmalar yapar. Çok ciddi bir araştırma sonucunda Lazer ve IPL iki teknoloji de ayrı teknloji olmasına rağmen epilasyon yapmak kaydı ile kozmetik uygulamaya girmiştir. Tıbbı uygulama değildir.

Ayrıca ilaç ve eczazcılık genel müdürlüğünün bize verilen bir görüşünde 7323 olan CE belgeli makinalar kozmetik amaçlı, 9342 sayılı belgeler tıbbı amaçlı makinalardır.

Yine İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü diyor ki 'hiç bir tıbbı cihaz yönetmeliğinde doktor cihaz kullanma mecburiyeti yoktur çünkü cihazı kullanacak şahsı belirleyen CE normlarıdır' yani firmalardır. Uygulayıcı ve kullanıcı diye ayrılır.

Bunların haricinde bizler Boğaziçi Üniversitesi ve İTÜ'den de rapor alarak bunun tıbbi bir uygulama olmadığını ispatladık. 

Peki tıp fakültelerinde epilasyon üzerine herhangi bir eğitim sözkonusu mu? 

Kesinlikle hayır böyle bir ders fakültelerde yok. Ama dermatologların ısrarla üzerinde durduğu 'biz deriyi tanırız deri ile ilgili her şeyi yaparız' düşüncesi...Biz diyoruz ki deri ile ilgili her şeyi yapabilirsiniz ama bilmediğiniz bir teknolojiyi kullanamazsınız...

Çünkü bunla ilgili eğitiminiz yok. Geçenlerde bir televizyon programında 'eğitimi nerereden aldınız?' sorusunu yönelttiğim doktor 'konferanslar' cevabını verdi. Konferanlar 3-4 saatlik seminerlerdir... Ne kadar aldıkları tartışılır ama bizdeki eğitim programları 256 saattir.

Bizdeki eğitimler de hükümetimiz ile AB arasında ortaklaşa hazırlanmış uluslararası bir programdır.. Ama buradan dermatolog yapmasın sonucu çıkmasın! Dermatolog bile yapacaksa eğitimini alsın çünkü sektörümüzdenin çok ciddi olarak dermatolog yanıkları daha fazla.

Bunun kötü tarafı da şu dermatoloj ya da plastik cerrah bunları poliklinik ya da hastanede kendi yapması gerekirken yanlarındaki eğitimsiz kişilere yaptırıyorlar... Asıl risk orada başlıyor. Hem benim eğitimini alan meslektaşıma izin vermiyor henm de kendisi başkalarına yaptırıyor. 

SEKTÖRDEKİ KAVGA NEDENİ RANT! 2.SAYFADA

 

Doktorların bu uygulamayı tıbbi kategoriye sokma arayışının altında yatan etmenler nedir? 

Altında yatan sebep tamamen ranttır. 2010'da sektörün büyüklüğü AB'de 23 milyar avro, ABD'de 5 milyar dolardır. Bu lazer epilasyonun ilk başladığı yıllarda tek seanslarda 1500- 3000 dolar gibi rakamlar dönüyordu.

Şimdi bu rakamlar güzellik uzmanları da kullanmaya başladığı için bin liralara bin 500 liralara düştü. O dönemin rantı gitti. Dermatologların iddia ettikleri de 'bu cihazla müşteriyi yakarsanız?'

Eğitimimi almazsan sen de yakarsın o da yakar. Peki yaktı diye nasıl bir müahale yapacak dermatolog operasyona mı sokacak hayır kortizonlu bir krem sürüp gönderecek.

Eğer yakma endişesi ile bu bir tıbbi operasyon diyorsan o zaman restoranların aşçılarının yanına, demir döküm atölyelerine de bir dermatolog koyacaksın. Bahsettikleri şekilde yanıklar çok sık rastlanan durumlar değildir. 

İNGİLTERE'DEN EĞİTİM ALMAYA GELİYORLAR

Dünyadaki bu tür uygulamaları doktorlar mı güzellik uzmanları mı gerçekleştiriyor? 

Biz özellikle Avrupayı ve Amerikayı inceledik. Oralardaki uygulamada şayet epilasyon yapılacaksa, 'doktor ya da güzellik uzmanı ya da arka planında benzer eğitimleri olmayanlar için eğitimini almak kaydı ile lazer ve IPL epilasyon yapabilirsin' deniyor.  Dolaylı sağlık personeli kontrolünde... Örneğin ben IPL yapıyorum... İlçe sağlık müdürlüğüne başvurumu gerçekleştirdiğimde 'oda kontrolü'nü yapıyorlar ki bu işletmelerde oda güvenliği çok önemlidir... Uzmanlar eğitim belgeni, makina belgeni kontrol ediyorlar. Bir de müşteri formunu 3 yıl saklama mecburiyeti bulunuyor.

Eğer deniyor 'tıbbiye geçen kozmetik uygulama yapacaksan yine yap, fakat doktor kontrolünde yap' diyor... ABD’de de eyaletler bazında bakıldığında yüzde 40-50’sinde doktorlara vermiş.Bir de işin sosyal boyutu var örneğin bir eyalette 3-5 tane salon var ama birçok doktor var. Bu işi orada doktora vermiş.
kullan
Bizde binlerce salon var. Mesela New York’ta bu işi Güzellik uzmanı yapıyor. İngiltere bu işin öncülerindendir ve biz İngiltere’nin meslek standartlarını kullanırız. Hatta bizde eğitim ucuz olduğu için buraya gelir eğitimi alırlar ve bizim belgemizle İngiltere’de lazer, IPL yapıyorlar.

Sektörün ABD ve Avrupa’daki rantından bahsettiniz… Peki Türkiye’deki sektörün büyüklüğü nedir?

Çok kesin bir şey söylemek doğru olmaz ama şöyle bir düşünün ülke nüfusu 73 milyon. Avrupa Birliği’ne bakıp bir orantılama yaparsak sanırım 8-10 milyar avro değerinde bir rakam çıkar.

Güzellik uzmanları ile ilgili genelge 31. 12.2008 tarihinde çıkmış ama yaklaşık 9 ay sonra doktorların genelgeye itirazı gerçekleşmiş. Burada güzellik uzmanlarının piyasada var olması ile dermatologlar bu rantı gördükten sonra mı Danıştay’a başvurdular…

Genelgenin çıkmasının ardından 4. Ayda itirazları vardı doktorların, süreci dokuz ayı bulmuştu.Burada dikkatinizi çekmek istiyorum bu konuda dava açılacağını tahmin etmiştim.

Sağlık Bakanlığı’nda bazı savunduğumuz dosyalarda sıkıntı oldu. Danıştay’a açılan davadan da haberdar edilmedik. Fakat süresi içerisinde müdahilliklerimizi verdik. 16 tane müdahillik talebimiz var fakat Danıştay bu dosyaları yerinden kaldırmadı. Danıştay’da Sağlık Bakanlığı ile ilgili ne kadar dava varsa 3-5 ay içerisinde çözülüyor. Bu konu 2 senedir çözülmedi. Dosyanın Danıştay’da beklemesi bizim dezavantajımıza. Biz kanuna uymak zorunda olduğumuz için haklarımızı kullanamıyor durumdayız. Bu süreç 5 yıl uzarsa biz zaten bitmiş olacağız. Onlar için bir şey ifade etmiyor.

Bildiğim kadarıyla yapılan işin eğitimi MEB ve iznini de Sağlık Bakanlığı veriyor…

Sağlık bakanlığı ‘eğitimini almak kaydıyla güzellik uzmanı IPL epilasyon kullanabilir diyor’. Yönetmeliği de İçişleri Bakanlığı’nın çıkarması gerekiyor. Sağlık Bakanlığı görüşünü 2 ay geciktirdi.

Normalde bizim yönetmeliğimizde yazacaktı. 'MEB ve MEB’e bağlı okullardan alınmış IPL epilasyon diploması veya kurs bitirme belgesine sahip olanlar kullanır' şeklinde bir görüş bildirmesi yeterli olacaktı.

Fakat Danıştay kararı tam o sürede çıktığı için İçişleri Bakanlığı yönetmeliğe koyamadı bu maddeyi. Koyamadığı için de ‘yasak’ olarak gözüküyor.

Bakanlıklarla ilgili çalışmalarımızda başladıFakat biz bu süreci doktorlarla da çözmek istiyoruz. Çünkü doktorlarla çözersek lazeri de halledeceğiz. Bizim eğitim alan arkadaşlarımız poliklinik ve hastanelerde de çalışıyor ama yasal değil. Normal de doktor da kendisi uygulamadığı için yasal olmuyor. Biz yasallaştıralım istiyoruz. Onlar için de bizim için de sorun çözülür.

TEK CÜMLE SEKTÖRÜ UÇURUMA SÜRÜKLEDİ! 3. SAYFADA...

 

DEVLET TAM DESTEK VERİYOR!

MEB ve Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’ndan Danıştay’ın durdurma kararı sonrasında yaklaşımlarında bir değişim oldu mu?

Şunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim biz hiçbir bakanlıkta bizim girişimlerimize karşı tepki verilen olumsuz bir durumla karşılaşmadık. Bizim önümüze çıkan sadece yasalar oldu.

IPL’i bizlere vermek istiyorlar çünkü ciddi bir istihdam ve yatırım var bu işte. Mevcut durum yüzünden verilemiyor. Bizim önümüzü kesen bu, devlet hiçbir zaman önümüzü kesmedi hatta önümüzü açtı.  MEB’de IPL eğitimin hazırlığı 2006 yılında yapılmış. Biz hiç devlet tarafından tıkanmadık

Ekonomik boyutunu anlattınız… Fakat bir de istihdam boyutundan konuya yaklaşalım. Son dönemde biliyorsunuz işsiler ve kadın istihdamı ön planda ve bu yönde politikalar üretiliyor. Siz de sektör olarak kadın istihdamının ağırlıklı olduğu bir sektörsünüz. Şayet gelişmeler aleyhinize sonuçlanırsa ortaya çıkacak işsiz sayısı ve sosyo-ekonomik tablo nasıl olur?

Beklentimiz bu yönde değil fakat dediğiniz gibi olaya kötü tarafından bakarsak işin birkaç boyutu var. Türkiye’de İŞKUR vb kurumlar kadınlara istihdam oluşturmak için birçok destek ve imkan sağlıyor.

 Bizim meslektaşlarımız Diyarbakır’da, Urfa’da Hatay’da devlet desteği almadan kendi imkanları ile bu kullanyatırımları yapmış. Bunların da sağladığı bir istihdam var.

Sadece IPL kullanıcıların mağduriytine bakarsak 2500 kullanıcı var. 2500 işletme anlamına geliyor. Bu işletmelerin her birinin en az 6-7 personel çalıştırdığını düşünün bu da yaklaşık 15 bin kişiyi buluyor ve bu 15 bin kişini bakmakla zorunlu olduğu kişileri de düşündüğümüzde bu rakam 60-70 binleri buluyor. İşin bir boyutu bu biçimde.

Bir de diğer boyutu var. Güzellik ve bakım sektörüne baktığımızda taşlar nasıl yerinden oynuyor derseniz, devlet izni ile 40 bin avroluk yatırım yapıyorsunuz,  2008-2009 yıllarında yani küresel krizin en şiddetli olduğu dönemde yatırım yapıyorsunuz sonra biri gelip sana diyor ki, 'hayır kullanamazsın… '40 bin avro bu durumda üzerine bir yük biniyor. Ayrıca belediyenin baskısı ile savcılığa gidenler mühürlenenler bunları saymıyorum bile…

Bunların haricinde o makinayı aldıklarında bankaya borcu olanlar, firmalara borçlu olanlar hacizlerle karşılaştı. Firmaya borçlu olanlar ödemelerini yapamadığı için bu sefer firmalar da sıkıntıya girdi. Aynı zamanda sektörün çarkı da durdu. Yeni yatırımlar, yeni makine satışları söz konusu olamadı.

Eğitim boyutuna gelince bu işin eğitimini verecek kurumlar önce yasal olacak, belgeye ,ihtiyaç duyulacak ki bu eğitim talep edilsin. Eğitim kurumları kitlendi. Bakın tek bir cümle bütün sektörü uçurumun dibine itti.

Bugün sektörde 800 bin lira evrağı dönmüş işletme var bu sektörde makine satan bir firma için büyük bir rakamdır.. Ufakları hiç saymıyorum.

Bakın ben bu sektörün kurucularındanım. 32 senemi verdim. 6-7 eleman yetiştirdim Türkiye’de yetiştirdiklerim arasında da firma sahibi olanlar oldu. İmalat ve ithalatçısı ile çok büyük bir sektör oluştu.
Türkiye’de bir salon bir tane firma ile başladık bu işe…

Bu nemalanma işi bittiği için herkes şuanda krizde. Makine satandan, eğitim kurumunda salonlardan kozmetik ürün satanlara kadar herkesi etkiledi.

Bu rakam 50-60 binlerle sınırlı kalmıyor. Eğer elindeki doneler AB normalarına uyuyor ama Türkiye’de uygulanamıyorsa bu bir sorundur. Bu devletin sorunu değildir fakat sebebi ne olursa olsun devlet bunu çözmek zorundadır.

Bakın bir Hollanda örneğinde krize girdi diye IPL uygulamasını serbest bıraktı, 10 bin işletme bu işe girdi. Düşünün Hollanda gibi bir ülkenin nüfusuna bakın kıyaslayın. Ekonomileri bir anda canlandı.

Biz bir tıbbi uygulama, operasyon istemiyoruz ki. Biz zaten enjeksiyon işi yapmayız. Ayrıca iğneli epilasyon IPL’den çok daha risklidir. Kısacası bu iş her yerde rant. Biz bunun her yerde altını çizerek söyledik ve inşallah çözülecek.

HER İKİ TARAFI DA MEMNUN EDECEK ÇÖZÜM

Bir takım görüşler belirttiniz ama bunlara ek olarak güzellik uzmanları olarak bu sorunların çözümünde beklentiniz ve önerileriniz neler?

Biz hem güzellik uzmanları hem de dermatologların da memnun olacağı bir çözümden yanayız. Burada masaya oturulacak ve denilecek ki ‘IPL’i eğitimini alan kişi kullansın lazeri de eğitimini alan kişi doktor kontrolünde kullansın’ biz buna razıyız.

Çünkü poliklinik ve hastanede çalışan da bizim meslektaşımız onlar da güzellik uzmanı. Dolayısıyla bu süreçte onlar da bizler de illegal olduk.

Avrupa meraklısı bir insan değilim insanlar önceden orada araştırmışlar bulmuşlar, o yüzden Avrupa normlarına uyalım diye bir yol çizilmiş buna karşı değilim doğru olan da bu.

Bizim de devletin de yapacağı bunu alıp uygulamak ve süreçte önümüzdeki engelleri kaldırmak. Ben Avrupa’daki güzellik uzmanının itibarını kazanmak istiyorum. Türkiye’de bizim başka bir talebimiz beklentimiz yok. Avrupa’da ne sunuluyorsa ben de aynısını istiyorum.

Burası Afrika cumhuriyeti de değil. 30 sene öncesinin epilasyon sistemleri ile bu yola devam edemeyiz. Benim meslektaşım teknolojiye ayak uydurmak zorundadır.

Burada bir de uygulama yaptıran insan için ekonomik yönüne bakacaksınız. Diğer taraftan 300 tane dermatolog var. Ve bazı diğer salonlar uyamayacak yönetmeliklere ve 4 Ağustosta kapatacak…

TOPLAM 300 DERMATOLOG 12 BİN 500 ÇALIŞANI İŞTEN EDEBİLİR! 4. SAYFADA

300 dermatolog İstanbul için mi yoksa Türkiye genelinde mi?

Hayır Türkiye’den bahsediyorum. Toplasanız aşağı yukarı 300 tane dermatolog var. 73 milyon nüfusu düşünün bunun 72 milyonunu saymayın bile 1 milyon müşteri olsun. 300 kişiyle 1 milyona nasıl hizmet verecekler? Kendi hastalarına randevu veremiyorlar…

Bunları yeniden yaşamamak için biz Federasyon olmaya doğru gidiyoruz. Bizi tek sevindiren konu hükümetimizin bu konuda duyarlı olması. Herkes işini yapacak ve diğerinin mesleğinde saygı duyacak.

Diğer taraftan benim meslektaşlarım arasında illegal çalışanlar yok mu var. Ben bunu taahhüt ediyorum. Bazı salonda botox yapıyor mezoterapi yapıyor. Yasak kardeşim yapamazsın. Bu konuda ilk cezayı ben kestiririm. Ben bunu kontrol etmeyi taahhüt ediyorum. Burada biz dermatolog yapmasın demiyoruz. Yapsın fakat bizim yapmamızı da engellemeye kalkmasın. Bıçak kemiğe dayanmış durumda.

Yıllardır biz bunu televizyonda tartışalım dedik. Kimse gelmedi. Haklı konuşacak bir şeyleri olsa idi her platformda karşımıza çıkarlardı eğer yoksa bu durumda kaçak güreşirsin. Defalarca çağrıda bulunduk.

Eğer haklıysanız saygı duyarız ama biz haklıysak onlar da bize saygı duymalı. Şimdi biz yakın zamanda masaya oturacağız ve duyarlı davranmalarını bekliyoruz.

Nasıl illegal durumumuzu onlar şikayet konusu yaptılarsa biz de başvurumuzu yaptık genelge çıktı. Onlar da illegal olduğu için hastaneler ve poliklinikler denetleniyor.

Sağlık Bakanlığı bu kadar duyarlı hareket ediyor. Her nasıl poliklinikler bizleri şikayet yoluna gidiyorlarsa aynı şekilde biz de onlar hakkında işlem yapılması talebinde bulunacağız. Maalesef bizi bu hale getirdiler. Çözülürse bu sorun herkes mutlu mesut yoluna işine devam eder.

DOKTOR İNŞAATA NE KADAR UZAKSA IPL'E DE ÖYLE

Eğitim sürecine değindiğiniz ve yaklaşık 256 saat olduğundan bahsettiniz. Peki bu eğitimler kimler tarafından verilir, kıstasları nedir ve eğitimler sonucunda ne kadar bir uzmanlık kazanılabilir? Bu soruyu sormamın nedeni şu halkımızda ‘doktor algısı’ vardır. Doktorsa güveniriz değilse tereddüt ederiz...

Şimdi size şöyle bir örnek vereyim siz bir doktora inşaat yaptırabilir misiniz? Ya da bir bilgisayar yazılımı yaptırabilir misiniz? Doktor diye tamamen güven diye bir kaide yok. Lazer IPL teknolojisi bambaşka bir şey başka bir dünya.

Doktorun bu konuda iyi olması diye mecburiyet söz konusu değil. Hiç doktor ya da güzellik uzmanı kullanolmayan bir kişi IPL lazer eğitimi alsın, eğitim almamış profesör doktordan çok daha iyi yapar.

Avrupa normlarında deniyor ki arka planınızda hiçbir şey olmasa dahi, bu eğitimi alıp uygulamayı yapabilirsiniz… Avrupa’da en fazla süre 90 saattir. Eğer doktor ya da güzellik uzmanı isen 40 saat belgelendirme gerçekleştiriliyor.

Bizde bu süre 256 saat. Bu 256 saatte güzellik uzmanı olsan da 256 saat. MEGEP dediğimiz uluslar arası programda deniyor ki ilkokul mezununu dahi alabilirsin.

 

 

GÜZELLİK UZMANLIĞI İÇİN HANGİ KRİTERLER ARANIYOR? 5. SAYFA

GÜZELLİK UZMANINDA ARANAN KRİTERLER

Evet ben de tam o konuyu açamanızı isteyecektim. Güzellik uzmanı alacaklar için ‘eğitim kriteri’ nedir?

İlkokul mezunu dahi alınıyor programda. O program o seviyeye de uygun hazırlanmış bir eğitim var. Eğitimin içerisinde anatomi, fizyoloji, dermatoloji, kıl fizyolojisi gibi dersler var. Sadece epilasyon yapacaksanız da yine bu eğitimler alınıyor sonra IPL ve Lazer eğitimi alınıyor.

Yani eğitimin bir kısmı teorik diğer kısmı pratik…

Evet. Anlatabiliyor muyum bu eğitim alan insanlar fizyoloji, dermatoloji falan görüyor. Deriye baktıkları zaman, ‘deri nedir? cilt tipi nedir? kıl tipi nedir? Derinin katmanları nedir?’ anlıyorlar. Biz dermatolog değiliz tedavi yapmıyoruz ama bir epilasyon yapacak kadar deriyi tanıyoruz.

Derslerde hücrenin yapısından başlıyoruz. Sınavları bir görürseniz bir doktor nasıl sınava giriyor o tür sınavlar gerçekleştiriyoruz. Bu bütün bilgiler ediniliyor ondan sonra IPL lazer eğitimini alıyor.

Dermatolojide okuyanlar deriyi çok iyi bilebilir ama ışığın deriyle etkileşimini bilmiyorsa, ışığı tanımıyor ve ışık teknolojisini bilmiyorsa sıkıntı var demektir. Işığın deriye etkisini bileceksin. Yani ben deriyi tanıyorum demekle iş bitmiyor.

Bu eğitimi almak isteyenlerin yapması gerekenler neler?

Biz özel eğitim kurumlarıyız. MEB’e bağlıyız ve sınavlarımızı MEB yapıyor. Ders programlarımız Talim Terbiye Kurulu’ndan gelir. Saat ücretlerimiz MEB’de belirlenir.

Ama bugün Türkiye’de güzellik uzmanı olmak isteyenlerin en iyi eğitim alacağı kurumlar özel eğitim kurumlarıdır. Sebebine gelince, bakın bu eğitim meslek liselerinde veriliyor, üniversitelerde veriliyor, halk eğitimde veriliyor, çıraklık eğitimde veriliyor. Fakat hiçbirinin alt yapısı, özel öğretim kurumları gibi değildir.

Çünkü biz okullarımızı güzellik uzmanı yetiştirmek üzere açarız. Örneğin kursumda 120 bin avroluk 3 tane IPL cihazı var. 4 tane cilt bakım ünitesi var. Kremlerimiz profesyonel hocalarımız kaliteli.

Yani orası sadece güzellik uzmanı yetiştirmek üzere kurulmuş bir kurumdur. Her türlü altyapısı hazırdır... Bu eğitimi veren birçok kurs var. Biz dernek olarak eğitim verilemeyen bölgelerde ücretsiz seminerler düzenliyoruz.

1 ay önce Diyarbakır’da idik. Oradaki güzellik uzmanlarını eğittik. Dernek olarak eğitim kalitesi ve seviyesini yükseltecek misyonumuz da var. İstanbul tamam ama Diyarbakır da Urfa da aynı seviyede olsun istiyoruz.

Bölgelerde bölüm bölüm dernekler kurduruyoruz. Bunların tamamını federasyon bünyesine alacağız ve eksikler ne varsa halledeceğiz.

Örneğin cihazı satan firmaların servis eksiği varsa bunları çözeceğiz. Tüm Türkiye’yi tek çatı altında toplayıp en ücra köşedeki meslektaşım ile İstanbuldaki aynı haklara ve aynı bilgiye sahip olacaklar.

Bizde bu güç var zaten ama bize kullanmaya izin vermediler. Mesela şu an IPL eğitim alma mecburiyeti yok bu yüzden kaçak yapılabiliyor.

KORSAN SALONLARA DİKKAT

Bir de sektördeki korsan salonlara gelelim…

Aslında bunlar korsan değil korsanlaştırılmış salonlar. Bunlar legal iken illegal yapıldılar. Bizim korsandan kastımız merdivenaltı denilen ruhsatsız çalışanlar.

Mesela bugün kuaförlerde IPL epilasyon yasaktır. Hiçbir zaman buna izin verilmedi. Ama bugün kuaförler IPL yapıyor.Bir açık varsa bunların üzerine gidilmeli çünkü kuaförlerin, yönetmeliği ayrıdır güzellik salonlarının yönetmeliği ayrıdır.

Güzellik salonları olarak benim yönetmeliğimde legal değilken IPL kullanmak bunlar nasıl kullanıyor. Bunların hepsinin üzerine gideceğiz ama elimizde yasal bir dayanağımız yok.

En büyük risk eğitimini almayan kimseler yapıyor. Örneğin adam mecbur almış parasını vermiş diyarbakırda çatı katında yapıyor. Bunlar eğitimini aldı sorun yok.

Ama eğitim mecburiyeti yasalarda ve denetimlerde olmadığı için eğitimini almayan bir sürü insan makineyi bir şekilde kullanıyor. Şu anda en büyük riskimiz bu.

Sistem bir otursa insanlar en azından eğitimlerini alacaklar ve bizler diyeceğiz ki insanlar en azından öğrendiler…

Güzellik salonlarına yönelik dernek olarak denetim yapıyor musunuz?

Şu anda öyle bir yaptırımımız yok. Federasyona doğru gitmemizin nedeni yaptırım gücümüzün de artması ama neticede bizim bu sıkıntılara girmemize neden olan iki tane dernek…

Yani yönetmelik oturduğu zaman 1 yıl doluyor… Salondaki fiziki şartlara olması gerekenlere bakılacak. Açık açık yazıyor yönetmelikte… Ustalık belgesi olacak, MEB’den bu belgeyi almış insanlar çalışacak , portör muayeneleri falan yapılacak… Bunlar belediyenin denetiminde.

Dernek olarak biz de güzellik salonunda yapılmaması gereken uygulamaları yapanları uyararak bunlar hakkında gerekli yasal yola başvurmak. Dernek olarak hem meslektaşları ama aynı zamanda da sektörü korumak amaçlı hareketler yapacağız.

Firmalara karşı sıkıntısı olan meslektaşım geldiği zaman da dernek olarak firmalara karşı meslektaşımı kullankoruyacağım. Bakın 32 yıldır sektördeyim ama ilk defa adam gibi bir sivil toplum örgütü oluşturabildik bu da bizim hatamız.

Bundan sonrasında çok daha kuvvetli olacağız. Şimdi ben bu meslektaşlarıma Zeyna’lar diyorum. Ben burada kötü polisi oynasam da bu işin sonuçlanmasını amaçlıyoruz.İlerde belki bizi hatırlarlar ya da hatırlamazlar. Bu işi çözdüğümüzde arkadaşlarımız yoluna emin adımla devam edeceklerdir.

 

2008’de belediyelerin güzellik salonlarına yönelik baskılarından söz arasında bahsettiniz neden böyle bir tavır takınıldı o dönemde?

Önce 6-7 ay ses çıkarmadılar güzellik salonlarına… Ne zaman ki bu poliklinikler yakın yerlere açılmaya başladı, başladılar şikayet etmeye. Tabii ortada bir para var rant var.

Sonra poliklinikçiler bir dernek kurdu. Sonrasında belediyenin zabıtalığına soyunmaya başladılar. Bu ekiplerle bütün sağlık il müdürlüklerine baskı yaptılar. Bütün meslektaşlarımızın işletmelerini bastılar.

Danıştay’ın ara kararına dayanarak bu işe giriştiler. Bu bir ara karardı. Esastan görülmemişti. Şayet belediyelerin inisiyatifinde olsa idi böyle bir muamele ile karşılaşmazlardı.

Ama doktorların baskısı ile bütün belediyeler harekete geçti . Tabi sadece illegal olan biz değildik. Poliklinikler de illegal olduğu için bizler de onları bildirmek yoluyla hareket ettik. Ondan sonra geri adım attılar…

2 yıllık mücadelenin sonunda, bu iş sonuçlanma noktasına çok yaklaştı. Bizim gönlümüz uzlaşmadan yana. Biz yine iyineyet göstererek randevu talep ettik sanırım bu ay sonunda da görüşeceğiz. İnşaallah sonuçlanacak…

LAZER İLE IPL ARASINDA NE FARK VAR? VATANDAŞ GÜZELLİK SALONU SEÇERKEN NELERE BAKMALI? 6.SAYFADA

LAZER İLE IPL ARASINDAKİ FARKLAR

Son iki soruya geleceğim… Öncelikle konuşmanızın başından beri lazer ve IPL ayrımı yaptınız bunun farkını da anlatabilirseniz…

Lazerler tek dalga boyunda ışık üretirler. Mesela Alexandrite Lazer dediğimiz zaman 755 nano metre dalga buyuna sahiptir, 756 çıkmaz. Endiyak, Aleksandrayt ve Diyot lazer var.

Bu ne ifade ediyor diye sorarsanız... Lazer boyutunda 3 çeşit var. Bu dalga boyları belli kıl ve cilt tipine hitap eder. 6 cilt tipi vardır. En açıktan en koyu renge kadar.

3 cilt tipinden başka ciltte Aleksandrayt ile işlem yapamazsın. Buna ek olarak zaten belli bir uzunluktan sonraki kılı görmez. Dudak üstü, çene, sırt, genital bölgenin üstü gibi bölgeleri görmez.

Bu sefer Dİyot lazer kullanmak zorundasınız. bunlar hep kendi dalga boyunda sabit olduğu için farklı cihazlar. Şayet lazer yapacaksanız 3 makineye yatırım yapmanız gerekir.

IPL ise 600 ile 1200 nanometre arası bütün ışık verir. Bütün diğer 3 lazerin verdiği ışığı aynı anda verir. Bunlar filtrelerle belirlenir. 600-1200 arasındaki bütün kıl tiplerini görür.

Anladığım kadatıyla IPL kılın boyutunu da belirliyor...

Evet her cilt tipine hitap ediyor ve her kıl boyutunu belirleyebiliyoruz. IPL'lerde tüm kıl tiplerine ve koyu ciltlere kadar çalışabiliyoruz...

Fakat IPL'de 8-10 seansta sonuç alabiliyorsanız lazerde 6-8 seansta sonuç alabiliyorsunuz. Lazer daha cilte agrasif daha yüksek enerji vardır çünkü radyoaktiftir.

Aynı kılı lazer de IPL de görüyorsa lazer IPl'den daha fazla yakar. Daha çabuk bitirir ama en fazla 2-3 seans oynar ikisinin arasında. Ama lazerler cilde agresif olduğu için lazerlerde cildi yakma ihtimali daha fazladır.

IPL uygulamalarında cilde direk temas vardır. Başlık direk temas eder, başlığın etrafında da cooling soğutma dediğimiz eksi 4 derece soğutma vardır. Bu işte en önemli husus soğutmadır.

Çünkü ışık ısısı ile yakıyorsunuz. Deriyi IPL ile soğuttuğumuz zaman 10 derecelere kadar düşürüyoruz. Direk temas ve baştırarak çalıştırıldığından bastırılan kısım beyazlaşır kan uzaklaşır ve cilt rengi bir ton daha açılır.

Bu ayrıca avantaj sağlar. Şimdi yakma işlemi başladığı zaman kılın ısısı 36,5 derecedir. Soğutma yaptığınız zaman deriyi 10 dereceye düşürüyorsunuz.

Kıl 65 santigrat dereceye kadar dayanır. Kıl folekülü 36,5 dereceden ısınmaya başlar deri 10 dereceden başlıyor ısınmaya...

Dolayısıyla deriyi yakmadan kıl sorunu çözülüyor...

Deriyi yakmadan kılı yakmış oluyorsunuz. bir de Terma Rölastasyon Time dediğimiz soğuma süreleri ile ilgili derslerimiz var. Mesela bizde çok koyu ciltlerde bile aralıklı atışlar vardır.

Bunlar hep yeni jenerasyon IPL 2 dediğimiz sistemin içerisinde yanma riskini neredeyse sıfırlara düşürmüştür. Lazerlerde ise uzaktan atılır ışık. Işık kaybı yanma ihtimali çok daha fazla.

Ayrıca mercek değişiminde yapılacak en ufak bir parametre değişimi 2-3 misli olarak yansıyor. IPL'de öyle bir risk yok. Eğer lazerde 10 mm'lik bir merceği eğer 6 birime düşürmüşseniz ve enerjinizi düşürmezseniz büyük sıkıntılar açabilir.

Biz gülzellik salonları olarak lazeri istemedik. Nedeni de üç cihazı almak zorunda kalacak olmamız. Bu da yatırım maliyetimizi artırıyor.

Cihazların tamamı ithal sanırım yerli yok?

Evet tamamı ithal. Yerli birkaç firma yaptı ama tam memnun olunmadı. Çünkü bu işte uzmanlaşmış çok iyi yapan firmalar var. IPL cihazlarda hem deri hem lamba soğuyor bunlar bu işin çok daha kolay yapılmasını sağlıyor.

Ama yine söylüyorum. Eğitimini almazsanız, yine ne yaptığınızı bilmeden, kendinize de zarar verirsiniz, ama müşteriye de zarar verirsiniz... Bu sadece bu cihazlarda değil ağdada da öyledir.

Düzgün yapmayı bilmezseniz iki kez aynı yere yapıştırdığınızda sonucu görürsünüz. Lazerden daha fazla yakarsın. Kısacası en basit bir şeyin bile eğitimini almak zorundasın.

VATANDAŞ GÜZELLİK SALONU SEÇERKEN NELERE DİKKAT ETMELİ? 7. SAYFADA

VATANDAŞ GÜZELLİK SALONU SEÇERKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?

Özetle lazerle seanslar daha kısa ama risk fazla IPL'de seanslar uzun ama risk neredeyse yok denecek kadar az.

Aynen öyle... Eğer internetten incelerseniz önceleri bazı sitelerde IPL için modern ağda hiçbir sonuç vermez bunlara aldanmayın diyorlardı. Şimdiki söylemlerinde de IPL lazerle aynı teknolojiye sahiptir, aynı sonuçlar ve aynı risklere sahiptir deniyor.

İnsan ister istemez soruyor önceden ağda makinası derken ne oldu da birden bire ağda sayılmaya başladı?..

Gelelim son soruya, Epilasyon konusunda hiçbir bilgisi olmayan ama ihtiyacı olan vatandaş bir güzellik salonuna geldiğinde nelere dikkat etmeli?

Öncelikle işletmeden içeri girdimi hemen belgesini sorsun...Doktora dahi gitse mutlaka belgesini sorsun. Yani yapacak kişi eğitim almış mı ne yaptığını biliyor mu? En önemli husus bu.

Salona da gitse doktora da gitse en önemlisi bu. Sonrasın eğer işlem IPL ile yapılacaksa mutlaka başlıkta soğutma sistemi olup olmadığına baksın.

Vatandaş soğutma sistemi olup olmadığını anlayabilir mi?

Önce sorar 'başlıkta soğutma sisteminiz var mı?' diye, sonra 'var' derlerse açmasını rica edersin zaten derinin üzerine koyduğun zaman buz gibi olur derinin üst kısmı. Eğer lazer yaptıracaksa...

Peki bunun kararını vatandaş nasıl verecek lazere mi IPL'e mi ihtiyacı var?

İkisi de aynı işlemi gerçekleştirir. Lazerler daha önceki teknolojidir bizler IPL tercih etmesini isteriz. Çünkü dediğim gibi IPL'lerde farklı cilt tiplerine daha rahat çalışılabiliyor. Ama burada yeniden belirtiyorum. Vatandaş eğitimini almış kişiye gidecek soğutma sistemine bakacak.

Lazerde şöyle bir sıkıntı oluyor. Örneğin bir müşteri lazere gitti ama sadece aleksandrayt var diyelim. Örneğin çenesindeki kılları yaptıracak ama mümkün değil bu lazer ile çenedeki kıllar yok edilemez, aksine o kıllar artar.

Eğer o doktor onu bilmiyorsa ya da sırf bunu rant yüzünden yapıyorsa o vatandaş mağdur olur. Daha çok kıl çıkabilir ya da yakarlar.

Diyelim ki koyu cilt ve derin kıl var o zaman endiyak dediğimiz lazeri kullanmak zorunda... Peki bunların tercihini nasıl anlatacaksın müşteriye? Bunu başarmak için bilgilendirici yayınlar yapmak lazım.

Yani bölge neyse ona göre lazer seçilir. Sırt, çene genital bölge mesela buralarda aleksandrayt olmaz deriz. Farzedin ki güneşlenmiş ve koyu cilde sahip bunda da diyot lazer olmaz endiyak olur. Çünkü deriyi görmez.

Müşteriye söylenebilecek en kolay şey şu olabilir çene bıyık yanak genital bölgesinin üst bölgesi, üst kol kısmını yaptıracaksan aleksandrayt yaptırma diyot yaptır. Cildi çok koyu ise aman ha endiyak yaptır dersin.

Teyit etmek için soruyorum... Biraz önce sıraladığınız Çene, sırt, genital bölge vb kısımlarım hepsi IPL ile yapılabilir değil mi?

Tabii. Dalga boyu uzadıkça ışığın derilik mesafesi artar. Mesela Endiyak 1064 nanometredir, koyu ciltte çalışılır, deriyi az görür ama 4,5 mm'ye kadar iner, Aleksandrayt 2,7 mm'ye iner. IPL'de ise 600-1200 arası yani 2 mm'den tutun 4,5- 5 mm'ye kadar iniyor ışık. Dolayısıyla bütün kıl tiplerini görebilirsiniz.

Aynı zamanda yatırım maliyeti de IPL'de daha uygun... Üç makine yerine tek makine...

Evet zaten sorunun nedeni de buradan kaynaklanıyor. Ondan bu konuda bizim peşimizi bırakmıyorlar..

HABER 7

hakan.goksel@haber7.com

KAYNAK: HABER 7
YORUMLAR 9
  • kadriye irtegün 12 yıl önce Şikayet Et
    dr lara her zaman ihtiyacımız var. dr lara tabiki her zaman ihtiyacımız var ama ideailst dr. lara para için hastasını bırakıp güzellik uzmanlarının ekmegini almaya calışan dr.lara değil. tamam hastasına faydalı olamyorsa beceriksiz bir dr. sa gelsin bizim işimiz yapsın napsın hastalarına bakacak birikim ve bilgisi yoktur onun.nerden para kazanacak yazık.ama bizim başarılı araştırmacı kendini şifa vermeye adamış gercek dr.lara ihtiyacımız var Allah tan öyle dr.larımızda var şükür
    Cevapla
  • hayrettin 12 yıl önce Şikayet Et
    İşinize Gelmediğinde Doktoru Suçlarsınız. Acil servise gelince de doktora gelip ne istiyosan al da bizi iyileştir dersiniz. Madem doktorlar para yiyici canavar, neden işiniz düşünce doktora koşuyosunuz yana yana? Siz güzellik uzmanları şunu kabul etmek zorundasınız, bu işi doktor kontrolünde yapacaksınız. Operasyonunuz sırasında bir sorun çıkınca hemen, doktorunuza başvurun demeyi biliyorsunuz. Yada hemen acile göndermeyi biliyorsunuz. Kimse sizin hatanızı düzeltmek zorunda değil. Madem herşeyi iyi biliyorsunuz, doktorunuza başvurun cümlesini lugatınızdan silin.
    Cevapla
  • estodiente 12 yıl önce Şikayet Et
    Sadece doktorsun... Doktorlar aldıkları egitimlerde sadece dallarıyla ılgılı bılgılerı oldugunu kendılerıni peygamber sanmamaları gerektiği konusunda eğitilmeleri gerekir. Herşeyi bilemiyceklerini, sosyal ve kültürel anlamda sadece doktor oldukları için bilir kişi olamıycaklarını bilmeyen bu zihniyete lafım şudur.hala konusan su kişilere lafım Para için yapmıycağı şey olmayan insanlarsınız bırakında insanlar hakkı olan işi yapsın.. estetisyenler sizin köleniz değil.. çok biliyosanız seanslara siz girin ki şu durumda öyle olması gerekiyor.bu yüzden türkiye genelindeki sağlık kuruluslarına eş zamanlı baskınlar yapılıyor. Doktorların %80 biz ugrasamayız bu işle biz ipl seansını yapmak içinmi okuduk bunca sene derken azınlık olan sizler boş konuşuyorsunuz.. ve bu işi masada çözmezseniz el ele, ipl zaten estetisyenlere verilecek ama sonrasında lazeri estetisyenlere yaptıramıycaksınız herkezın kapısına şikayet için bir estetisyen bekliyecektir bunu bilin.daha dogrusu sizler artık konusmayın gidin işinizi yapın.
    Cevapla
  • kadriye irtegün 12 yıl önce Şikayet Et
    biz güzellik uzmanları kandırıldılar. önce yapabilrisiniz dedi saglık bakanlıgı sonra bikaç dermotolog istemedi diye sonra yapamazsınız dendi peki ozaman onca zararı ödesinler cünkü güvenerek makinalar alındı şimdi kullanmayın deniyor ne olacak o kadar borc onca yatırım verilen hakkı neden geri alıyorlar bu haksızlık değilmi
    Cevapla
  • kadriye irtegün 12 yıl önce Şikayet Et
    bilmeden yorum yapmayalım. konuyu bilmeden bazı arkadaşlar burda yorum yazıyorlar bu dr.ların işi değil dr ların işiyse ozaman neden oturup kendileri yapmıyorlar gene güzellik uzmanlarına yaptırıyolar madem güzellik uzmanı yapacaksa ozaman neden dava actılar biz yapalım diye kılları temizlemek için hastaneye gidilmez bu bakım işidir saglık olayı değil güzellik bakımıdır dr lar bugüne kadar ıpl epilasyon agdanın geliştirilmişi dediler ve kötülediler şimdi neden sahiplendiler ozaman
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle