Başçı: Gemi sağlam ama fırtına başlayabilir

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, çok sağlam, sağlamlaştırılmış bir gemi devraldığını belirterek, ''Fakat denizler biraz rüzgarlı, her an fırtına başlayabilir'' dedi.

Başçı: Gemi sağlam ama fırtına başlayabilir
Başçı: Gemi sağlam ama fırtına başlayabilir
GİRİŞ 28.04.2011 16:06 GÜNCELLEME 28.04.2011 16:06

Başçı, Enflasyon Raporu'nu açıkladığı basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, ''Zor bir dönemde mi görevi devraldınız?'' şeklindeki sorusu üzerine, ''çok sağlam, sağlamlaştırılmış bir gemi devraldım. Fakat denizler biraz rüzgarlı, her an fırtına başlayabilir. Yani geminin sağlam olmasında fayda var, biraz daha sağlamlaştırmaya devam edeceğiz'' yanıtını verdi.

Başçı, bir başka soru üzerine, Para Politikası Kurulu'nda bir başkan yardımcılığının boş olduğunu ifade ederek, ''O da benden boşalan yer'' dedi.

Boş olan başkan yardımcılığı için bir isim önerdiğini belirten Başçı, şu anda sürecin ilerlediğini söyledi. Başçı, diğer başkan yardımcılıkları için henüz vakit bulunduğunu ve onunla ilgili herhangi bir görüşmelerinin olmadığını söyledi.

''TEDBİRLER ÇALIŞIYOR, EKONOMİ CEVAP VERİYOR''

Merkez Bankası Başkanı Başçı, soru üzerine, kısa vadeli borçlanmayla bir kredi genişlemesinin olduğunu ve bu durumun en hızlı olduğu dönemin geçen senenin son çeyreğinde gözlendiğini kaydetti.

Bu durumun doğrudan doğruya ABD Merkez Bankasının ikinci miktarsal genişleme paketiyle birlikte bir arada olduğunu anlatan Başçı, şöyle devam etti:

''Sadece Türkiye'de de olmadı. Bütün dünyada, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde benzer bir durum gözlendi. Bu sorunun kaynağı, büyük bir Merkez Bankası olduğu için, Merkez Bankasının öncelikle buna cevap vermesi daha doğru.

O yüzden biz o dönemde nasıl bir politika izleyebiliriz buna karşı diye düşündük. Mevcut uygulamakta olduğumuz politikayı tasarladık. O yüzden buradaki riskler şu anda kontrol ediliyor, büyük ölçüde amaçladığımız yönde tedbirler çalışıyor ve ekonomi cevap veriyor buna.''

YENİDEN YAPILANDIRMA 

Başçı, kamu ile ilgili ilave gelir olması durumunda bunların tasarrufuna ilişkin soru üzerine de Merkez Bankasının her zaman için maliye politikası açısından son derece muhafazakar olduğunu kaydetti.

Bunun faydalarının Türkiye olarak görüldüğünü ifade eden Başçı, Türkiye'nin çok muhafazakar davrandığını, yüksek faiz dışı fazlaları uzun süre sürdürdüğünü ve kamu borcunun milli gelire oranını önemli ölçüde düşürdüğünü anlattı. Bu durumun krizde Türkiye'yi büyük ölçüde kurtardığına işaret eden Başçı, kamu borcunun düşük olmasının çok önemli olduğuna dikkati çekti.

Başçı, ''Elbette siyasi iktidarlar yatırım yapmak, harcama yapmak isterler. Bunların faydası da mutlaka vardır. Ama gelen gelirin bir miktarını da borç azaltmada, Hazine'nin borcu döndürme oranlarını düşürmekte kullanmaları daha iyi olur. Hem enflasyona hem finansal istikrara faydası olur diye düşünüyoruz. Bunun ötesinde bir şey söylememiz doğru olmaz görev tanımımız açısından, sonuçta siyasi tercihtir'' diye konuştu.

''Maliye ve BDDK'dan yeterince destek gördünüz mü?'' şeklindeki soru üzerine de Başçı, ''Şu ana kadar gördük'' yanıtını verdi.

Başçı, BDDK'nın aldığı iki önemli karar olduğunu hatırlatarak, bunlardan birinin kredi-borç, değer-kredi oranları olduğunu söyledi. Başçı, karar ile konutun değeriyle, konuta verilebilecek kredi oranlarının yüzde 75 ile sınırlanmasının oldukça önemli olduğunu belirterek, zaten böyle bir düzenlemenin bulunduğunu ancak şimdi genelleştirildiğini ve daha sıkı uygulandığını söyledi.

Kredi kartları borçlanma limitlerinin azaltılmasının da faydalı olduğunu kaydeden Başçı, Maliye Bakanlığının da stopaj ile ilgili çok önemli bir karar aldığını söyledi. Karar ile bankalar yurt dışından gerek sendikasyon kredisinde, gerekse doğrudan eurobond ihracında, 5 yıldan uzun vadeli borçlanmada sıfır, daha kısa vadeli borçlanmada kademeli stopaj olacağını ve bu kararın da son derece önemli olduğunu söyledi.

Başçı, bankaların tarihte görülmedik şekilde uzun vadeli borçlanma imkanına kavuştuklarını ve bu imkanları kullandıklarını ifade etti. 

Diğer araçlar, eş güdüm ve Finansal Sektör Komisyonu'na ilişkin soru üzerine de Başçı, şu ana kadar bu eş güdümün sağlandığını söyledi ve şöyle devam etti:

''Bu tamamen şu ana kadar enformal bir şekilde yürüyen koordinasyonun, eş güdümün daha formal bir yapıya kavuşması anlamına geliyor. Bununla ilgili dünyada pek çok yeni gelişme var. Finansal istikrar biraz daha ön plana çıktığı için, ABD'de bir yasa çıktı. Finansal istikrardan çeşitli kurumlar sorumlu. Bunlar nasıl koordine olacak?

Böyle bir ihtiyaç büyük ölçüde giderildi. Avrupa Finansal Risk Kurulu, ülkeler üstü. Böyle bir yapı burada Avrupa Merkez Bankasının da söz hakkı var.

Orada alınan kararlar Avrupa çapında banka yönetim ve denetim otoritelerinin Avrupa çapında sermaye piyasası kurulu otoritelerinin ve gene Avrupa çapında sigortacılık gözetim ve denetim otoritelerine tavsiye niteliğinde. Uyulmazsa neden uyulmadığını açıklamak şartıyla biraz kuvvetli bir tavsiye niteliğinde.

İngiltere'de de benzer bir reform oldu. Orada Mali Sektör Düzenleme Kurulu vardı. Onun rolü biraz değiştirildi. İngiltere Merkez Bankasına biraz daha fazla sorumluluk verildi. Bunlar gündemde çok konuşuluyor ve üzerinde çalışılıyor. Dolayısıyla Türkiye'de de bu yönde adımlar atılması olumlu, şaşırtıcı değil.''

Başçı, ''İşsizlik bir kaygı olmaktan çıktı mı?'' sorusuna ise her Türk vatandaşının işsizliğin düşmesini arzu ettiğini kaydederek, istihdama Merkez Bankasının yapabileceği en büyük katkının hem enflasyonu, hem de faizleri olabildiğince düşük seviyelerde tutmak yani fiyat istikrarını sağlamak olduğu karşılığını verdi.

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Kanal İstanbul Projesi'ne yönelik olarak, ''Bir Türk vatandaşı olarak projeyi heyecan verici bulduk'' dedi.

Başçı, Enflasyon Raporu'nu açıkladığı basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Merkez Bankası Başkanı Başçı, Çılgın Proje'ye dönük soru üzerine, ''Biz de dün ilk defa öğrendik, heyecanlandık. Ama onun ötesinde bir şey söylememiz doğru olmaz, detayları bilmiyoruz çünkü. Dolayısıyla enflasyon ve diğer değişkenler üzerinde nasıl bir etki yapar, onları gerekirse daha sonra detayları öğrendikten sonra yapabiliriz ama heyecan verici bir proje olarak bulduk bir Türk vatandaşı olarak'' yanıtını verdi.

Zorunlu karşılıklara faiz ödenmesi ile ilgili soru üzerine Başçı, Merkez Bankasının yaptığının politika araçlarının çeşitlendirilmesi ve zenginleştirilmesi olduğunu söyledi.

Başçı, gerek zorunlu karşılık oranlarının seviyesi, gerekse ödenen faizin politika aracı olarak düşünülebileceğini kaydederek, içinde bulunulan ortamda faizin sıfır olarak belirlenmesinin zorunlu karşılık aracının gücünü azami noktaya getirdiğini ve bu nedenle tercih ettiklerini anlattı.

Başçı, ''İleride bankacılık sistemi eğer desteğe ihtiyaç duyarsa, çok küresel olumsuz bir şok daha gelirse, verebileceğimiz tüm desteği elimizdeki politika araçlarıyla vermeyi değerlendirebiliriz'' dedi.

Munzam karşılıklara ilişkin soru üzerine de Başçı, kısa vadeli sermayenin bankalar aracılığıyla Merkez Bankasına borç verebileceğini kaydederek, bankaların mevduat yapabileceklerini, swap yapabileceklerini anlattı.

Başçı, bankalara mevduat yapıldığı zaman zorunlu karşılıkların kısa vadeli faizleri daha düşük tuttuğuna işaret ederek, ''Sonuçta ortaya çıkan kısa ve uzun vadeli mevduat faizleri daha düşük sonucu ortaya çıkıyor. Kısa vadeli sermayeyi, o anlamda caydırıyor. Tahvile girebilirler, uzun vadeli mevduata girebilirler'' dedi.

FED FAİZ ORANI

ABD Merkez Bankasının dün açıkladığı faiz oranına ilişkin soru üzerine Başçı, Avrupa Merkez Bankasının 25 baz puan artırımla, politika faizini 1,25'e çıkardığını, ABD Merkez Bankasının ise şu anda en azından kısa vadeli politika faizi değişikliği düşünülmediğinin anlaşıldığını anlattı.

Başçı, her iki merkez bankasının da bilançolarını büyütmeye devam ettiğini kaydeden Başçı, şöyle konuştu:

''Amerika'da daha yoğun tahvil alımları yoluyla zaten programları bu şekilde yapılıyor. Haziran sonuna kadar sürdürüleceği açıklandı. Avrupa'da ise biraz daha programsız şekilde ihtiyaca binaen yapılıyor. Oradaki büyüme daha sınırlı.

Dolayısıyla burada sadece faize bakmamak lazım. Ne kadar para basılıyor? Bilanço ne kadar hızla genişliyor? O da çok önemli. Şu anda her iki Merkez Bankası da yapma imkanına sahip. Faizi değiştirdiği halde likidite sağlamaya devam etme imkanına sahipler.

Nasıl yapacakları kendi tercihleri. Nasıl bir çıkış stratejisi öngörecekler onları takip edip, izlememiz gerekecek. Bize olan etkilerini tahmin edip, hazırlık yapıp gerektiğinde gerekli tedbirleri almakla mükellefiz.''

Başçı, dağıtımın vadesinin uzamaya başladığını kaydederek, öncelikle bir ay diliminden, 1-3 ay dilimine kaymayı gözlediklerini ve şimdi daha uzun vadelere kaymasını beklediklerini söyledi.

Gerek iş adamlarıyla gerek ihracatçılarla gerekse bankacılarla düzenli toplantılar yapmayı düşündüklerini ifade eden Başçı, toplantılardaki sonuçları da web sitesine koyacaklarını ve iletişimin genişletilmesi politikasının sürdürüleceğini söyledi.

Doğrudan ithalata ilişkin önlemlere ilişkin soru üzerine Başçı, konunun doğrudan kendilerinin konusu olmadığını, Türkiye'nin Gümrük Birliği ve Dünya Ticaret Örgütü ile ilgili kısıtları olduğunu hatırlatarak, en son giyim sektöründe alınan önlemin ithalatı, cari açığı, Türkiye'deki üretimi belki olumlu yönde etkileyeceğini söyledi.

Başçı, enflasyon üzerinde yarım puanlık bir maliyeti olduğunu kaydederek, ''Artık bu maliyete katlanılır mı, katlanılmaz mı bu da bir tercih. Bizim açımızdan bir seferlik, geçici önlemdir. Buna politika tepkisi verilmez, beklentileri bozmadığı süreci.''

FİRMALARIN YURT DIŞINDA BORÇLANMA İMKANI

Merkez Bankası Başkanı Başçı, büyük firmaların yurt dışında borçlanma imkanının açık olduğunu belirterek, yurt dışından borçlanmada teminatların farklı olduğunu belirterek, söz konusu borçlanmalarda gayrimenkul değil, nakit teminat istediklerini anlattı.

Bu durumun bir kısıt olduğunu, piyasaları birbirinden biraz ayırdığını ifade eden Başçı, durumu yakından izlediklerini, önemli bir artış olmadığını, Türk bankalarının açtığı kredilerin hızlı bir şekilde artmaya devam ettiğini söyledi.

''Kredi türlerine göre, farklı zorunlu karşılık uygulanabilir mi?'' şeklindeki soruya da Başçı, ''Zorunlu karşılıklar daha ziyade yükümlülüklerle ilgili bir araç ve genel bir araç.

 Onun dışında kredi türlerine göre açmamız kolay değil. Bunu yapabilecek başka imkanlar var. Gerekli olursa Finansal İstikrar Komitesi çerçevesinde ya da o gelmeden önce enformal olarak görüşürüz'' yanıtını verdi.

KAYNAK: AA