Kumlu'ya mobbing suçlamasına ret!

Konfederasyonun eski çalışanı Pınar Alkan Yarıkkaya, bir süre önce ''iş yerinde maruz kaldığı olumsuz davranışlar ve yaşadığı baskı nedeniyle istifaya zorlandığı, sonunda işten çıkarıldığı, yaşadığı sıkıntılar sonunda sağlığının bozulduğu'' gerekçesiyle Kumlu ve Türk-İş yönelik ''mobbing'' davası açtı.

Ankara 19. İş Mahkemesi'nde görülen davada Yarıkkaya, davalılardan 20 bin lira manevi tazminat talep etti.

Türk-İş'in avukatları tarafından mahkemeye sunulan cevap dilekçesinde ise bir tüzel kişiliğin, gerçek kişi gibi psikolojik yıldırma ve saldırma fiilini işlemesinin mümkün olmadığı ifade edilerek, davanın Türk-İş tüzel kişiliği yönünden reddi istendi.

Davacının iddialarının aksine ''kıskançlık yaratan başarısı''nın söz konusu olmadığı, uluslararası kuruluşlarda alınan görevlerin Türk-İş'in temsilcisi sıfatından kaynaklandığı savunulan dilekçede, Kumlu'nun çalışana karşı yanlı ve tek taraflı davrandığı, mobbing uyguladığı iddialarının ise gerçeklerle ilgisi bulunmadığı ifade edildi.

''BU YOĞUNLUKTA MANTIĞA AYKIRI''

Davacıyı Kumlu'nun işe başlattığına dikkat çekilen dilekçede, Kumlu'nun davacıya karşı kişisel bir düşüncesi olsa zaten işe başlatmayabileceği kaydedildi.

Kumlu'nun Türk-İş Genel Başkanı olarak yüzbinlerce işçinin temsilcisi olduğu, gibi aynı zamanda Tes-İş'in genel başkanı olduğuna işaret edilen dilekçede, şu ifadelere yer verildi:

''Mustafa Kumlu, yüzbinlerce işçi içerisinde 'birinci sırada' olandır. Oldukça yoğun ve sıkı bir çalışma programı vardı. Bu program, Türk-İş üyesi sendikaların yöneticileri ile yapılan toplantı ve görüşmeler, hükümet ve devlet yetkilileri ile yapılan görüşmeler, basın ve medya ile yapılan görüşmeler ağırlıklı bir programdır.

Bu yoğun program arasında Türk-İş Genel Başkanı'nın bir personel ile özel olarak ilgilenip ona mobbing uygulaması akla, mantığa, iş hayatının olağan akışına uygun değildir. Genel başkanın bu personeli görecek, olumlu-olumsuz birebir ilişki geliştirecek zamanı yoktur.''

Personelin, kurum içi ihtiyaçlarına yönelik taleplerini takdir etme ve bunlara ilişkin karar verme yetkisinin yönetime ait olduğu belirtilen dilekçede, yönetimin gerek görmediği bir talebi reddetmesinin, davacıya psikolojik baskı uygulandığı sonucunu doğurmayacağı savunuldu.

Dilekçede, belirtilen gerekçelerle davanın reddedilmesi istendi.

Ankara 19. İş Mahkemesi de yaptığı değerlendirme sonunda davanın reddine karar verdi.

Davacı Pınar Alkan Yarıkkaya ise karara ilişkin temyiz başvurusunda bulundu.