2009 yılı ihracat rakamları açıklandı

Dış Ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan 2009'un ihracat rakamlarını açıkladı. Çağlayan, Dış Ticaret Müsteşarlığındaki toplantısında "gece gündüz demeden çalışmamız sonuç verdi" dedi.

2009 yılı ihracat rakamları açıklandı
2009 yılı ihracat rakamları açıklandı
GİRİŞ 04.01.2010 10:11 GÜNCELLEME 04.01.2010 10:11

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, 2009 yılı genel ihracatının 101 milyar 629 milyon dolar olarak gerçekleştiğini açıkladı.

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Dış Ticaret Müsteşarlığındaki makamında yaptığı basın toplantısında, 2009 yılına ilişkin ihracat rakamlarını açıkladı.

Bakan Çağlayan, 2009 yılı Aralık ayı ihracatının 9 milyar 513 milyon dolar olduğunu açıkladı. Zafer Çağlayan, bu rakamın 2008 yılı Aralık ayındaki 7 milyar 180 milyon dolarlık kayıt rakamına göre yüzde 32,2, 2009 yılı Kasım ayındaki 8 milyar 825 milyon dolarlık kayıt rakamına göre de yüzde 7,8 üstünde olduğunu bildirdi.

Çağlayan, 2009 yılı genel ihracatının 101 milyar 629 milyon dolar olarak gerçekleştiğini bildirirken, şunları söyledi:

''Kıran kırana çalıştık. 2009 yılında yıllık ihracatımızın 80 milyar dolarlar civarında olacağı, 90 milyar doları geçemeyeceği belirtiliyordu. Biz farklı bir hedef koyduk ve (100 milyar doları aşacağız) dedi. Bütün planlarımızı buna göre yaptık. Gece-gündüz, saat farkı, zaman, dilim farklı demeksizin, hem müsteşarlığımız tüm kadrolarıyla hem de ihracatçılarımızla uyum içinde çalıştık.''

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Aralık'ta 12-15 milyar dolar arasında bir ithalatın gerçekleşmesini beklediklerini bildirdi.

Çağlayan, bu çerçevede, 2009 yılı toplam ithalatının da 138 milyar dolar civarında gerçekleşmesini öngördüklerini söyledi.

Bakan Çağlayan 2009 yılı ihracat rakamlarını değerlendirdiği basın toplantısında, 2009 yılı ithalatı hakkında da bilgi verdi.

Zafer Çağlayan, 2009'da ithalatta, ihracattan daha yüksek bir oranda, yüzde 30'lar seviyesinde bir daralma olacağını hesapladıklarını, bu çerçevede ihracatın ithalatı karşılama oranının da yüzde 73'ler düzeyinde gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini söyledi.

Bakan Çağlayan, özellikle son aylarda, ithalatta ortaya çıkan artış eğiliminin önümüzdeki dönemde ihracattaki artış eğilimini de beraberinde getireceğini kaydetti.

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, 100 milyar dolarlık ihracat eşiğinin, hedef pazarların ticaret hacmindeki çok ciddi ticari daralmaya rağmen aşıldığını söyledi.

Bakan Çağlayan, 2009 yılı ihracat rakamlarını değerlendirdiği basın toplantısında, dünya ekonomisinin olağanüstü bir dönemden geçtiğini ve 1929 büyük buhranından sonraki en derin ve kapsamlı sıkıntılı dönemin yaşandığını kaydetti.

Küresel ekonomik kriz ortamında, konuya gerçekçi yaklaştıklarını ve ''2009 yılında 100 milyar dolar ihracat gerçekleştirmek zor olabilir, ama mümkün'' dediklerini kaydeden Çağlayan, ihracatçılarla birlikte bunun için gece gündüz çalıştıklarını söyledi.

Çağlayan, Aralık ayı ihracatıyla birlikte 2009 yılı genel ihracatının 101 milyar 629 milyon dolar olarak gerçekleştiğini belirterek, Türkiye'nin, 2007 yılında girdiği 100'ler kulübündeki yerini, krizin getirdiği bütün olumsuz şartlara rağmen koruduğunu kaydetti.

2008 yılında 100'ler kulübünün 36 üyesi olduğunu, 2009 yılında bu sayının 33'ün altına düşmesinin beklendiğine dikkat çekerek, ''Ama kaç ülke olursa olsun, onların arasında Türkiye bulunacak'' dedi.

Bakan Çağlayan, 100 milyar dolarlık ihracat eşiğini hedef pazarlardaki ticaret hacminin çok ciddi ticari daralmasına rağmen aştıklarının altını çizerek, şöyle devam etti:

''İhracatçı Birlikleri kayıtlarına göre 2009 yılı Aralık ayında, 9 milyar 513 milyon dolar olarak gerçekleşen ve bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 33,8 artan ihracatımız, aynı dönemde, sanayi ürünlerinde, yüzde 33,7 oranında artarak 7,7 milyar dolara ulaşmıştır. Madencilik ürünleri yüzde 98,1 gibi çok yüksek oranda artarak 305,8 milyon dolara çıkmıştır. Tarım ürünleri de yüzde 25,7 oranında artarak 1,5 milyar dolara yükselmiştir.

Aralık ayında ürün grubu bazında; fındık ve mamullerinde yüzde 79,6;luk, taşıt araçları ve yan sanayinde yüzde 64'lük, kimyevi maddeler ve mamullerinde yüzde 54,4'lük, demir ve demir dışı metallerde yüzde 43,5'lik, elektrik-elektronik ürünlerinde yüzde 41,2'lik, tekstil ve hammaddelerinde yüzde 35,5'lik ve hazırgiyim-konfeksiyon ürünlerinde yüzde 24,7'lik ihracat artışı yakalanmıştır.

Aralık ayında Kasım ayına göre genel ihracatta yakalanan yüzde 7,8;lik artışın yanında, aynı dönem itibariyle sanayi ürünlerinde yüzde 6,3;lük, madencilik ürünlerinde yüzde 26;lık ve tarım ürünlerinde de yüzde 12,8;lik artışlara ulaşılmıştır.

Kasım ayına göre Aralık ayında yaş meyve sebze ürünlerinde yüzde 42,3;lük, zeytin ve zeytinyağında yüzde 36,7;lik, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamullerinde yüzde 23,7;lik ile taşıt araçları ve yan sanayinde yüzde 21,6;lık artışlar yaşanmıştır.''

2010 YILI UMUT YILI

Bakan Çağlayan, Aralık ayında ortaya çıkan artışların 2009 yılında oransal olarak ilk kez karşılaşılan ve krizden çıkışa geçildiğinin işareti olarak değerlendirilebilecek veriler olduğunu kaydetti. Çağlayan, ''2010 yılı için hepimize umut veren rakamlardır. İnanıyoruz ki, Aralık ayında ortaya çıkan artış eğilimi 2010 yılında da sürecektir'' dedi.

2009'un bütününe bakıldığında ise ihracatın, 2008 yılına göre yaklaşık yüzde 23 oranında azaldığının görüldüğünü, Ancak bu daralmaya rağmen, tarım ürünleri ihracatımızın yüzde 2,3 gibi oldukça düşük bir oranda azalarak 13,3 milyar dolar olduğunun görüldüğünü ifade eden Çağlayan, şöyle devam etti:

''Diğer yandan, talep esnekliği yüksek sanayi ürünleri ihracatımızın yüzde 26,6 azalarak 81,3 milyar dolar, madencilik ürünleri ihracatımızın ise yüzde 23,1 azalarak 2,5 milyar dolar olarak gerçekleştiği görülmektedir.

Söz konusu üç ana sektörün 2009 yılı ihracatımızdaki payları sırasıyla yüzde 13,7, yüzde 83,8 ve yüzde 2,5 olmuştur. Küresel krizle birlikte ihracatımızda sanayi ürünlerinin payının 2008 yılına göre yüzde 86,8;den yüzde 83,8;e gerilediği, tarım ürünlerinin payının ise 2008 yılındaki yüzde 10,6;lık paydan yüzde 13,7;ye yükseldiği dikkat çekmektedir.

Arkadaşlar elbette ki, ihracatımızdaki bu gerilemeden biz de hoşnut değiliz. Ancak, dünyanın yaşadığı küresel kriz ortamında, bütün ülkelerin hali ortada.''

Bakan Çağlayan, Dünya Ticaret Örgütü'nün en son yayınladığı 2009 yılı 3;üncü çeyrek toplam verilerine göre, dünya ihracatının yüzde 30,1 oranında azaldığını, 12 trilyon 536 milyar dolardan 8 trilyon 762 milyar dolara indiğini söyledi.

Türkiye'nin 2009'un 3;ncü çeyrek sonundaki ihracat gerilemesinin, dünya gerilemesine paralel olarak yüzde 30.5 olduğunu belirten Çağlayan, ''Bizim ihracatımızdaki gerileme pek çok gelişmiş ihracat ülkesinden daha düşüktü. Ancak yine de biz, son 3 ayda gerçekleştirdiğimiz performans ile gerileme oranını yüzde 23'e çektik'' diye konuştu.

''İHRACATTAKİ DÜŞÜŞ, TALEP DARALMASINDAN''

Bakan Çağlayan, Türkiye'nin ihracatında kaydedilen düşüşün birincil ve en önemli sebebinin şüphesiz krizle birlikte küresel talepte yaşanan büyük daralma olduğunu belirterek, en önemli ihraç pazarlarını oluşturan AB ülkelerinde GSYH'nın önemli ölçüde azaldığını, 2009 yılının ilk dokuz ayında AB'nin yüzde 4,71 oranında küçüldüğünü söyledi.

Çağlayan, IMF tahminlerine göre ise AB bölgesindeki ekonomik küçülmenin yıl sonunda yüzde 4,2 olarak gerçekleşmesinin beklendiğini ifade etti.

Bir diğer önemli etkenin de emtia fiyatlarındaki gerileme olduğunu belirten Çağlayan,  değer olarak 2008'e göre yüzde 23 seviyesinde gerileyen ihracatın miktar bakımından değerlendirildiğinde, gerilemenin yüzde 10 civarında olduğunu kaydetti ve şöyle devam etti:

''Bu da açıkçası, emtia fiyatlarındaki gerilemelerden kaynaklanmaktadır. Krizle birlikte talebin düşmesine paralel olarak, fiyatlar gerilemiş ve sattığımız mal karşılığında aldığımız değer düşmüştür.

Dünya ekonomisinde görülen kriz kaynaklı yavaşlama, küresel emtia talebinde ve dolayısıyla da emtia fiyatlarında düşüşe sebep olmuştur.

Özellikle petrol ve türevleri ile demir-çelik fiyatlarında meydana gelen bu gerileme, ülkemiz dahil birçok ülkenin ihracatının değer bazında düşmesine neden olmuştur.

Bununla birlikte, 2009 yılı şubat ayından itibaren tedrici olarak gözlenen toparlanma, özellikle son aylarda artan ekonomik düzelme beklentileri ile ivme kazanmaya başlamıştır.''

Bakan Çağlayan, DTM bünyesinde TÜİK;in açıkladığı miktar ve değer endeksi üzerinden, 2009 yılındaki miktar bazındaki ihracatın, 2008 yılı birim değerleriyle yeniden hesaplandığını belirterek, 2009;un ilk 10 ayı ile 2008 yılının ilk 10 ayının kıyaslandığını anlattı.

2009 yılı ilk 10 ayındaki ihracatın 2008 yılı fiyatlarıyla gerçekleştirilmiş olsaydı, hali hazırdaki rakamın yüzde 23,8 üzerinde bir ihracatın gerçekleştirilmiş olacağını kaydeden Çağlayan, ''Yani 2009 yılı ilk 10 ayında 83,2 milyar dolar değil de 103,1 milyar dolar tutarında bir ihracat gerçekleştirilecekti'' dedi.

Bakan Çağlayan, Ekim ayı gerçekleşmeleri ışığında Kasım ve Aralık ayına dönük olarak da öngörülerde bulunan uzmanların, dünyada emtia fiyatlarında Ekim ve Kasım aylarında görülen artışların Aralık ayında da pozitif kalacağını ve TÜİK tarafından henüz açıklanmamış olan Kasım ve Aralık ihracat değer endekslerinin de pozitif olacağını varsayarak bir simülasyon yaptığını kaydetti.

Çağlayan, bu çerçevede, emtia fiyatlarında değişiklik olmasaydı, 2009 yılı ihracatının bugün gerçekleşenden yüzde 18,8 daha yüksek 120,7 milyar düzeyinde olacağının ortaya çıktığını ve böylelikle ihracattaki gerileme oranının yüzde 8,5'da kalacağını söyledi.

TİM ve TÜİK rakamları arasındaki farklılığa da değinen Çağlayan, TÜİK'in her ay sonunda bir önceki ayın gümrüklerdeki gerçekleşmelere göre kesinleşen ihracat rakamını açıkladığını, TİM;in açıkladığı rakamlar içinde de işlenmemiş altın, uçak ve gemilere verilen kumanyalarla akaryakıtlar ve turistlere yolcu beraberinde yapılan satışlarla elde edilen ihracat gelirlerinin bulunmadığını ve mevzuat gereği bunların gümrük kayıtlarında tutulduğunu ve TÜİK tarafından değerlendirilerek ihracat rakamlarının kesinleştirildiğini sözlerine ekledi.

ÇAĞLAYAN SORULARI YANITLADI

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin dünyada ihracat yapamadığımız 4 yer olduğunu belirterek, bu ülkelerin de Kuzey Mariana Adaları, Kiribati, Güney Vietnam ve Samoa olduğunu bildirdi.

Bu ülkelerden 3 tanesinin ithalatı olmadığını ve sadece Samoa'nın 200 milyon dolarlık ithalatı bulunduğunu kaydeden Çağlayan, ''Hedefimiz bu noktalara da ihracat yapmak 2010'da. Oralara gidip ihracatımızı yapacağız'' dedi.

Bakan Çağlayan, 2009 yılı ihracatını değerlendirdiği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. 

''Türk dizilerinin farklı ülkelerde yayımlandığını ve bu durumdan ihracatta nasıl yararlanılacağına'' ilişkin bir soru üzerine Çağlayan, gittiği ülkelerde bunu kendisinin birebir yaşadığını ve söz konusu ülkelerde bakanlar ve iş adamlarının ''Bu sizin dizileriniz bizi mahvetti diyor.

Bizim günlük hayatımızı değiştirdi, randevularımızı ve iş yapma saatlerimizi sizin dizilerinize göre ayarlıyoruz'' dediklerini aktardı.

Çağlayan, kendisinin dizileri, zaman uymadığı için izleme fırsatı olmadığını ifade ederek, ''Benim dizim ihracat, dış ticaret üzerine'' dedi.

İLK CONVERSE

Ancak geçmişte izlenilen filmlerden, dizilerden gerek imaj, gerek orada kullanılan ürünlerle ilgili kullanım taleplerimiz değiştiğini anlatan Çağlayan, ''Amerikan kotunu kovboy filmlerinden, Converse ayakkabıyı Amerikan filmlerinde gördüm.

Öğrenciliğimde maddi durumumun yeterli olmamasından dolayı Converse ayakkabı alamamıştım Dedim ki ilk zengin olduğumda bir Converse ayakkabı alacağım diye bir hedef koydum.

Ama geçtiğimiz ay Sayın TİM Başkanı Büyükekşi ile İstinye Park'ı gezerken, Sayın Başkan (benim de burada yerim var uğrar mısınız diye sordu) ve Sayın Başkanla gittik. İlk Convers'ime orda sahip oldum'' diye konuştu.

Gazetecilerin ''kaça aldınız ve yerli üretim mi'' şeklindeki sorusu üzerine de Çağlayan,  aldığı ürünün yerli üretim olduğunu ve 40 liraya aldığını söyledi.

Çağlayan, Türk dizilerinin 20'nin üzerinde ülkede yayımlanması üzerine bir çalışma başlattıklarını kaydederek, şöyle devam etti:

''Bu sefer su akar, Türk bakar demeyelim dedik. 3 ana esasa kilitlendik. Türkiye'nin imajı, Türk insanının imajı, Türk malı imajı bizim için öncelikli 3 kriter olacak.

Reklam konusundaki yasakları bilerek, şöyle bir çalışma içine gireceğiz. TV dizilerinde oynayanlar, onların giyim kuşamları, onların içtikleri kahveler, içecekler, kullandığı ürünler, evleri, ev tekstili bir çok şey bir marka haline gelebilir.

Bunu değerlendirmemiz lazım. Bu noktada, yönetmenler, Turizm Bakanlığı, RTÜK, ilgili birimlerle bir araya geleceğiz, arkadaşlarımızla beraber bir yol haritası yapacağız.

Bunlarla beraber o dizilere katılabilecek birtakım objeler, kriterlerle reklamlara yapılabilecek düzenlemenin nasıl yaparızı görüşeceğiz.

Önümüzdeki hafta ya İstanbul'da ya da burada bir toplantı yapacağız. Buradan ümit ediyorum ki bizim ihracatımızı tanıtan, Türkiye'ye gelen turisti artıran Türk imajını gösteren bir yol haritası çalışmayı gerçekleştireceğiz.

Ciddi manada destek çalışması var. Gazeteci ve akademisyenlerle görüşeceğiz, Ocak ayı sonunu geçmeyeceğiz. Bu konuda yapılması gerekenleri ve destekleri tanıtım grubu faaliyeti şeklinde destek verebileceğimizi ifade etmek istiyorum.''

Merkez Bankası enflasyon raporu ile ilgili soru üzerine de Çağlayan, meseleye çok yönlü bakmak zorunda olduklarını, ülkelerin ekonomik projeksiyonlarını şu anda izlediklerini kaydetti.

''SİLAH ÇIKTI, MERTLİK BOZULDU'

Dünyada uygulanan korumacı tedbirlere ilişkin soru üzerine de Çağlayan, ''silah çıktı mertlik bozuldu'' dedi.

Küresel krizle beraber dünyada korumacı önlemlerin yeniden artmaya başladığına dikkat çeken Çağlayan, Türkiye olarak korumacılığın her türlüsüne karşı olduklarını ifade ettiklerini hatırlattı ve şöyle konuştu:

''Bunu yaparken de Türkiye'deki üreticimizi, tüketicimizi korunması noktasında bize uluslararası anlamda sağlanmış olan bütün kozlarımızı kullanıyoruz.

En ufak bir şekilde geri çekilmedik. Önemli olan oyunu kural içinde yapmaktır. Yani grekoromen güreşinin nasıl yapılacağı bellidir, grekoromen güreş yaparken yağlı güreş kurallarını uygulayamazsınız.

Gerek üreticilerimizin başvurularda, gerek tüketime zarar verecek gerek başka kılıflarla, başka elbise giyerek gelen ürünlere bizde soruşturmaları yaptık ve önlemler konusunda bizde yoğun çalışma yapıyoruz.

Bizim ülkemizin ürünlerine ve ihracatımıza engel koymak isteyen ülkelere yönelik çalışmaları da sürdürüyoruz.'' 

Önümüzdeki dönemde devlet yardımlarına ve yeni teşviklere ilişkin soru üzerine de Çağlayan, 2010 yılında ihracatın artırılmasına yönelik 2009 yılında yapılan çalışmaların son derece önemli olduğunu belirterek, 2003'den itibaren ciddi manada yoğunlaşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında yapılan seyahatlerin çok önemli olduğunu ve ciddi sonuçların elde edildiğini kaydetti.

Bu seyahatlerin devam edeceğini kaydeden Çağlayan, devlet desteğinin de bu yıl için 600 milyon lira olarak belirlendiğini hatırlatarak, bu rakamın artırılması için yıl içinde yoğun çaba sarf edeceklerini söyledi.

Bakan Çağlayan, devlet yardımlarının desteklenmesi konusunda iç bünyesinde değişikliklere gidildiğini de kaydetti. 

Körfez ülkeleri ile ilgili soru üzerine de Çağlayan, Komşu ve Çevre Ülkeler Stratejisi çerçevesinde yürütülen çalışmaların meyvesini verdiğini belirterek, ''Komşularımızla son 6 yılda, 7 katlık bir dış ticaret artışımız oldu. STA'lar yapıldı'' dedi.

''GB'DE İYİ MÜZAKERE YAPILAMAMIŞ''

Türkiye'nin Gümrük Birliği konusunda 1995 yılında iyi müzakere yapamadığını da kaydeden Çağlayan, şöyle konuştu:

''Maalesef Avrupa'nın peşinden nal toplamaya çalışıyoruz. STA'yı AB yapacak bekliyoruz, ondan sonra biz bu hakkı elde etmiş olarak onun peşinden koşturuyoruz. AB üyesi ülkelerin ihracatçısı o pazarları kapıyor, sonra biz o pazarlara yeniden girmeye çalışıyoruz. Bu problem 1996'da yürürlüğe giren GB Anlaşmasının bir notunun eksik konmasından kaynaklanan bir problemdir.

Körfez İşbirliği Üyesi ülkelerle bu ayın 21-22'de STA'ları görüşmek üzere tekrar bir araya geleceğiz.''

KAYNAK: AA