Türkiye'nin tükettiğinden fazla ürettiği ürünler! Marketlere hücum edenler iyi okusun

Türkiye'nin toplam tahıl ürünlerinde üretimin yurt içi talebi karşılama derecesi yüzde 92,4 olarak gerçekleşti. Tahıl ürünlerinde en yüksek yeterlilik oranı yüzde 100'ü bulan buğdayda iken bakliyat grubundaki nohutta ise bu oran yüzde 114'ü aşıyor. Yine patates, yağlı tohum kolza, pamuk, şeker pancarı, turunçgiller ve sebze ürünlerinde üretimin iç talebi karşılama oranı yüzde 100'ü aşıyor.

Türkiye'nin tükettiğinden fazla ürettiği ürünler! Marketlere hücum edenler iyi okusun
Türkiye'nin tükettiğinden fazla ürettiği ürünler! Marketlere hücum edenler iyi okusun
GİRİŞ 19.03.2020 13:43 GÜNCELLEME 19.03.2020 13:44
Bu Habere 27 Yorum Yapılmış

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Bitkisel Ürün Denge Tabloları, 2018-2019 verilerini yayınladı.

 

 

Buna göre, toplam tahıl ürünlerinde 2018-2019 piyasa döneminde yurt içi üretimin yurt içi talebi karşılama derecesi (yeterlilik derecesi) yüzde 92,4 olarak gerçekleşti.

BUĞDAYDA YÜZDE 100'Ü AŞTI

 

 

Toplam tahıl üretiminde en büyük paya sahip olan buğdayın yeterlilik derecesi yüzde 100,5, yem sanayinin en önemli girdilerini oluşturan arpanın yeterlilik derecesi yüzde 94,7, mısırın yeterlilik derecesi ise yüzde 70,3 olarak gerçekleşti.

Pirinçte yeterlilik oranı yüzde 69,2 olurken, kuru baklagillerde yüzde 91 seviyesinde gerçekleşti.

Kuru baklagillerin alt başlıklarına bakıldığında ise kuru fasulyede yüzde 72, kırmızı mercimekte yüzde 74,9 olan yeterlilik derecesi, yeşil mercimekte yüzde 86,8 seviyesinde. Nohutta ise söz konusu oran yüzde 114 düzeyinde gerçekleşti.

Patateste yeterlilik derecesi yüzde 103,3 olarak gerçekleşirken, kuru soğanda yüzde 97,4 oldu.

ŞEKERDE YÜZDE 90'A YAKIN

Yağlı tohumlar tarafında ise Kolzada yüzde 132,9 olan bu oran, ayçiçeğinde yüzde 66,4, pamukta yüzde 104,3 olurken soya da sadece yüzde 5,7 olarak gerçekleşti.

Şeker pancarında yeterlilik derecesi yüzde 100 olan Türkiye'nin şeker yeterlilik derecesi ise yüzde 89,4 düzeyinde.

KABUKLUDA EN YÜKSEK BADEMDE

Sert kabuklu meyvelerde, 2018-2019 piyasa döneminde en yüksek yeterlilik derecesi yüzde 445,5 ile fındıkta gerçekleşti. Bademde yeterlilik derecesi yüzde 82,3 olarak gerçekleşirken, cevizde yüzde 74,2 oldu.

Turunçgiller grubunda yer alan meyvelerin tamamında (Portakal, limon, mandalina ve greyfurt) kendine yeterliliğinin olduğu görüldü.

Türkiye'nin toplam çay arzının büyük bir kısmı kendi üretiminden karşılanırken, çayın yeterlilik derecesi yüzde 96,8 oldu.

SEBZEDE KARŞILAMA ORANI YÜZDE 106

Toplam sebze ürünlerinde, 2018-2019 piyasa döneminde yurt içi üretimin, yurt içi talebi karşılama derecesi yüzde 106,4 oldu.

Sebzelerde en yüksek yeterlilik derecesi havuçta yüzde 113,8 olurken, domateste yüzde 110,6, sakız kabakta ise yüzde 109,1 olarak gerçekleşti.

Bilindiği üzere TÜİK'in ürün denge tabloları, tarımsal ürünlerin arz kaynaklarını ve kullanım şekillerini belirli bir referans dönemi boyunca karşılaştırarak ortaya koyuyor.

Yeterlilik derecesi; bir bölgenin kullanılabilir üretiminin (iç üretim) o bölgenin talebini ya da yurt içi kullanımını (insan, hayvan ve endüstrinin bütün ihtiyaçlarını) ne ölçüde karşılayacak durumda olduğunu gösteriyor.

Değerin, 100'den küçük olması, üretimin yurt içi talebi tam olarak karşılayamadığı durumu temsil ediyor.

100'den büyük olan bir değer, normal iç ihtiyaçları geçen, ihraç edilebilir ve/veya stoklanabilir miktarların varlığını gösteriyor.

ET ÜRETİCİLERİNDEN AÇIKLAMA

Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Tezel, ülkedeki et ve süt sanayisinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) badiresini atlatacak ve ülkeyi doyuracak kapasiteye sahip olduğunu bildirdi

Tezel, et ve süt sektörünün Kovid-19 salgınının etkilerine karşı yürüttüğü hazırlıklara ilişkin değerlendirmede bulundu.

SETBİR çatısı altında faaliyet gösteren üreticilerin uluslararası ve Türkiye'deki hijyen mevzuatına göre üretim yaptığını belirten Tezel, vatandaşların da ürün alırken bu kurallara uyan ve Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından işaret edilen üreticileri tercih etmesi gerektiğini söyledi.

Tezel, Türkiye gıda sanayisinin her dönemde hijyen konusunda sert önlemlerle üretim yaptığına işaret ederek, "Üretimin her aşamasında gerekli analizleri yapıyoruz. Bu, gıda üretiminde birincil önceliğimizdir. Sağlık Bakanlığımızın öngördüğü tedbirler, zaten gıda üretim sürecinde uyguladığımız hijyen koşullarıydı. Vatandaşlarımızın da yasal mevzuata göre üretim yapan markaların önemini anlamış olmasını bekliyoruz." dedi.

MAKARNA ÜRETİCİLERİ: KİMSE PANİK YAPMASIN, TÜRKİYE'Yİ MAKARNAYA BOĞARIZ

Koronavirüsün Türkiye'de de görülmesinin ardından vatandaşlar marketlerdeki rafları boşaltırken, e-ticaret sitelerinden 17 TL'ye varan fiyatlarla satılan makarna, ülkenin gündemine oturdu. Makarna üreticileri, "İç piyasa tüketimi yıllık 650 bin ton. Üretim kapasitesi ise 2.9 milyon ton. Kimse panik yapmasın. Her ev makarnaya boğulur" dedi.

TALEP ARTTI, AÇIKLAMA GELDİ: 2 YIL YETECEK STOĞUMUZ VAR

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle son 5 gün içerisinde bakliyata olan talep yüzde 30 arttı. Marketlerde fazla talepten dolayı, geçici veya o anlık azalma olmuş olabileceğine dikkat çeken Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı Abdullah Özdemir, ürün tedariki noktasında sorun olmadığını, herkese 2 yıl yetecek kadar ürünün stoklarda bulunduğunu açıkladı.

YUMURTA ÜRETİCİLERİNDEN "STOKA GEREK YOK" MESAJI

Yumurta Üreticileri Merkez Birliği (YUM-BİR) Başkanı İbrahim Afyon, Türkiye'de vatandaşların ihtiyacı olan yumurtayı fazlasıyla üretme kapasitesinin bulunduğunu belirterek, "81 milyon insanımız günlük 100 milyon yumurta tüketse bile biz tedarikini ve lojistiğini aksatmayız. Yumurtada stok yapılmasına gerek yok." dedi.

 

HALCİLERDEN STOK AÇIKLAMASI

Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan, ülkenin sebze ve meyve varlığında sorun bulunmadığını belirterek, "Telaş edecek, panik yapacak bir durum ya da sıkıntı yok, elimizde yeterli ürün var." dedi.

'TÜRKİYE'DE KOLONYA HİÇBİR ZAMAN BİTMEZ'

Koronavirüsün Türkiye’de geç ortaya çıkması ve bu sürecin Sağlık Bakanlığı tarafından iyi yönetilmesinin ihracata olumlu katkı sağladığını belirten Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Kimya Sektörü Konsey Başkanı İlker Duran, "Türkiye şu anda hijyen ürünleri konusunda dünyada aranan ülke hâline geldi. Türkiye'de kolonya hiçbir zaman bitmez" dedi.

 
KAYNAK: BLOOMBERG, HABER7
YORUMLAR 27
  • birisi 4 yıl önce Şikayet Et
    Bim'de, A101'de makarna yok, kolonya yok. İnsanlar saçma sapan bez maskeyi bulamıyor. Yukarıda yazdıklarınızın benim için hiç bir anlamı yok. 1 ay sonra salgın tehlikesi azaldıktan sonra piyasaya çıkarsa da umrumda değil.
    Cevapla
  • Aasım 4 yıl önce Şikayet Et
    Her şey bol da.Milletin gözü aç ve kanaatsiz
    Cevapla
  • eci 4 yıl önce Şikayet Et
    bu millet daha dün dönüm yılını kutladığı savaş yıllarında bi lokma ekmeye muhtaçken bheyyy türk milleti ne oldu sana..nedir bu korku nedir bu aç kalamam korkusu..sıradan hayatını yaşa sadece dışarda gezme
    Cevapla
  • Abdullah 4 yıl önce Şikayet Et
    Dünyada en çok zeytinyağ İtalya ve İspanya'da tüketiliyor.insanlarin ömrü uzuyor.zeytinyag çok hızlı hücre yeniler.bu virüsü emeklilerden kurtulmak için çıkardılar.30 senedir söyluyorum ben bunu.ic Anadolu zeytinyağ kullanmadığı için insanların alayı kabız,mide ve bağırsak sıkıntısı ve sonuç olarak hemoroid.
    Cevapla
  • asım 4 yıl önce Şikayet Et
    ELHAMDÜLİLLAH her şeyimiz yeterli
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle