F-35 krizinden sonra U214 denizaltı krizi

Türkiye, F-35 uçağı ile ilgili 'kod' krizinden sonra büyük bir krizle daha karşı karşıya... Türkiye'nin Almanya'dan almayı planladığı 6 adet U214 tipi denizaltı projesinin sözleşmesinde önemli eksikliklerin olduğu öne sürüldü.

F-35 krizinden sonra U214 denizaltı krizi
F-35 krizinden sonra U214 denizaltı krizi
GİRİŞ 25.03.2011 18:54 GÜNCELLEME 25.03.2011 18:54
Bu Habere 30 Yorum Yapılmış

Türkiye'nin üretici ülkeler arasında yer aldığı 100 adet F-35 savaş uçağı siparişini fiyat artırımı ve uçuş kodlarının verilmemesi nedeniyle ertelemesi gözleri savunma sanayindeki diğer projelere çevirdi.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın Almanya'dan almayı planladığı 6 adet U214 tipi denizaltı projesi büyüklüğü ile dikkat çekti. 2.5 milyar euro gibi fahiş bir maliyeti bulunan projede fiyat ve üretilecek denizaltıların teknik özellikleri konusunda sözleşmede önemli eksikliklerin olduğu öne sürüldü.

Hazine ikna edildi

'Yan yatan' denizaltılar olarak bilinen U214 tipi denizaltı alım ihalesiyle ilgili önemli gelişmeler yaşandı. Alman Tyssen Krupp'a ait HDW firmasından alınması planlanan denizaltılara ilişkin anlaşmaya, daha önce kredi faizlerinin yüksek olmasını gerekçe göstererek karşı çıkan Hazine Müsteşarlığının da ikna edilerek anlaşma sağlandığı öğrenildi.

3.5 milyar euroya çıkacak

Türkiye'nin 6 denizaltı karşılığında KDV dahil 2.5 milyar euroya anlaştığı projede gizli maliyete vurgu yapan savunma sanayi uzmanları, 'eskelasyon'a yani her sene oluşan enflasyon ve işçilik artışı gibi parametrelerin hesaplanmasıyla talep edilecek ilave ücrete dikkat çekti. Bunun bedelinin ise 650 milyon euroyu rahatlıkla geçeceği hesaplanırken, 6 denizaltının inşası bittiğinde Türkiye'nin cebinden yaklaşık 3.5 milyar euro çıkmış olacak. Proje başlangıcında Yunanistan'a göre 125 milyon euro fazla fiyat çıkarıldığı nedeniyle eleştirilen bir denizaltının faturası proje tamamlandığında 375 milyon değil 600 milyon euroya çıkacak. Bu rakamın ise 2 milyara mal olan nükleer bir denizaltının neredeyse yarı fiyatına karşılık geldiğine işaret eden savunma sanayi uzmanları, nükleer denizaltı yerine akülü denizaltı alınmasına tepki gösterdi. Uzmanlar, 50 gün su yüzüne çıkmadan denizaltında kalabilen U214'lere karşılık nükleer denizaltıların aylarca su yüzüne çıkmadan çalışabildiğine işaret etti.

Altı sipariş birden veren yok

Türkiye'nin halen hepsi Alman menşeli 14 denizaltısının bulunduğuna vurgu yapan savunma sanayi uzmanları, şu anda dünyada 6 denizaltı birden sipariş veren başka ülkenin bulunmadığına dikkat çekti. Almanların elinde Türkiye'nin almak istediği U214 gibi Havadan Bağımsız Tahrik sistemli sadece 4 denizaltının bulunduğunu ifade eden uzmanlar, bu dört denizaltı için 2+1+1 şeklinde ayrı sözleşmelerle Alman Meclisi'nden izin çıkarılabildiğine işaret etti. Fahiş fiyattan satın alınan söz konusu denizaltılar için "Radar Kesit Alanı" ve "İnfrared iz" şeklinde iki performans kriterinin belirlendiğini kaydeden uzmanlar, bunların belirlenmesinde bir sorun olmadığını ancak bu parametrelerin su üstü gemileri için önemli olduğunu vurguladı.

Üretici firmaya rüşvet davası

Yunanistan'a her biri 250 milyon euroya satılan Türkiye'ye ise 375 milyon euroya pazarlanan denizaltı alım projesiyle ilgili dünya medyasında yer alan haberler kafaları karıştırdı. Alman ekonomi dergisi Manager Magazinin haberine göre Münih Savcılığı, askeri gemi ve denizaltıların diğer ülkelere satışında rüşvet verildiği gerekçesi ile Forrestaal şirketine 240 milyon euroluk dava açtı. İddianamede Ferrostaal'la birlikte Türkiye'ye denizaltıları üretecek olan HDW Firmasına da şok suçlamalar yöneltildi. İddianameye göre HDW firması U209 ve U214 sınıfı denizaltıların satışı için Arjantin, Portekiz, Kolombiya ve Yunanistan'a rüşvet dağıttı.

AB, Yunanistan'a dava açtı

Forrestaal ile HDW firmalarının U214 denizaltıların satışı için 83 milyon euro rüşvet dağıttığı iddiası Yunan Kathimerini gazetesinde haber olurken, Avrupa Birliği Yunan Hükümetinin U214 denizaltıların inşa edildiği Tyssen Krupp'a ait Hellenic Shipyard'a el altından 230 milyon euro verdiği için dava açtı. Yine Ferrostaal firmasının Kolombiya'ya U209 denizaltısı yapan HDW firması ile savaş gemisi inşa eden Fassmer firması adına 615 bin ile 850 bin euro arasında rüşvet dağıttığı iddiasını Herald Tribüne haberleştirirken Sunday Times Güney Afrika Cumhuriyeti Devlet Başkanı Thabo ' Mbeki'nin 2008'de HDW firmasından U209 sınıfı denizaltı alım ihalesi sırasında rüşvet aldığını iddia etti.

Temsilcileri aynı firmadan

HDW firmasının Marlog firması üzerinden rüşvet dağıttığı iddiasıyla Hırıdton'cte kara listeye alındığına da işaret edildi. Tartışmalarla ilgili kritik nokta Ferrostaal, Marlog ve HDW'nin Türkiye temsilciliğini aynı firmanın yani TETİCO'nun yapıyor olması. Türkiye nin Yunanistan'a göre denizaltı başına 125 milyon euro fazla para ödeyecek olması, Alman savcılığının yürüttüğü soruşturma dikkate alındığında soru işaretlerine neden oldu.

Performans kriterleri hatalı

Sualtında harekat icra eden denizaltı platformları için en önemli parametrenin 'akustik sessizlik" olduğu ancak denizaltılar için olmazsa olmaz olan bu özelliğin sözleşmede performans kriteri olarak geçmediği belirtildi. Sözleşmenin can alıcı hatasının ise satın alınacak 6 geminin silah- sensör- cihaz konfigürasyonu ile iligili şartlarda olduğu belirtildi. 2009'un teknolojik imkanlarına göre tespit edilen konfigürasyonun 2025'te teslim edilecek son gemide de aynı olmasına bir anlam veilemedi. Sözleşme imzalanırken projedeki yerli katkı payı yüzde 80 olarak ifade edilmesine rağmen gerçekte bu oranın yüzde 12.5 olduğu dile getirildi.

TETİCO'nun dikkat çeken temsilcileri

HDW firmasının Türkiye temsilcisi TETİCO'da görev yapan isimler de dikkat çekiyor. Görevde olduğu dönemde HDW ile ilişkileri bilinen Gölcük Tersanesi eski Komutanı emekli Tuğamiral Ersin Güler'in, emekli olduktan sonra görüşmelere TETİCO firması adına katıldığı belirtiliyor. Değerlendirme komisyonunda bulunan Albay Mehmet Görgülü'nün de emekli olduğu ve TETİCO'da çalışmaya başladığı ifade ediliyor. DKK Teknik Daire Başkanı Tuğamiral Sami Özgüç'ün ise olumsuzluklar hakkında bilgi sahibi olmasına karşın projeye onay verdiği iddia ediliyor. Yine projedeki aksaklıklara rağmen onaylayan iki ismin de Savunma Sanayi Müsteşarlığı adına proje sorumlusu olan Hande Kıvanç ve Hande Ünal olduğu öne sürülüyor.

'SAVAŞTA KULLANAMAYIZ' UYARISI

Tiürkiye almayı planladığı 100 adet T F-35 savaş uçağının siparişini ABD'nin yazılım bilgileri ve uçuş kodlarını vermemesi üzerine erteleme kararı aldı. ABD'nin atacağı adıma göre F-35'lerin siparişinin bir sonraki Savunma Sanayi İcra Komitesi toplantısında değerlendirileceği açıklandı. Yaklaşık 100 uçak almayı planlayan Ankara, kodlara sahip olmadığı takdirde jetlerin dışarıdan yönlendirilebileceği, elektronik harp karşısında savunmasız kalabileceği ve yazılıma herhangi bir müdahalede bulunulamayacağı gerekçesiyle siparişleri erteledi. Tamamen ABD'nin yazılımlarını hazırladığı F-35 projesi için Hazine, 10 milyar dolar bütçe ayırmıştı. Ancak maliyetler gerekçe gösterilerek tahminle bu rakamın 160 milyon doları bulacağı kaydedilmişti. Türkiye'nin, kendi tehdit algılamalarıyla ilgili bilgileri Washington'a göndermesi, üretici firmanın da bu doğrultuda yazılımları hazırlaması gerektiğinin altı çizildi.

Milli güvenliğe tehdit

Bu durumun milli güvenliği tehdit edeceği vurgulandı. Savunma bürokratları, "Yazılımların içinde ne olacağını bilemezsiniz. Yarın üçüncü bir ülkeyle savaşa girdiğinizde ve bu ülke ABD'nin müttefikiyse, uçaklarınızı kullanamaz hale getirebilir. Savaştığınız ülkeye ait bir jetten ateşlenen füze, bizim savaş uçaklarımız tarafından 'düşman unsur' olarak algılanmayabilir" uyarısında bulundu.

Teknoloji transferi yapılamadı

Denizaltılarla ilgili teknoloji transferi yapılacağı yönündeki savunmaların gerçekçi olmadığı belirtildi. 1960'tan beri Türkiye'de Alman HDW firması ile birlikte Gölcük tersanesinde teknoloji transferi ile 14 tane denizaltı üretildiği ancak Türkiye'nin hâlâ kendi denizaltısını yapacak teknolojik kapasiteye ulaşamadığı kaydedildi. Güney Kore'yi örnek gösteren savunma sanayi uzmanları, teknoloji transferi ile aldığı 6 adet U214 sayesinde şu an Daewoo ve Hyundai tersanelerinde 3000 tonluk özgün denizaltıların üretildiği bilgisini verdi. Türkiye'nin alacağı denizaltılarla ilgili sözleşmede ise bazı alt sistemler dışında kendi özgün denizaltısını üretmesi için gerekli olan teknoloji transferinin yer almadığı vurgulandı.

BUGÜN

YORUMLAR 30
  • whitefox 13 yıl önce Şikayet Et
    sn. lancelot. yorumlarınızdan dolayı teşşekürler..karmaşık görünen bu konuları değişik açılardan ele alarak işin içyüzünü objektif olarak değerlendrdiğiniz için tekrar teşekkürler..zamanınız olursa bu konulara biraz daha sık yorumlar yapmanızı isteriz..
    Cevapla
  • Lancelot 13 yıl önce Şikayet Et
    Haber, gidişat. aslında çok tanıdık, tek amaç pazarlıkta eli kuvvetlendirmek, nasıl daha fazla kar edebiliriz kaygısı..80 lerde de Ankaraya sunulan Tornado teklifinde birim fiyat artınca, el altından basına Tornadonun aslında yedek parçalarının bulunmasının çok zor olduğu, güvenilirlik sicillerinin son derece zayıf olduğuna dair haberler sızdırılmıştı..Elde para olmadığından proje yılan hikayesine dönmüştü ama, yine de HvKK nın Amerikan bağımlılığından kurtulması açısından önemli bir eşik olabilirdi...
    Cevapla
  • Lancelot 13 yıl önce Şikayet Et
    20 milyar dolar büyük bir rakam. Ancak bu fiyata pilotların eğitimi, teknik destek, hayli yüklü miktarda yedek parça da dahil, yeni bir uçak, yeni bir sistem alıyorsunuz, hatta en küçük argümanlar dahi yakıt tankerlerinin hortumları dahi değişiyor, ben tek bir kaynağa bağlı kalınmasına karşıyım, hani Rusya çok farklı tamam da bir Eurofighteri THkk de görmek isterdim doğrusu.Dediğim gibi F-35 çok farklı bir sistem mühimmatını entegre etmek istediğinde orjinal kodlara dokunmadan bir iki arayüzle Abd bilgisi dahilinde bunu gerçekleştiriyorsun
    Cevapla
  • Lancelot 13 yıl önce Şikayet Et
    Sn. Whitefox. Ardındaki niyet farklıdır derken benim de aslında demek istediğim buydu.Yani Türkiye son kartlarını oynuyor, bariz blöf yapıyor, işte böyle ısmarlama yazılarla kamuoyu oluşturmak, bakın halkımız istemiyorsa biz neden isteyelim ki, gelin orta bir yolda buluşalım, kodları vermeyeceğinizi biliyoruz, ancak Tai ye, Aselsana daha çok iş verin amacı güdülüyor..Bu saatten sonra F-35 projesinden kesinlikle vazgeçmeyeceğiz, ancak isteklerimiz büyük ihtimalle kabul edilecektir, edilmezse alım sayısı 80 e düşebilir..
    Cevapla
  • sabutay noyan 13 yıl önce Şikayet Et
    türk basını. yazı baştan aşagı cehalet faciası işin beni üzen tarafı yorumlardan da anladıgım kadarıyla milletinde bu asılsız yalan maksatlı yazılara inanıp bunlara prim vermesi
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle