Microsoft'tan işsizleri sevindirecek iki proje

Microsoft, ekonomiye katkı sağlayacak ve istihdam yaratacak iki yeni proje üzerinde çalışıyor.

Microsoft'tan işsizleri sevindirecek iki proje
Microsoft'tan işsizleri sevindirecek iki proje
GİRİŞ 19.06.2011 15:16 GÜNCELLEME 19.06.2011 15:16

 Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen, Microsoft olarak Türkiye ekonomisinin büyüme sürecine destek verecek ve özellikle gençlerin istihdamına ve para kazanmasına önemli bir katkı yapacak iki yeni proje üzerinde çalıştıklarını söyledi.

Özmen, kurumsal taraftaki projenin de KOBİ’lerin hayatını kolaylaştıracak ve onların dünya piyasalarına rekabet güçlerini arttırmış olarak girmelerini sağlayacak bir proje olduğunu belirtti.


ANKA’ya açıklamalarda bulunan Tamer Özmen, kısa ve orta vadeli projelerin iki yıllık bir perspektif içinde planlandığını ve özellikle istihdama yönelik projeyi yakın bir sürede kamuoyuna duyuracaklarını belirterek, “Şu anda her iki proje konusunda da içerik bilgisi vermek istemiyoruz. Ekonomide ciddi bir fark yaratacak projeler olduğuna inanıyoruz. Microsoft’un küresel ölçekteki projelerinin tüm dünyada yankı yarattığı bilinen bir gerçek. Şimdi Microsoft Türkiye’nin 'Yeni ol, Önde ol' misyonuna uygun olarak çalıştığı projelerin de Türkiye'de ses getireceğini ve fark yaratacağını düşünüyoruz” dedi.

-“MİCROSOFT, TÜRKİYE'YE DAHA FAZLA YATIRIM YAPSIN İSTİYORUZ”-


Microsoft’un Türkiye’de bağımsız bir şirket olarak bulunduğunu ve bir Türk şirketi olarak faaliyet gösterdiğini söyleyen Özmen, “Genelde Microsoft diğer ülkelerde merkeze doğrudan bağlı olarak temsilcilik ve bölgesel ofis şeklinde örgütlenmiş durumda. Türkiye’de ise bir Türk şirketi olarak çalışıyoruz. Bu bize ayrı bir sorumluluk yüklüyor. Birincisi Microsoft’un ekonomik ve toplumsal kalkınmaya daha fazla katkı yapması için ekstra bir çabamız var. İkinci daha önemli bir konu Microsoft’un Türkiye’ye daha fazla yatırım yapmasını ve küresel bütçesinden buraya daha fazla kaynak ayırmasını amaçlıyoruz. Bunun yolu da Türkiye’nin bilişim pazarını büyütmesinden ve daha çok proje yapılmasından geçiyor. Ayrıca her yıl Türkiye’den daha fazla profesyonelin Microsoft dünya ailesine katılması için çabalıyoruz” dedi.

-“GSMH BÜYÜKLÜĞÜ İLE BİLİŞİMİN GÜCÜ ARASINDA BÜYÜK UÇURUM VAR”-


Türkiye’nin en önemli sorunlarından birinin bilişim yatırımlarının yeterince büyümemesi olduğuna ve ayrıca bilişimde korsan yazılımın yüksek düzeyde bulunması olduğuna dikkat çeken Genel Müdür Özmen bu konuda şu değerlendirmede bulundu:


“Türkiye nüfus olarak çok dinamik ve genç bir yapıya sahip. Nüfusun yüzde 50’si 29 yaşın altında. Bu bilişimin gelişmesi açısından da büyük bir avantaj. Ancak Türkiye’de bilişim sektörü henüz çok ufak. Kuruluşlar bilişime yatırımda yeterince kararlı değiller. Genelde baktığımızda ülkelerin dünya ekonomisi içindeki GSMH büyüklüğü sıralaması ile Microsoft içindeki sıralamalarının genelde birbirini destekler nitelikte olduğunu görüyoruz. Bu kuralı sadece Türkiye bozuyor.

Türkiye halen GSMH büyüklüğü olarak dünyanın en büyük 17.ekonomisi durumunda. Ancak Microsoft dünyası içinde ise 34.sıra gibi çok gerilerde bir yerde bulunuyor. Türkiye’nin bilişim yatırımları büyüklüğü olarak da Microsoft içindeki sıralamasını yukarılara çekmek zorundayız. Tabi ki her ülkede, örneğin en hızlı büyüyen Çin’de bile korsanlık var, ama teknolojiye, bilişime yatırım da yapılıyor. Teknoloji günümüzün rekabet ortamında en büyük güç.”

-“ZENGİNLİKTE İKİ KAT, TEKNOLOJİDE YEDİ KAT BÜYÜK”-


BRIC olarak bilinen ülkeler kategorisine bakıldığında bu ülkelerin bilişim ve teknoloji yatırımlarının Türkiye ile arasında büyük farklar olduğunu vurgulayan Özmen “Brezilya’nın GSMH büyüklüğü Türkiye’nin iki katı, Rusya da Türkiye’nin 1.7 katı büyüklüğünde bir GSMH’ye sahip. Yazılımda ise Brezilya Türkiye’nin yedi katı, Rusya da dört katı daha fazla yatırım yapıyor. Arada çok dramatik bir fark var. Bu farkın mutlaka daraltılması lazım. Biz de Microsoft olarak Türkiye’nin teknoloji pazarında önemli bir oyuncu olması için çalışıyoruz. Konuşmak yerine, İstanbul’da oturmak yerine günde 18 saatin üzerinde çalışarak ve Anadolu’ya açılarak bu misyonumuzu gerçekleştirmek için her gün daha çok çaba ortaya koyuyoruz” dedi.

-“TERS BEYİN GÖÇÜ YAPIYORUZ, APPLE AMERİKA’DAN BİR TÜRK'Ü GETİRİYORUZ”-


Tamer Özmen, Microsoft’un Türkiye’de benimsediği ‘ Yeni Ol, Önde Ol’ vizyonu kapsamında hareket ettiğini ve Türkiye’nin rekabet gücünün artmasının da buradan geçtiğini belirterek şu bilgileri verdi:


“Microsoft’un finans sektöründe önemli bir deneyimi var. Bankacılığı daha kolaylaştıracak bir dizi projemiz var. Bu konuda banka birleşmelerinde en deneyimli bir profesyoneli kadromuza dahil ettik. Ayrıca sektörde çok deneyimli iki arkadaşımızı da genel müdür yardımcısı olarak kadromuza dahil ettik.

Şimdi de ABD’de bilişim sektöründe çok önemli bir ismi, Microsoft Türkiye’ye transfer etme sürecindeyiz. Son dönemde çok doğru ve değerli transferler yaparken, aynı zamanda ters beyin göçünü de başlatmış oluyoruz bir anlamda. Bu arada yeni transferlerimiz de olacak. Microsoft olarak kadromuz zaten çok güçlüydü, şimdi bu transferlerle daha da güçlü hale gelecek. Türkiye’de kurumlar ve bireylerin yeni ve önde olabilmeleri için, bilişimin tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de en fazla yatırım yapılan alanlardan biri olması için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Çünkü Türkiye’nin dünya ülkeleri ile bilişimin gücü sayesinde rekabet edebileceğine ve önde olabileceğine inanıyoruz.”

-“İSTANBUL‘DA OTURMAK YERİNE, ANADOLU’YA AÇILIM YAPACAĞIZ”-


Tamer Özmen, Microsoft’un Anadolu’da illere yönelik daha aktif bir süreçte olacağını belirterek bu konuda şu bilgileri verdi:


“Şimdiye kadar Bursa ve Kocaeli’ye gittik ve oradaki şirketlerle görüşmeler yaptık. Microsoft olarak onların ihtiyaç ve beklentilerini öğrendik. Bizim bu ihtiyaçların karşılanmasında neler yapabileceğimizi anlattık. Her iki ilde de ilgi ve katılım gerçekten yüksek oldu. Microsoft sonuçta küresel bir şirket. Anadolu’dan bakılınca kimilerinin gözünden ulaşılmaz bir yerde görünüyor olabilir.

Biz bu inancı kırmak, Anadolu’yu Microsoft’a ve Microsoft’u da Anadolu’ya daha da yakınlaştırmayı amaçlıyoruz. Şimdi hedefimiz 12 ayda her ay bir il olmak üzere 12 ile gitmek olacak. Bu iller arasında öncelikle gelişmeye açık sektörlerin yoğun olduğu Kayseri, Gaziantep, Eskişehir, Mardin, Samsun, Erzurum gibi iller bulunuyor. Bu illere öyle birkaç kişiyle de değil, tüm Yönetim takımıyla yaklaşık 25 kişiyle gideceğiz. Her gittiğimiz ilde iki gün kalacağız. Öncelikle KOBİ’lerin rekabetçi güçlerini arttırarak onların dünyaya açılmalarına destek olmak istiyoruz. Bu da bilişime ve teknolojiye yatırım konusunda onları ikna etmekten geçiyor.

KAYNAK: ANKA