Ünlü işadamının depodaki gizli serveti

2009’da ölen ünlü işadamı Salih Tatlıcı’nın topladığı 1000'e yakın eseri fabrika deposu ve villadaki havuzun altına gizlediği ortaya çıktı. Depolardan çıkan eserlere paha biçilemiyor.

Ünlü işadamının depodaki gizli serveti
Ünlü işadamının depodaki gizli serveti
GİRİŞ 15.04.2011 09:15 GÜNCELLEME 15.04.2011 09:15

Abdullah Kılıç'ın haberi

Salih Tatlıcı'nın, aralarında korunması gereken kültür varlıkları da olan koleksiyonu, bir fabrika deposunda istiflenmiş bekletiliyor.

Türkiye’nin en önemli aynı zamanda gizemli koleksiyonlarından ‘Salih Tatlıcı Koleksiyonu’, tarumar olmak üzere. 2009’da ölen ünlü işadamı Salih Tatlıcı’nın 3 milyar dolarlık serveti, aile arasında dava konusu.

Sarıyer 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’ndeki dava sürerken olan paha biçilmez koleksiyona oluyor. Aile bireyleri arasında çoğu nadir 1000’e yakın ferman, hat levha, resim ve ahşap eserden oluşan koleksiyonla ilgili gizli savaş yaşanıyor. Aileden ne Salih Tatlıcı’nın ne de çocuklarının ‘koleksiyonerlik’ belgesi var. Salih Tatlıcı, bu nadide koleksiyonu yaparken devlete bilgi vermemiş.

Süleyman Seyyit, Hüseyin Zekai Paşa, Neşet Günal, İbrahim Çallı, Avni Lifij, Hoca Ali Rıza, Ayvazovski, Sami Yetik, Hamit Görele, Fikret Mualla, Cihat Burak, Nurullah Berk gibi ressamların eserlerinin yer aldığı koleksiyonda ayrıca Osmanlı padişahı III. Selim’e ait 27 adet ferman, III. Mustafa ve I. Abdülhamit tuğralı fermanlar bulunuyor.

Fabrikadaki mini müze

Tatlıcı’nın 2. eşi Nurten Marika Tatlıcı’dan olan oğlu Uğur Tatlıcı’nın koleksiyonu diğer mirasçılardan kaçırdığı iddia ediliyor. Eserlerin yurtdışına kaçırıldığı ihbarı üzerine Aralık 2009’da harekete geçen Gümrükler Kaçakçılık ve İstihbarat ekipleri, tabloların 300’e yakınını Uğur Tatlıcı’ya ait Kâğıthane’deki pil şirketinde bulmuştu. Gelişigüzel istiflenen tablolarla ilgili müze bilirkişi raporu hazırlamıştı. Uzman raporunda birçok eserin 2863 sayılı yasa kapsamında korunması gereken kültür varlığı olduğu ortaya çıktı.

Eserlerin bir kısmı yedi emin olarak Topkapı Sarayı Müzesi’ne kaldırıldı. Nurten Marika Tatlıcı ile Uğur Tatlıcı’nın bu iddialarla ilgili davası ise Şişli Asliye Mahkemesi’nde devam ediyor.

1000 eser daha var

Ailenin diğer mirasçıları 1000 eser daha olduğunu belirterek Uğur Tatlıcı’ya ait Yeniköy ve Beykoz’daki villalar ile Beşiktaş’taki şantiyenin basılmasını istedi. Bu adreslerde koleksiyonun eksik eserleri çıktı. Ancak iddiaya göre koleksiyonda Kanuni Sultan Süleyman’ın bir fermanı ile Osman Hamdi’nin ‘Kaplumbağa Terbiyecisi’ tablosunun bir versiyonu kayıptı.

Herkes 3 milyar dolarlık servetin peşindeyken konu sanat tarihçilerini endişelendiriyor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Semra Germaner, Doç. Dr. Leyla Ersin Emekçiler ve Haliç Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden Yard. Doç. Dr. Savaş Çevik, verdikleri raporda “Çok sayıda eser 2 yıldan fazla bir süredir tozlu ve kimyasal malzeme dolu fabrikanın deposunda, bir evin içinde havuzun yanında ve hiçbir koruma önlemi alınmadan istiflenmiş. Bu koleksiyon ‘Ulusal Kültür Mirası’ sayılmalıdır” dedi. Uğur Tatlıcı ise “Babam yollamıştır” dediği eserlerin varlığından fabrikaya polis baskınıyla haberi olduğunu belirtti.

Tatlıcılıktan Forbes listesine

1965’te İstanbul’da açtığı tatlıcı dükkânıyla iş hayatına atılan Salih Tatlıcı, 80’lerde Türkiye’nin sayılı zenginleri arasına girdi. Şubat 2009’da öldüğünde 3 milyar dolarlık servet bıraktı. Memleketi Diyarbakır’da tanışıp evlendiği Bedriye Hanım’dan 3 oğlu olan ünlü işadamının, kasiyeri Nurten Marika’dan da 1977’de bir erkek çocuğu oldu. Uğur adını verdiği çocuğu nüfusuna alan Tatlıcı, 1991’de boşanarak Nurten Marika Tatlıcı’yla evlendi. Bu, ilk eşinden doğan oğullarıyla arasını açtı. Forbes’un 2006 listesinde Türkiye’nin 27. zengini olan baba Tatlıcı, 1994’te hazırladığı vasiyetnamesinde oğulları Ali ve Ahmet’i, yeni evliliğine sert tepki gösterdikleri için mirasından mahrum bıraktı.

RADİKAL