Fırsatçı olmazsa Ramazan'da zam yok

Ramazanda bakliyat ve meyve sebze fiyatlarına zam beklenmiyor. Uzmanlar rekolte yüksek olduğu için fiyatlarda düşüş bile yaşanabileceğini belirtirken, fırsatçılara karşı uyarıyor.

Fırsatçı olmazsa Ramazan'da zam yok
Fırsatçı olmazsa Ramazan'da zam yok
GİRİŞ 17.07.2011 17:11 GÜNCELLEME 17.07.2011 17:11
Bu Habere 2 Yorum Yapılmış

Her yıl Ramazan ayı öncesinde gıdada yaşanan fiyat artışları bu yıl yerini düşüşe bırakacak gibi görünüyor. Bu yıl Ramazan ayındaki fiyatlar, bakliyat ürünlerinin hasat zamanına denk gelmesi ve rekoltenin yüksek olmasıyla tüketiciyi güldürecek. Meyve ve sebze fiyatlarında da sektörün genelinde zam beklentisi yok. 1 Ağustos’ta başlayacak olan Ramazan ayı öncesi piyasanın analizini yapan sektör uzmanları mevsimsel etkiler ve hasat zamanı nedeniyle bakliyat, meyve ve sebzede fiyat düşüşleri yaşanabileceğini belirttiler.

Ürün             Fiyat (kg)

Fasulye      8.5 - 9.5 lira

Pirinç         2.5 - 3.5 lira

Nohut         1.5 lira

Mercimek   3.5 - 4 lira

Hurma       10 - 100 lira

Kıyma        22 - 24 lira

Kuşbaşı      27 - 30 lira

Fiyatlar yüzde 20 daha ucuz

Gıda ürünleriyle ilgili Türkiye’nin nabzını en iyi tutacak konumda olan Türkiye Ziraatçılar Odası Başkanı İbrahim Yetkin, ramazanda gıda fiyatlarının geçen yıla göre yüzde 10-20 oranında ucuz olacağını belirterek piyasayı şöyle analiz etti: “Bu yıl ramazanda hem bakliyat hem de meyve sebze’de bir artış beklemiyoruz. Üretim oldukça iyi. Hasatın yüzde 60’ı bitti. Doğu Anadolu’nun bir kısmı ve İç Anadolu bölgeleri kaldı. Geçen yıla göre gıda fiyatları yüzde 10-20 ucuz olacak. Bazı kuruluş veya kişiler ithalat istiyor, buna hiç gerek olmadığını açıkça söylemek isterim. Bizim ürünümüz bize yeter. Bu sebepten zam beklemiyoruz. Bazı ürünlerde ise fiyat artışı oluşmuş durumda. Mesela kuru fasulye’de ciddi bir artış var. 2.5 lira olan fasulye şuan 8.5 liradan satılıyor, fiyatının daha da artacağını tahmin ediyorum. Bunun sebebi ise fasulyenin geçen yıl hastalığa yakalanması. Sebze ve meyve üretiminde de bir sıkıntımız yok. Bu yılki üretim genel pazarda geçen yıla göre daha yüksek. Pazarın genelinde bir fiyat düşüşü eğilimi görüyoruz. Mesela domates, salatalık ve birçok yeşillik gurubunda fiyatlar oldukça düşük. Bu ramazan vatandaş bol bol sebze meyve tüketebilecek.”

Bakliyatta artış beklenmiyor

Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis ise ürünlere geçen ramazan da olduğu gibi bir talep olmadığını bu sebepten fiyatlarda bir artış olmayacağını söyledi. Bakliyatta rekoltenin iyi olduğunu belirten Reis “Ürün hasadı iyi fakat bunun yanında yağışların zarar verdiği mercimek ve nohut gibi ürünler var. Bu iki bakliyat gurubunda bir artış bekliyoruz. Genel anlamda arz talebi karşılayacak düzeyde. Pirinç ve buğdaydan iyi haberler alıyoruz” diye konuştu. Dünya genelindeki emtia fiyatlarının artışına değinen Reis “Buğdayın fiyatında yüzde 70’lik bir artış olduğunu görüyoruz. Buna rağmen Türkiye pazarında üretim gayet iyi bu yüzden fiyatların aynı seviyede kalmasını tahmin ediyoruz. Buğday üretimi 21 milyon ton olacak. Mercimek üretiminin 400 bin ton, nohut ve fasulye üretiminin 200 bin ton olmasını tahmin ediyoruz. Bir zam beklentimiz olmamakla birlikte her yıl çıkan fırsatçıların belki fiyatlarda yüzde 10-20 oynama şansı olabilir. Artışlara karşı tedbirlerimizi aldık. Kumanyalarla ilgili tekliflerimizi verdik. Şunu da belirtmek isterim ki vatandaşlarımız ucuz ürün alacağım diye kalitesiz ürünleri tercih etmemeli” değerlendirmesinde bulundu.

YAĞIŞLAR UZUN SÜRDÜ

Meyve ve sebze hava şartlarına yenildi

Son dönemde özellikle sebze fiyatlarında bir artış yaşandığını söyleyen İstanbul Meyve-Sebze Komisyoncuları ve Tüccarları Derneği Başkanı Burhan Er, bu durumun ramazan ayında da devam edeceğini söyledi. Hava şartlarının mevsim normallerinde olmayışı ile üretimin olumsuz yönde etkilediğini ifade eden Er “Fiyatlar geçen yıla göre sebzede yüzde 30 meyvede yüzde 10 arttı. Ramazan ayında ise fiyatlara ekstradan yüzde 10 zam daha geleceğini tahmin ediyorum. Dolu yağışlarının da fiyat artışında büyük etkisi var” dedi.

ESKİ ALIŞKANLIKLAR DEĞİŞİYOR

Kumanyanın yerini alışveriş çekleri aldı

Türkiye’nin önemli perakende zincirlerinden Kiler Holding’in Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Kiler de, bu yılki Ramazan’da farklı bir eğilimin görülmeye başladığını belirterek, Ramazan’da yapılan kumanya dağıtımının yerini daha kullanışlı ve pratik olması sebebi ile alışveriş çeklerinin aldığını söyledi. Kiler “Geçen yıl kumanya ve çek kullanımı talebinde yüzde 25 oranında artış yaşadık, Alışveriş çeki alışkanlığı her geçen yıl daha da artıyor, Çünkü daha kullanışlı ve vatandaş istediği ürünü alabiliyor. Bu dönemde özellikle çalışanlarına çek kullandırmak isteyecek işyerlerinde artış beklentisi içerisindeyiz” diye konuştu. Alışveriş çeklerinin fiyat artışını frenlediği konusunda Şemsi Kopuz da aynı görüşte. Kopuz “Ramazan ayında ihtiyacı olanlara ya da şirket çalışanlarına verilen erzak sepeti yerine verilen çekler fiyatları artmasını engelliyor” dedi.

TZOB BAŞKANI BAYRAKTAR: RAMAZAN FIRSATÇILIĞI YAPILMASIN

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Ramazan fırsatçılığı yapılmasın” çağrısında bulundu. Tüketicilerin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesinin sağlanması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, üreticiden tüketiciye varıncaya kadar tüm tarafların bu hususta gereken hassasiyeti göstermesini istedi. Gıdaya zam geleceği, ürünlerin Ramazan ayında zamlanacağı şeklinde çıkan haberlerin fırsatçılara zemin hazırladığına dikkat çeken Bayraktar, halkın mağdur edilmemesi için spekülatörlere fırsat verilmemesi gerektiğini vurguladı. Piyasaların canlanması için Ramazanı dört gözle bekleyen esnaf zan altında bırakılmamasını isteyen Bayraktar, son 15 günde üreticide et fiyatlarının değişmemesine karşın marketlerde dana eti yüzde 0.5, kuzu eti yüzde 2 artış gösterdiğini dile getiren Bayraktar, marketlerdeki fiyat düşüşünün üreticiden daha az olduğunu, üretici fiyatlarındaki düşüşün marketlere yeterince yansımadığının altını çizdi.

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Birlik Genel Merkezinde düzenlediği toplantı ile Ramazan ayından önce üretici, hal, pazar ve market fiyatlarını açıkladı. Fiyatı artacak ürünlerin de listesini verdi. Ramazan ayının yaklaşması nedeniyle gıda piyasalarında bir hareketlilik başladığına dikkat çeken Bayraktar, gıda piyasalarında yaşanan bu hareketliliğin bazı spekülatörlerin iştahını kabarttığını, halkın mağdur edilmemesi için spekülatörlere fırsat verilmemesini istedi. Bayraktar, piyasaların canlanması için Ramazanı dört gözle bekleyen esnafın zan altında bırakılmaması gerektiğini vurguladı.

-“ÜRETİCİDE ET FİYATLARI DEĞİŞMEMESİNE KARŞIN, MARKETLERDE ARTTI”-

Bayraktar 15 günlük fiyat değişimi hakkında da bilgi verdi. Son 15 günde dana ve kuzu etindeki üretici fiyatı hiç artmadığı halde, market fiyatlarının arttığını dile getirerek, 30 Haziran’dan bu yana son 15 gündeki fiyat değişimine baktığımızda, market fiyatlarında 11 üründe fiyat değişimi olmazken, 13 üründe azalma, 7 üründe ise fiyat artışı olduğu vurgulandı. Bu dönemde üretici fiyatlarında ise 17 üründe fiyat değişimi olmadığını, 9 üründe azalma yaşandığını vurgulayan Bayraktar, 3 üründe ise fiyat artışı yaşandığını kaydetti. Market ve üretici fiyatlarını birlikte değerlendiren Bayraktar, “Karpuz, sivri biber, fındık, dana eti ve kuzu etinde üretici fiyatı değişmezken, market fiyatlarının arttığı görülmektedir. Son 15 günde üreticide et fiyatları değişmemesine karşın, marketlerde dana eti yüzde 0.5, kuzu eti yüzde artış göstermiştir. Çilekte ise üretici fiyatları düşerken, market fiyatları artış göstermiştir. Soğan, salatalık, karpuz, kavun, armuz, yeşil fasulyede ise marketlerdeki fiyat düşüşü üreticiden daha az olmuştur. Verilerden de görüldüğü üzere üretici fiyatlarındaki düşüş marketlere yeterince yansımamıştır. Bütün bu hususları değerlendirdiğimizde et fiyatları iddia edildiği gibi artmamış hatta hiç değişmemiştir” şeklinde konuştu.

-GEÇEN YIL RAMAZAN ÖNCESİNE GÖRE FİYATLARI EN ÇOK ARTAN 5 ÜRÜN-

Bayraktar geçen yıl ve bu Ramazan öncesi fiyatları karşılaştırdı. Marketlerde ve üreticide geçen yıl ramazan öncesine göre fiyatı en çok artan ürünler patates, patlıcan, sivri biber, yeşil fasulye, kuzu eti olduğunu aktaran Bayraktar, fiyatı en çok düşün ürünler soğan, salatalık ve limon olduğunu bildirdi. Geçen yıl Ramazan öncesine göre fiyat değişimine bakıldığında market fiyatlarında elma, nohut, tavuk eti ve toz şekerde fiyat değişimi görülmediğini dile getiren Bayraktar, 8 üründe azalma, 17 üründe ise fiyat artışı olduğunu kaydetti. Bayraktar, Ramazan öncesinde üretici ve market fiyatları arasındaki farkın incelendiğinde üretici ve market arasındaki fiyat farkının yüzde 317’lere ulaştığının altını çizdi. Bayraktar, “Ürün grupları itibarıyla baktığımızda ise bu oranın yaş sebze ve meyvede yüzde 317.5, kurutulmuş ürünlerde yüzde 236.7, baklagillerde yüzde 250.2, pirinçte yüzde 193.4’lere ve hayvansal ürünlerde yüzde 265.2’lere kadar çıktığı görülmektedir. Üretici market fiyat farkının en fazla olduğu ilk 5 ürün ise sırasıyla yüzde 317.1 artışla domates, yüzde 298 artış ile sivri biber, yüzde 291.3 ile salatalık, yüzde 265.2 ile süt, yüzde 240.2 ile kuru fasulyedir” dedi.

-“PATATESTE FİYATLAR NORMAL SEYRİNE DÖNDÜ”-

2010 yılı Ramazan öncesine göre bu Ramazan ayı öncesinde üretici fiyatlarında yeşil mercimekte fiyat değişimi görülmezken, 8 üründe azalma, 18 üründe ise fiyat artışı olduğunu vurgulayan Bayraktar şu açıklamalarda bulundu:

“Geçen yıl Ramazan göre üretici ve market fiyatlarını birlikte değerlendirdiğimizde üretici ve markette fiyatı en çok artan ürünlerden bazıları patates, patlıcan, sivri biber, yeşil fasulye, kuru kayısı, kuru üzüm ve kuzu eti oldu. Geçen yıl yazlık patates ekiminin fazla olması ile birlikte, bu dönem içinde piyasaya arz edilen ürün miktarındaki artışa bağlı olarak fiyatlarda düşüş görüldü. Bu düşüşün ardından bu yıl rekoltenin normal seyrine dönmesi fiyat artış gibi görülmektedir. Patateste fiyatlar ancak normal seyrine dönmüştür. Kuru kayısıda yeni ürün henüz tam olarak piyasaya çıkmamıştır. Geçen yıl yaşanan don olayı nedeniyle de rekoltedeki azalışa bağlı olarak fiyatlarda artış meydana gelmiştir. Sivri biber, patlıcan, yeşil fasulye gibi ürünlerde ise iklim koşullarına bağlı olarak hasat edilen ürün miktarındaki azalmaya bağlı olarak fiyat artışları görülmüştür. Fiyat düşüşü görülen ürünlere baktığımızda limonda 2010-2011 sezonunda ihracat iadelerinin gecikmeli olarak açıklanması tüm yılı etkilemiş olup, geçen yıl Ramazan ayı öncesine göre fiyatlar gerilemiştir.”

-“RAMAZAN AYINDA EN UYGUN FİYATLA SATIN ALINABİLECEK ÜRÜNLER YAŞ SEBZE VE MEYVELER”-

Bayraktar, Ramazan ayında en uygun fiyatla satın alınabilecek ürün grubunun yine yaş sebze ve meyveler olduğunu dile getirdi. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan ayının sebze ve meyvenin kaliteli, bol ve ucuz olduğu bir mevsime denk geldiğini vurgulayan Bayraktar, vatandaşın bol miktarda yaş sebze ve meyve tüketebileceğini belirtti.

-“KURUTULMUŞ ÜRÜNLERE DİKKAT”-

Kurutulmuş ürünlere dikkat çeken Bayraktar, “Geçen yıl Ramazan ayı öncesi değerlendirmemiz ile kıyasladığımızda kuru üzüm, kuru kayısı ve fındık gibi) kurutulmuş ürünlerde geçen yıla göre marketlerde ortalama yüzde 15 fiyat artışı görülmektedir. Özellikle Ramazan ayında halkımızın bu ürün grubuna talebi artmaktadır. Talep artışı suistimal edilmemelidir” diye konuştu.

-“KUZU ETİ VE SÜT FİYATLARININ ARTIŞINDA ÜRETİCİNİN VEBALI YOK”-

Bayraktar, bir diğer dikkat edilmesi gereken ürün grubunun ise hayvansal ürünler olduğunu vurguladı. Kuzu eti ve sütte market fiyatlarının geçen yıl Ramazan öncesine göre artış gösterdiğini vurgulayan Bayraktar, kuzu eti ve süt fiyatlarının artışında üreticinin vebali olmadığını belirtti. Bayraktar et fiyatlarına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

“2010 yılı Nisan ayından itibaren başlayan canlı hayvan ve et ithalat sürecinin üzerinden bir yıldan daha fazla bir süre geçmiştir. Ne yazık ki bu dönem üreticilerimiz açısından iyi bir şekilde sonuçlanamamıştır. 2010 yılı Ramazan öncesi dana eüti üretici fiyatları 15,92 TL/kilo iken 2011 yılı Ramazan öncesinde yüzde 12.6 azalarak 13,92 TL’ye gerilemiştir. Aynı dönemlerde perakende dana eti fiyatı ise yüzde 4.5 oranında azalarak 26,92 TL/kilodan 25,71 TL/kiloya düşmüştür. Görüldüğü üzere perakende fiyatları düşürmeyi amaçlayan ithalat uygulaması hedeflenen sonucun elde edilmesine yeterince etki etmemiş, bilakis yükselen yem maliyetleriyle baş etmek zorunda kalan üreticilerimizin satış fiyatlarının daha da düşmesiyle büyük bir sıkıntı içine girmesine neden olmuştur. İthalat kararı ve uygulamaları kuzu eti fiyatlarında ilgili dönemde aşağı yönlü hiçbir etkiye neden olmamıştır. 2010 yılı Ramazan öncesinde 20,19 TL/kilo olan üretici satış fiyatı yüzde 6.2 artarak 21,44 TL/kiloya yükselmiş, 30,28 TL/kilo olan perakende kuzu eti fiyatı ise yüzde 7.6 artarak 32,58 TL/kiloya yükselmiştir.”

-“ÇİĞ SÜT FİYATI YÜZDE 14.4 AZALIRKEN, MARKETLERDE YÜZDE 3.2 ARTTI”-

Süt fiyatlarına da değinen Bayraktar, 2010 Ramazan ayında 0,73 TL/litre olan çiğ süt fiyatının 2011 Ramazan öncesinde yüzde 14.4 oranında azalarak 0,63 TL/litreye gerilediğini belirtti. Bayraktar, buna karşılık marketlerde süt fiyatlarının 2010 Ramazan öncesinde 2,11 TL/litre iken 2011 Ramazan öncesinde yüzde 3.2 oranında artarak 2,28 TL/litreye yükseldiğini kaydetti.

-“SPEKÜLASYONA FIRSAT VERİLMEMELİ”-

Tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesinin herkesin dileği olduğunu söyleyen Bayraktar, üreticiden tüketiciye varıncaya kadar tüm taraflarıh bu hususta gereken hassasiyeti göstermesini istedi. Tarımın ekonominin anahtar sektörü olduğunu dile getiren Bayraktar, “Tarımda meydana gelen en ufak bir değişim ülke ekonomisi ve halkın ekonomisini doğrudan etkilemektir. Bilindiği üzere tarım, üretimde riskin en fazla olduğu bir sektör olması nedeniyle her zaman desteklenmesi gerekmektedir. Serbest piyasa ekonomisinin tavizsiz uygulandığı ABD ve AB’de bile her zaman tarım değişik şekillerde desteklenmektedir. Tarımsal üretimde meydan gelen bir değişim fiyatlara doğrudan yansımaktadır. Arzın azaldığı dönemde fiyatlar artarken, arzın çoğaldığı dönemde fiyatlar dibe vurmaktadır. Fiyat dalgalanmalarından hem üreticilerimizin hem tüketicilerimizin mağdur olmaması açısından üretimde istikrar sağlanmalıdır. Üretimde istikrarın bozulmasına fırsat verilmemeli, sıkıntının yaşandığı durumlarda tedbirler zamanında alınmalı, spekülasyona fırsat verilmemelidir. Üretici, esnaf, halk Ramazanı dört gözle beklemektedir. Tüm taraflar Ramazan ayının anlam ve önemine yakışır şekilde hareket etmeli, halkımız mağdur edilmemelidir. Gıda denetimleri artırılmalı, halkın sağlığıyla oynanmamalıdır” şeklinde konuştu.

TZOB Başkanı Bayraktar, gıda fiyatlarındaki anormal artışlar, teminindeki zorluklar tarımın stratejik önemini dünyaya daha net hissettirdiğine dikkat çekerek, bu nedenle günümüzde yeterli ve güvenilir gıdaya erişim tüm dünya ülkelerinin öncelikleri arasında yerini aldı. Bu bağlamda gıdanın üretildiği tarım sektörünün ne denli önemli olduğu açıkça ortaya çıktığını vurguladı. Bitkilerdeki büyüme ve gelişme olaylarının genetik yapının yanında çevre koşulları tarafından yönlendirildiğini belirten Bayraktar, bu durumda üretimin iklimsel faktörlerden önemli ölçüde etkilendiğini dile getirdi.

-“FINDIK DIŞINDA HİÇBİR ÜRÜNDE REKOLTE KAYBI BEKLEMİYORUZ”-

Türkiye’de ilkbaharda yağışların fazla olması, Haziran’da da devam etmesi, yağışların da geçen yıla göre fazla olması gibi çeşitli nedenlerle bazı ürünlerde rekolte artışı yaşandığını dile getiren Bayraktan, “Yağışa bağlı olarak artan hastalıklar nedeniyle çeşitli sebze ve meyvelerde verim ve kalite kayıplarına neden olmuştur. Buna karşın üretimde bir artıştan bahsetmek mümkündür. Meydana gelen yağışlar nedeniyle kiraz, erkenci karpuz gibi bazı ürünlerin olgunlaşmaları gecikmiş, turfanda ürünler biraz daha geç bir vakitte piyasaya girmiştir. Bütün bu gelişmelere rağmen, şu anki mevcut verilere göre fındık dışında hiçbir üründe ciddi bir rekolte kaybı beklememekteyiz. Dolayısıyla üretim arzı istenilen düzeydedir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta Ramazan ayının yaklaştığı şu günlerde kamuoyunda gıdaya zam geleceği, ürünlerin ramazan ayında zamlanacağı şeklinde çıkan ve halkımızı tedirgin eden haberlerdir” dedi.

-“RAMAZAN AYINI DÖRT GÖZLE BEKLEYEN ESNAF ZAN ALTINDA BIRAKILMAMALI”-

Bu tür haberlerin fırsatçılara zemin hazırladığını dile getiren Bayraktar, bir avuç spekülatörün, 5 milyon çiftçiyi ve 73 milyon tüketiciyi mağdur etmesinin önlemek gerektiğini vurguladı. Bayraktar, insanların haklarını küçük bir azınlığın menfaatlerine kurban edilmemesini gerektiğini söyledi. TZOB Başkanı Bayraktar, “Bizler de üreticiden tüketiciye, halkımızın tamamını yakından ilgilendiren gıda fiyatlarındaki değişimleri takip etmeye ve kamuoyunu doğru bilgilendirme amacıyla açıklamalarımıza devam ediyoruz. Amacımız, tüketicinin ödediği fiyattan üreticilerimizin yeterince yararlanamadığın ortaya koymak, ayrıca fiyat artışlarının üreticilerimizden mi, yoksa aracı veya perakendecilerden mi kaynaklandığı konusunda doğru bilgiler sunmak, olası bir spekülatif fiyat artışlarını önlemektir" diye konuştu.

ANKA - STAR GAZETESİ

YORUMLAR 2
  • HalitBinVelit 12 yıl önce Şikayet Et
    Şimdi ürünler Bol...... Hangi ürünün fiyatı çıkarsa nasıl olsa altarnatifi var O ürünü alırız diğeri malını satamaz,kendi zararlı çıkar, sonra çürüyen mallarını maliyetine bile satamazlar.
    Cevapla
  • mesut çakıroğlu 12 yıl önce Şikayet Et
    fırsatçı olmazsa. bu denetim de herhalde benim görevim değil ülkenin kolluk kuvvetleri denetimini yaparsa -ki ben hiç denetime rastlamıyorum - sorun olmayacak demekki
    Cevapla