'28 şubat meslek liselerini de budadı'

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, 28 Şubat'ta İmam Hatipleri tasfiye edenlerin meslek liselerini de budamalarının ülkeyi bu hale getirdiğini savundu...

'28 şubat meslek liselerini de budadı'
'28 şubat meslek liselerini de budadı'
GİRİŞ 13.05.2011 15:59 GÜNCELLEME 13.05.2011 15:59

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, ''Türkiye, hızlı bir ekonomik büyüme evresine girdi. Siyasi istikrar, güven ortamı, makro ekonomik dengeler konusunda bugün geldiğimiz seviyeyi muhafaza edebilirsek Türkiye'nin önü açıktır'' dedi.

Körfez Küçük Sanayi Sitesi'nde bir restoranda sanayi esnafıyla bir araya gelen Bakan Ergün, küçük sanayi sitelerinde esnafın tüccarlığa, sanatkarların da sanayiciliğe geçmesini, orta ölçekli ve büyük sanayiye doğru bir dönüşüm yaşanmasını arzuladıklarını söyledi.

Körfez Küçük Sanayi Sitesi'nde bu dönüşümün kendi içinde bir şekilde yürüdüğünü gördüğünü ifade eden Ergün, fiziki yetersizlik dolayısıyla bazı kişilerin mevcut iş yerlerine eklemeler yaparak ya da birbirinden kopuk dükkanlar kiralayarak iş yerlerini büyütmeye çalıştığını, bunların da işin yapılmasını zorlaştırdığını dile getirdi.

Orta ölçekli sanayici haline gelmiş ya da gelmek üzere olan esnaflar için, ''küçük sanayi sitesi değil, ama organize sanayi sitesi de olmayan'' arada bir yapıyı oluşturmak istediklerine dikkati çeken Ergün, çalışmaların sürdüğünü, konunun hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulacağını kaydetti.

Bakan Ergün, gelecek dönemde de bu yapıların çoğalmasını hedeflediklerini belirterek, ''Daha çok esnaf ve sanatkarımız tüccarlığa, daha çok küçük sanayi sitelerindeki arkadaşlarımız sanayiciliğe doğru evrilecekler. Türkiye, hızlı bir ekonomik büyüme evresine girdi.

Siyasi istikrar, güven ortamı, makro ekonomik dengeler konusunda bugün geldiğimiz seviyeyi muhafaza edebilirsek, Türkiye'nin önü açıktır. Planlarımızı Türkiye'nin bu büyüme perspektifine göre yapmalıyız'' diye konuştu.

Kocaeli'de yayımlanan bazı yerel gazetelerde, emeklilerin maaşlarına 2040 yılına kadar zam yapılmayacağının yazdığını anımsatan Ergün, şöyle konuştu:

''Siz bu kentte gazetecilik, ben siyaset yaptığım sürece birbirimize ihtiyacımız olacak. Birbirimizi üzmeden bu süreçleri geçirmeliyiz. Dün minibüsçü arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde emekli sorunlarını konuştuk.

Ben Türkiye'nin sosyal güvenlik açıklarının eski popülist politikalar yüzünden çok olduğunu, bugün 30 milyar dolar açık veren bir sisteme sahip olduğumuzu, aldığımız önlemlerle sosyal güvenlik açıklarının 2040 yılından önce kapanmayacağını, sosyal güvenlik açıklarını kademeli bir şekilde kapattığımızı söyledim.

Arkadaşlar bugün manşet atmış, '2040 yılına kadar emekliye zam yok, ölme eşeğim ölme' yazmışlar. Yuh... Böyle bir şey söylemedim, bunu kim yazmışsa çok ayıp etmiş. Ben bu konuyu kaç televizyon programında, canlı yayında anlattım herkes doğru anladı, ama burada arkadaşlarımızın böyle anlaması bizi üzdü. Lütfen bunu düzeltin. Birbirimizi hiç üzmeyelim, bu işi birbirimizi üzmeden götürelim.''

Bakan Ergün, hükümetleri döneminde emekliye iki türlü zam yaklaşımı olduğunu, birincisinin enflasyonun biraz üzerinde, normal yıllık zam, ikincisinin ise seyyanen zam olduğunu kaydetti.

Zam sisteminin böyle olmaması halinde 2002 yılında 230 lira civarında maaş alan emeklilerin, bugün 400 lira civarında maaş alması gerektiğini ifade eden Ergün, ancak uyguladıkları zam sistemiyle bugün bir işçi emeklisinin 700 lira civarında maaş aldığını söyledi.

OSB'LERDEKİ TAHSİSLİ BOŞ ARAZİLER

Site esnafının sorularını da yanıtlayan Bakan Ergün, bir sanayicinin ''4 yıldır ayrı yerlerde imalat yapıyorum. Organize sanayi bölgelerinde (OSB) boş araziler var. Birileri almış, bir şey yapmamış boş duruyor. Neredeyse bu işten cayacak haldeyim. Mısırlı 'gel burada imalat yap, şöyle destekleyelim' diyor. Makine imalatçıları olarak hükümetimizden biraz daha destek bekliyoruz'' demesi üzerine, şunları söyledi:

''OSB'lerde bir arsa spekülasyonu ihtimalini biz de gözledik. Bu nedenle yeni bir organizasyon yaptık. OSB'lerde kanun çok açık, önce tahsis yapılıyor, süresi içinde yatırımına başlamayan kişiden o tahsis kaldırılıyor. Ama bakıyoruz 15 yıl önce tahsis yapılmış, 15 yıldır çivi çakmamış, arsa hala üzerinde tahsisli duruyor.

Üretim yapmak isteyen sanayicilerimiz de OSB'lerde yer bulamıyor ya da çok yüksek maliyetlerle karşı karşıya kalıyor. OSB'ler arsa spekülasyonculuğunun yapıldığı yerler değildir. Sanayicinin yatırım yapması için, devletin kamulaştırma yetkisi verdiği yerlerdir. Devlet, siz burada sanayicilik yapın, yatırımcının önünü açalım diye bu imkanları veriyor.

Ama yatırımcılardan bazıları ne yapıyor? Yatırımcılık yerine arsa spekülasyonculuğuna yöneliyorlar. Bunlara müdahale ettik, ciddi manada arsaları geri almaya başladık. Bu bölgede de başka yerlerde de var. Bu arsaların yeniden süresi içinde yatırımcıya tahsisleri yapılacak.''

Ergün, Torba Kanunu ile teşvik bölgelerinin bir kısmında yatırımcıya tekrar bedelsiz arsa tahsisi yapacaklarını dile getirdi.

''Dördüncü teşvik bölgesinde tamamen, üçüncü teşvik bölgesinde yüzde 80'i, ikinci teşvik bölgesinde yüzde 60'ı bedelsiz gibi kademeli uygulamayla bedelsiz arsa tahsisini yatırımcı için gerçekleştireceğiz'' diyen Ergün, ''Kararnamesi çıkmak üzere. Bakanlık olarak yazdık, kanunda çıktı, hangi OSB'lerde, hangi oranda olacağına Bakanlar Kurulu karar vereceği için taslağı hazırladık'' şeklinde konuştu.

Makine sektörü için Türkiye'de ilk defa bir yol haritası olan Makine Strateji Belgesi ve eylem planını kamuoyuyla paylaştıklarına dikkati çeken Ergün, makine sektörünün çok önem verdikleri sektörler arasında bulunduğunu, yeni yönetmelik değişiklikleriyle OSB'lerin, özellikle yeni kurulanların içinde bir bölümünün küçük sanayi sitesi halinde örgütlenmesini, oradaki büyük ve orta ölçekli sanayi kuruluşlarına küçük sanayicilerin hizmet vermesini, bir kümelenme çalışmasını gerçekleştirdiklerini bildirdi.

EĞİTİM VE PERSONEL SORUNU

Esnafın, ''üreticiye daha fazla hizmet, KOBİ'ler için eğitim, kalifiye eleman'' konularındaki soruları üzerine Ergün, şöyle konuştu:

''Eğitime muhakkak ihtiyaç var. Geçen gün OSTİM Başkanı Orhan bey, böyle bir toplantıda girişimcilik eğitimlerinde söz aldı. '60 yaşın üzerindeyim, yeni bir eğitim aldım' dedi. 'Ne eğitimi aldın?' dedim. 'Facebook, twitter eğitimi aldım. Facebook'dan firmanın ve ürünlerin tanıtımı, bu konuyla ilgili kişilerle diyalog konusunda büyük şirketlere fırsatlar olduğunu gördüm. Facebook'u bu amaçla kullanmayı öğrendim' diyor. Demek ki her gün öğrenmemiz gereken yeni şeyler oluyor.''

Ergün, bir sanayicinin ''Sanayici olarak en büyük eksiğimiz insan. Sanat okullarında eğitim yetersiz. Bir iş yapmak istesem eğitimli personel bulamıyorum. Eğitim 8 yıl olduktan sonra çırak bulamaz hale geldik. Bu soruna çözüm bulursanız sanayi şahlanır'' demesi üzerine, şunları kaydetti:

''Bu önemli bir konu. Bir kişi yatırım yapacak, ama kime güvenip yapacak. Yeterli eleman bulma kaygısı yaşıyor. Ne büyük tahribata yol açıldığını görüyor muyuz? Meslek liselerini 1996-97 yıllarında budadık da ne oldu? 28 Şubat sürecinde 'aman İmam Hatipleri bastıralım' derken, tüm meslek liselerini budayınca ne oldu? 10 yıldır uğraşıyoruz, 'bu böyle yanlış oldu, çocukların önünü açalım' diyoruz. Meslek liselerinin öğrenci sayısı azaldı, öğrenci kalitesi düştü, iyi öğretmenler meslek liselerinden kaçtı. Şimdi bu tahribatı gidermek kolay değil. 1-2 sene önce meslek liselerinde yeniden ivme kazandık, ama meyvelerini ancak yeni yeni toplamaya başlayacağız. Bu çocukların elbette hepsi üniversiteye gitmeyecek, bir kısmı piyasada çalışacak. Ama üniversiteye gitmek isteyenlerin önleri açık olmalı ki, oraya daha iyi, çalışkan öğrenciler yönelsin.''

MESLEK LİSELERİNİN YAPISI

Kendisinin de meslek lisesi mezunu olduğunu, eskiden sınavla girilen teknik liselere girmenin kolay olmadığına değinen Ergün, ancak zamanla meslek liselerinin haylazlık yapan çocukların, haylazlık yapmasınlar diye gönderildiği okullar haline dönüştüğünü ifade etti.

''Biz politikayı değiştirdik, Türkiye'de yüzde 65-70 meslek lisesi eğitimi, yüzde 30-35 genel lise eğitimi olacak'' diyen Ergün, meslek liselerindeki eğitimin ve kullanılan teknolojinin kalitesini artırmaya başladıklarını söyledi.

Bakan Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Meslek liselerinde öğrenci, öğretmen sorunu olduğu gibi, makine teçhizat sorununun da had safhadaydı. Çocuklar daha CNC tezgahını bilmiyor, görmemişler. Ben CNC tezgahında 1979 yılında çalıştım. Sanat okullarını dolaştık, CNC tezgahı olmayan okullar vardı. Hızlı bir şekilde operasyon yaptık ve 100'den fazla sanat okuluna, teknik liseye CNC tezgahlar aldık, almaya da devam ediyoruz. CNC tezgahını bilmeyen bir sürü adam var.

Gaziantep'te makine sektör strateji toplantısı yapıyoruz, yanımızdakilerle CNC tezgahlarının sanayideki öneminden konuşuyoruz. Karşımda yüksek bir bürokrat oturuyor, kulak misafiri olmuş. Belli ki konuyla ilgili değil, yanındakine 'Ağabey bu siyasi tezgah ne demek?' diyor. Kafası siyasi tezgaha çalışıyor, CNC tezgaha çalışmıyor ki... Ankara'da olsa olsa siyasi tezgah olur. Ankara değişti şimdi, siyasi tezgahları bir kenara koyan yapıda...Bürokratlar da CNC tezgahların önemini kavrayan bürokratlar oldu.''

Ergün, çıraklık sisteminin ise artık eskisi gibi olmayacağının görülmesi gerektiğini, insanların okulda kalma süresini mümkün olduğu kadar artırmak istediklerini, zorunlu eğitimi gelecek yıllarda 11-12 yıla çıkarmayı planladıklarını sözlerine ekledi.

KAYNAK: AA