Sosyal yardımlara 11.5 milyar lira

Ekonomist Dr. Mehmet Cavlı, ''İnsanı Yaşat ki, Devlet Yaşasın'' düsturuyla geniş sosyal yardımların yapıldığı bildirerek, ''2009 yılında resmi rakamlara göre, tüm sosyal yardımlara yaklaşık 11,5 milyar lira aktarıldı'' dedi.

Sosyal yardımlara 11.5 milyar lira
Sosyal yardımlara 11.5 milyar lira
GİRİŞ 20.02.2011 11:33 GÜNCELLEME 20.02.2011 11:33
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'de 2002-2009 döneminde gıda yoksulluğunun yüzde 1,35'den yüzde 0,48'e gerilediğini bildiren Cavlı, şunları kaydetti:

''Günümüzde 'İnsanı Yaşat ki, Devlet Yaşasın' düsturuyla geniş sosyal yardımların yapıldığına şahit olunuyor. Sosyal yardım alanların memnuniyeti, sosyal yardımları verenlerin huzuru bir arada. 2002 yılında gıda ve gıda dışı yoksulluk oranı yüzde 26,96 iken bu oran 2009 yılında yüzde 18,08'e indi.

2009 yılı resmi rakamlara göre, bilinenlerin aksine tüm sosyal yardımlara yıllık yaklaşık 11,5 milyar lira aktarıldı.

Yeşil kart harcamaları da dahil olmak üzere yardımlarda asgari ücret seviyesi baz alınırsa toplamda 15,1 milyar liralık kaynağın, asgari ücretin yüzde 80'i düşünülürse 11,5 milyar lira kaynağın kullanılacağı tespit edilmiş.''

-YARDIMLARIN HESAPLAMALARI VE KAYNAKLARININ TESPİTİ ÇALIŞMALARI-

Bütün bu yardım hesaplamaları ve kaynaklarının tespiti çalışmalarının iki yıldır muhtelif devlet kademelerinde yapıldığını belirten Cavlı, şöyle devam etti:

''Sosyal Yardım Bilgi Sistemi (SOYBİS) ile vatandaşlara ait 13 kurumun veritabanındaki mal varlığı, gelir, sosyal yardım, sosyal güvenlik ve hane nüfus bilgileri gibi 28 ayrı bilgiye ulaşılıyor. Kişinin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasından kişiye ait gayrimenkul veya menkul olup olmadığı, yardım alanın bütün kurum ve kuruluşlardan ne tür yardımlar aldığı ve hatta çiftçi bile olsa devlet destekleri alıp almadığı ve birçok sahada elden edilen her konuda bilgiye ulaşılıyor. Sistemin alt yapısı kurulmuş.

Hatta, sosyal yardımlar sistemi dünya ülkelerinin en iyi standardına ulaştırılmak üzere hızla belirlenmiş, aşağıdaki tespitler çok önceden yapılmış.

Sosyal yardımlar SYDGM, SGK, SHÇEK, VGM gibi farklı kurumlarca farklı kıstaslara göre, farklı personel ve fiziksel imkânlar kullanıldığı,

Birçok kurum sosyal yardım yapmasına rağmen kamuoyunun algısı için yeterli çalışma yapılmadığı,

Sosyal yardımların bir çıkış noktasında toparlanmayı beklediği,

Sosyal yardımlarda objektif ölçütler olmaksızın ve aynı özelliklere sahip kişilerin bir kısmının yardım alamamasına neden olduğu,

Sosyal yardımların istihdam piyasasına huzursuzluk verebileceği,

Sosyal yardımlarda asgari ücretin üzerinde yardımlar verilmesi durumunda kayıt dışı istihdamın oluşacağı sebepler bir bir düşünülmüş ve incelenmiştir. İki yıldır çalışmaların sürdürüldüğü ve alt yapının kurulduğu biliniyor, artık bütün sosyal yardımlar tek bir yerden yapılacak.''

Şu tablo bilinmesi gerekir. 2002 yılında sosyal yardım niteliğindeki kamu harcamalarının gayri safi yurt içi hasılaya oranı sadece yüzde 0,3 iken; bu oran 2009 yılında yüzde 1,2'ye çıkarıldığını anlatan Cavlı, devletin yapabileceği yardımlar düzenli bir şekilde sınıflandırılmış durumda olduğunu belirtti.

-YARDIMLAR VE SOSYAL GÜVENLİK-

Cavlı, şunları kaydetti:

''Düzenli yardımlar, aile yardımı, yaşlılık yardımı, özürlü yardımı; süreli yardımlar, eğitim yardımı, sağlık yardımı, barınma yardımı, yakacak yardımı; geçici yardımlar, tek seferlik yardım, gelir getirici faaliyet yardımı, sosyal kalkınma desteği şeklinde yapılıyor.

Bir de, bilinen bir yardım sistemi olan Yeşil Kart uygulamalarından aşağı yukarı 9,6 milyon kişi yararlanmakta olup, bu sahada yine yaklaşık 5,2 milyar lira kaynak kullanılıyor.

Sağlık Bakanlığı tarafından sürdürülen bahsi geçen Yeşil Kart uygulamasının, 2006 yılında çıkarılan 5510 sayılı Kanun çerçevesinde 1 Ocak 2012 tarihi itibariyle Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilecek. Bu çerçevede Genel Sağlık Sigortası (GSS) çalışmaları başlatıldı. Yeşil Kart sona erdirilecek ve Yeşil Kartlı kişilerin gelir, servet ve harcama düzeylerine göre belirlenecek primler karşılığı Genel Sağlık Sigortası kapsamına alınacak.''

Sosyal Güvenlik Kurumu tablolarını incelediğinde Türkiye'de aşağı yukarı 4 milyon kişinin üzerinde asgari ücretlinin çalıştığı belirten Cavlı, şöyle devam etti:

''2010 yılı Aralık ayı verilerine göre toplam 16 milyon 88 bin 757 aktif sigortalıdan, 14 milyon 45 bin 331 kişi zorunlu sigortalı, 391 bin 666 kişi isteğe bağlı, 356 bin 106 kişi çırak, 25 bin 388 kişi yurt dışı topluluk sigortasına tabi, 1 milyon 255 bin 918 kişi tarım sigortasına tabi, 14 bin 348 kişi muhtar sigortalıdır. Özel sandıklar hariç sosyal güvenlik kapsamına giren nüfus 60 milyon 142 bin 557 kişidir. Toplam sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı da 34 milyon 555 bin 356 kişi.

2010 yılı Aralık ayı verilerine göre toplam dosya bazında 8 milyon 806 bin 265 pasif (emekli) sigortalıdan, 6 milyon 459 bin 626 kişi yaşlılık aylığı alanlar, 107 bin 331 kişi malullük aylığı alanlar, 6 bin 608 kişi vazife malullüğü aylığı alanlar, 58 bin 368 kişi sürekli iş göremezlik geliri alanlar, 47 bin 396 sürekli iş göremezlik ölüm geliri alanlar (dosya), 76 bin 228 sürekli iş göremezlik ölüm geliri alanlar (hak sahibi) ve toplam 2 milyon 126 bin 936 dosyadan (ölen sigortalı) ise 2 milyon 790 bin 283 kişi ölen sigortalıların hak sahipleri olarak Sosyal Güvenlik Kurumundan aylık ve geliri almaktadır.

1,83 çalışan kişinin 1 emekliyi finanse ettiğini de görüyoruz.''

-''SIKINTILAR HIZLA AZALTILIYOR''-

Cavlı, geçmişten gelen sıkıntıların hızla azaltıldığını, çözüm çalışmalarının ciddi boyutta yapıldığını kaydetti.

Bütün yardımların, yine bütün vatandaşların vergiler ve diğer gelirleriyle oluşan bir ortak milli serveti olduğunu, yani herkesin hak ve hukukunun oluştuğu bu servete düzenlenme yapmak gerektiğini bildiren Cavlı, ''Bu düzenin alt yapısı iki yıl önce başlatılan çalışmalarla kurulmuş durumda. Şu an düzenli ve kaynakları sıkıntısız bir sistem var. Objektif bakılırsa, sosyal yardımların ülkemizin her bir vatandaşının hakkı ve hukukunun görüldüğü adaletli bir düzen olduğu görülecek. İstisnai durumlar elbette olursa, sistem anında yardımcı olacak durumda'' dedi.

Diğer taraftan, sadece devlet değil, varlıklı olan herkesin bireysel yardımlar yapması gerektiğini vurgulayan Cavlı, bireysel yardımların ülke çapında teşvik edilmesi, şirketlerin yoksullara katkılarının vergi yönüyle mahsup olarak düzenlenebilmesinin yararlı olacağını kaydetti.

KAYNAK: AA
YORUMLAR 1
  • hasangulten 13 yıl önce Şikayet Et
    sosyal yardımlar. günümüzde taşı sıksa suyunu bile çıkaracak insanlara yardım yapılıyor. bu yardımların çalışamıyacak derecede sakat,yaşlı olanlara yapılmasına birşey demiyorum.ama sapasağlam insanlara yapılması insanları dilenciliğe ve tembelliğe alıştırmaktan başka birşey değildir. yolunuz İzmir -Hatay Üçyol a düşerse orada hem ayağı,hem kolu sakat birinin yine ayaklarını ve kollarını kullanarak ayakkabı boyacılığı yaptığını görürsünüz ve yardım kabul etmediğinede,işte Türk vatandaşı budur.
    Cevapla