Libananco'da Türkiye lehine karar!

Hüseyin Özay'ın haberi

MERKEZİ Güney Kıbrıs’ta bulunan Libananco şirketinin Türkiye aleyhine açtığı 10.1 milyar dolarlık tahkim davasında sona gelindi. Enerji kulislerinde dolaşan bilgilere göre, tahkim mahkemesi, Libananco şirketinin açmış olduğu tahkim davasını red etti.

Bu bilgiyi, iki ekonomi bakanı da doğruladı. Ancak mahkeme kararı henüz açıklanmadığı için, konuyla ilgili konuşmanın doğru olmayacağını ifade eden bakanlar, kararın ise bu ay içinde açıklanmasını beklediklerini kaydettiler.

Uzanlar’ın açıklaması delil

Bakanlar, Uzan Ailesi’nin hükümet üyelerinin dava ile yaptığı her açıklamayı mahkemede delil olarak sunduklarını hatırlatarak, mahkemeden resmi açıklama gelinceye kadar, dava sonucu ile ilgili bir yorumda bulunmayacaklarını vurguladılar.

Libananco tarafından açılan davanın red edilmesi ile birlikte halen firarda bulunan Uzan Ailesi’nin, el konulan şirketlerle ilgili açtığı tüm tahkim davalarını kaybetmiş olacaklar. Avrupa İnsan Haklara Mahkemesi ve tahkim mahkemeleri, Telsim, çimento şirketleri ile ÇEAŞ ve Kepez ile ilgili açılan davalarda Türkiye’nin lehine karar vermişlerdi.

Vergi yüzsüzünde sınır 200 bin oldu

KAMUOYUNDA vergi yüzsüzü olarak bilinen devlete vergi borçlarını ödemeyen mükelleflere bu yıl 50 bin liralık kıyak yapıldı. Maliye Bakanlığı, önceki yıllarda 150 bin lira ve üstündeki vergi borcu bulunan mükellefleri vergi yüzsüzü olarak kamuoyuna açıklarken, bu yıl bu rakamı 200 bin liraya çıkardı.

Maliye’nin tavan yükseltmesi birçok mükellefi etkiledi. Yapılan 50 bin liralık artış binlerce mükellefin listeye girmesini engellemiş oldu. Vergi yüzsüzleri listesi ise il vergi idareleri tarafından 15 Temmuz’dan sonra açıklanacak. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ise prim yüzsüzlerinin listesini geçtiğimiz günlerde açıkladı. SGK, prim yüzsüzlüğü için daha önceki yıllarda belirlediği 100 bin lirayı sabit tuttu.

Çağlar 440 milyon doları ödeyemedi, gözler Fon’da

ELEKTRİK dağıtım özelleştirmelerinde yaşanan ‘ödeme’ krizi çözülmeden bir ödeme krizi de TMSF’de çıktı. TMSF ile yaptığı protokol gereği 1 Temmuz tarihinde toplam 440.43 milyon dolar ödemesi gereken Cavit Çağlar, borcunu ödeyemedi.

Şimdi gözler TMSF’nin yönetiminden sorumlu olan Fon Kurulu’na çevrildi. Kurul, gelecek hafta toplanarak, protokolün bozulmasını veya Çağlar’a ek süre verilmesini görüşecek. Eğer protokolün bozulması yönünde karar çıkarsa, Çağlar’ın tüm mal varlıklarına el konulması gündeme gelecek.

Bu da, TMSF ile yaptığı protokol ile yeniden iş hayatına dönen Çağlar için zor bir sürecin başlamasına yol açacak. Bu nedenle, bankacılık sektöründe gözler Fon Kurulu’nan alacağı karara çevrildi. TMSF, İnterbank’ın eski sahibi Cavit Çağlar ile uzun yıllar devam eden görüşmeler sonucunda, 2010 yılının Kasım ayında yeni bir borç ödeme protokolü imzaladı.

11 Kasım 2011 tarihli protokolde, Çağlar’ın 1 Temmuz 2011 tarihine kadar 440 milyon dolar ödeyerek İnterbank’tan kaynaklanan borcun tamamının kapatılması öngörüldü. Ancak Çağlar, protokolde öngörülen rakamı TMSF hesaplarına 1 Temmuz akşamı itibariyle yatıramadı.

Kulislerde Çağlar’ın geçtiğimiz hafta sadece 50-60 milyon dolarlık bir ödeme yaptığı konuşuluyor. Söz konusu ödemenin Fon Kurulu’nun Çağlar’a ek süre vermesinde etkili olup olmayacağı ise merak ediliyor.

Protokol gereği, TMSF önceki yıllarda el konulan şirketleri iade etmişti. Paranın ödenmemesi ile birlikte iade edilen şirketlerde riske girmiş oldu. Bu şirketler arasında Olay Medya Grubu da bulunuyor.

Bankacılıkta ‘kara liste’ kavga çıkardı

HALK arasında kara liste olarak bilinen Merkez Bankası bünyesindeki kredi bilgileri, bankacılık sektöründe kavgaya yol açtı. Vergi ve prim alacaklarına ödeme kolaylığı getiren Torba Yasa’daki hükümlere göre, Merkez Bankası bünyesindeki risk merkezi Türkiye Bankalar Birliği’ne (TBB) taşınacak.

TBB, dört aydır yeni risk merkezi kurulmasına yönelik çalışma yürütüyor. Çalışmalar sırasında risk merkezinde bilgi paylaşımı konusunda tartışma çıktı. Bankalar, risk merkezindeki bilgilerin tamamına faktoring, leasing ve varlık şirketlerinin ulaşmasına karşı çıktı.

Bankaların bu talebine, diğer şirketler tepki göstererek risk merkezindeki bilgilerin finans sektörü tarafından kullanılması gerektiğini belirtti. Finans kurumları kendi aralarında risk merkezindeki bilgi paylaşımının nasıl olacağı konusunda bir uzlaşma sağlayamadı. Bunun üzerine bankalar, orta yol bulması için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’dan (BDDK) yardım istedi.

CHP’Lİ MİLLETVEKİLİ’NDEN

Sekreter adaylarına pastanede sınav

MECLİS’TE geçtiğimiz hafta danışman ve sekreterlerin yeni mazbatalarını alan milletvekili kapma yarışı yaşandı. Bu yarış sırasında bazı ilginç olaylar da yaşandı. Bir CHP’li milletvekiline, yaklaşık 10 kişi sekreterlik için başvuruda bulundu. CHP’li vekil de sekreterler arasında bir seçim yapamayınca çareyi sınav yapmakta buldu.

CHP’li milletvekili bunun için de oldukça ilginç bir mekan tercih etti. Sekreter adayları ile Ankara’nın Bahçelievler semtindeki bir pastanede toplayan CHP’li milletvekili, sekreterlere mesleki zor bir sınavdan geçirdi. Miletvekili sınavdan en yüksek notu alan adayı da sekreter olarak seçti.

BDDK: Kartta ‘ev’ şartı yok

KREDİ Riski Yönetimi Tebliği’nde yer alan hükümlerin, ‘evi olmayana kredi kartı verilmeyecek’ şeklinde yorumlanması BDDK’nın telefonlarını kilitledi. BDDK yetkilileri, vatandaşlara bu yönde bir düzenleme olmadığını anlatmak için, yoğun çaba harcadı.

 Hatta bazı BDDK yetkilileri, “Vatandaşları inandırmak için yemin etmek zorunda kaldık” değerlendirmesinde bulundu. BDDK yetkilileri, karışıklığın, yönetmelik taslağında yer alan, ‘ikametgah aranır’ şeklindeki hükmün, gazetelerdeki haberlerde geçen hafta ‘konut sahibi olmak şartı’ olarak yorumlanmasından kaynaklandığını bildirdiler.