Portekiz turizmi Türk şirketleriyle yükseliyor

Avrupa’nın en batısında önemli destinasyonlara sahip Portekiz’in, son yıllarda turizm sektöründe yakaladığı ivmeye, ülkeye turist taşıyan iki Türk şirketi de katkıda bulunuyor.

Portekiz turizmi Türk şirketleriyle yükseliyor
Portekiz turizmi Türk şirketleriyle yükseliyor
GİRİŞ 08.03.2020 11:17 GÜNCELLEME 08.03.2020 12:32
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, 2008 küresel krizinden etkilenen ülkelerden Portekiz, turizm gelirlerini artırmaya yönelik politikalarının meyvelerini almaya başladı. Ülkeyi geçen yıl 26 milyon 985 bin 537 turist ziyaret etti. Ülkenin turizm gelirleri ise 18 milyar 430 milyon avroya ulaştı.

 

 

İki Türk şirketinin de bu yıl hem havadan hem denizden yaklaşık 1 milyon yolcu taşıyarak Portekiz turizmine katkıda bulunması bekleniyor.

Türk Hava Yolları (THY), Lizbon ve Porto'ya direkt uçuşlarıyla, Portekiz'i Asya, Uzak Doğu ve Orta Doğu'ya bağlarken, ülkeye geçen yıl 285 bin 908 yolcu taşıdı. THY, bu yıl da 300 bin yolcuyla, kendi segmentinde ülkeye en çok yolcu taşıyan hava yolu şirketi olmayı hedefliyor.

 

 

Türk kruvaziyer liman işletmecisi Global Ports Holding de Lizbon'da geçen yıl 570 bin yolcuya hizmet verdi. Bu yıl yolcu sayısında yüzde 20 artış öngören şirket, 680 binin üzerinde turisti kentte ağırlamayı hedefliyor. 

"Altın nehirle parlayan şehir: Porto

Atlas Okyanusu’na kıyısı olan, gotik ve barok mimari eserleriyle dikkati çeken Porto’ya, THY ile İstanbul'dan 4,5 saatlik bir uçuşun ardından ulaşılıyor. Şehir merkezine 11 kilometre uzaklıktaki Francisco de Sa Carneiro Havaalanı, ismini uçak kazasında hayatını kaybeden ülkenin eski başbakanından alıyor ve yıllık 10 milyonun üzerinde yolcuya hizmet veriyor.

Turistlerin rabelo keyfi

Şehrin içinden geçerek okyanusa dökülen, “altın nehir” de denilen Douro Nehri, geçmişte önemli bir taşımacılık yolu olarak kullanılırken, günümüzde turistlerin tekne turlarına ev sahipliği yapıyor. 12 avrodan başlayan turlar, Douro Vadisi’nden geçmişte şehre şarap taşımak için kullanılan ve “rabelo” adı verilen yerel ahşap teknelerle gerçekleştiriliyor. Venedik gondolları gibi bu tekneler de turistlerin yoğun ilgisini çekiyor.

Kente hayat veren nehrin üzerindeki altı köprüden biri olan Dom Luis Köprüsü, şehrin en önemli sembollerinden olmasının yanı sıra Gaia ve Ribeira semtlerini birbirine bağlıyor. Eyfel Kulesi’nin mimarı Gustave Eiffel tarafından tasarlanan ve yapımında 3 bin ton demir kullanılan köprü, gece ışıklandırmasıyla da şehre görsel bir zenginlik katıyor.

Douro Nehri’nin kuzey kıyısında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmiş, dik yamaç üzerine kurulan ve şehrin siluetini oluşturan Ribeira semti bulunuyor. Ribeira, dar sokakları, tarihi binaları, renkli evleri, kafe ve restoranları, hediyelik eşya satan dükkanlarıyla bir cazibe merkezi olarak turistlerin akınına uğruyor.

"Eski şehri" keşif için kentin iç taraflarına yürüdüğünüzde karşınıza görkemli mimarisiyle Bolsa Sarayı çıkarken,  sarayın, altın varak süslemeleri bulunan “Arap Odası” gezginler tarafından görülmesi gereken yerlerden biri olarak öneriliyor.

Kentte buluşma noktası olarak kabul edilen Aliados Meydanı, buraya yürüyüş mesafesindeki Meclis binası, Clerigos Kilisesi ve şehrin neredeyse her noktasından görülebilen çan kulesi ziyaret edilebilecek yerler arasında yer alıyor.

Sanat galerisi gibi tren istasyonu

Seramiklerin, mimarisinde en güzel hayat bulduğu kentlerden biri olarak gösterilen Porto’da, kiliselerden tren garlarına pek çok binada kullanılan "azulejo" adındaki mavi beyaz yüzey seramikleri, şehri de açık hava müzesine çeviriyor.

Bölgesel ve şehirlerarası trenlerin kalktığı Sao Bento Tren İstasyonu da seramik yüzey kaplamalarıyla bir sanat galerisini andırırken insanları kavuşturmanın yanında geçmiş ile bugün arasında bağın kurulmasına da aracılık ediyor.

Şehir manzaralı konser salonu

Ortaçağ mimarisinin yanı sıra modern mimarinin örnekleriyle de dikkati çeken şehirde, Porto Filarmoni Orkestrası konserleri için ayakkabı kutusu şeklinde tasarlanan Casa da Musica, iki cepheye açılan cam paneller sayesinde dinleyicilere müzik eşliğinde kentin manzarasını izleme imkanı sunuyor. "Azulejo" yüzey seramikleri de binaya ayrı bir görsel zenginlik katıyor.

Büyülü bahçede çağdaş sanatlar

Şehirde modern mimarinin diğer bir örneği ise Serralves Çağdaş Sanatlar Müzesi. Gül bahçeleri ve kamelya ağaçlarıyla binlerce türü barından ve 18 hektarlık alana yayılmış bahçede kurulmuş müze, geçen yıl 950 bin ziyaretçiyi ağırladı. 

Sanatseverlerin bir diğer uğrak noktasıysa aralarında Pritzker ödüllü üç mimarın çalışmalarının da yer aldığı geniş bir arşiviyle Casa da Arquitectura (Mimarlık Evi). 1901'de yapımı tamamlanan bina, belediye tarafından restore ettirilerek turizme kazandırılmış.

Harry Potter’e ilham kaynağı olan kitabevi

Şehrin en eski kitabevi olan "Livraria Lello" kırmızı basamaklı otantik ahşap merdivenleriyle de dikkati çekiyor. Bu merdivenlerde fotoğraf çektirebilmek için turistler, masalsı atmosfere sahip kitabevi açılmadan kapısında uzun kuyruklar oluşturuyorlar. Vitraylarla süslü cam tavanı bulunan ve 1906 yılından beri açık olan kitabevinin dış cephesinde bilimi ve sanatı tasvir eden iki kadın figürü yer alıyor.

Porto’da bir dönem yaşamış yazar J. K. Rowling'in, Harry Potter serisini kaleme alırken kitabevinden esinlendiği belirtiliyor.

Şişe mantarında en önemli üretici

Şehrin gelir kaynakları arasında turizm ve Porto şarabı ilk sıralarda yer alırken, bunları tekstil, ayakkabı, mobilya, gıda işleme gibi sektörler takip ediyor. Ülkenin en büyük petrol rafinerisi de Porto'da yer alıyor.

Portekiz'in genelinde olduğu gibi Porto'da da zeytin, zeytinyağı, şişe mantarı üretimi yapılırken şehir, şişe mantarının dünyadaki en önemli üreticisi konumunda bulunuyor. Şişe mantarından elde edilen cüzdan, takı, ayakkabı, çanta gibi ürünler de hediyelik eşya dükkanlarının raflarını ve tezgahları süslüyor. Bu ürünler 2,5 avrodan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. 

Kadınlar balık pazarında, erkekler okyanusta

Okyanus kıyısında olmasının etkisiyle balıkçılığın bir hayli geliştiği Porto'da en çok sardalya, orkinos ve morina balığı ticareti yapılıyor.

Şehirde en lezzetli deniz ürünleri Matosinhos balıkçı kasabasındaki restoranlarda satılıyor.

Eşleri balık tutmaya giden kadınlar, Matosinhos balık pazarında, sardalya konservesi ve bacalhau adı verilen tuzlanarak kurutulmuş morina balığının imalathanelerinde çalışmak üzere erken saatlerde evlerinden ayrılıyorlar.

Uzun kumsallarıyla okyanus kenarında güneşlenmek ya da yüzmek isteyenlerin tercihi olan Matosinhos, sörfçülerin de gözde yerleri arasında öne çıkıyor. 

Geçen yıl yaklaşık 2,4 milyon turisti ağırlayan Porto, kongre turizmi pastasından da pay alarak turist sayısını artırmayı hedefliyor.

KAYNAK: AA
YORUMLAR 1
  • Reelist 4 yıl önce Şikayet Et
    Bu virüslü zamanda napalım oraya mı gidelim
    Cevapla