Türkiye'de 9 bin 500, ABD'de 5 dolar! Almanların ikiyüzlülüğü

Dünyada bulunan yaklaşık 90'a yakın maden çeşidinden 77'sine sahip Türkiye, bu alanda yaptığı atılımlarla dikkatleri üzerine çekiyor. Bu hamlelerden rahatsız olan yerli ve yabancı çevreler ise türlü yalanlarla Türkiye'yi kalkındıracak projelere engel olmaya çalışıyor. Bunun son örneği ise Avrupa'nın en büyük linyit madenine sahip Almanya'dan geldi.

GİRİŞ 04.09.2019 13:45 GÜNCELLEME 04.09.2019 16:15
Bu Habere 63 Yorum Yapılmış

Özgür Gündüz/Haber7

Geçtiğimiz ay Çanakkale'deki Kaz Dağlarına 40 kilometre uzaklıktaki Kirazlı maden sahasında altın madeni çıkarılması için çalışmalar başlamasıyla sosyal medyadaki 'yıkım ekibi' anında harekete geçti. 'Kaz Dağları' üzerinden sosyal medyadan algı operasyonlarına başlayan odaklar, "Kaz Dağları yok ediliyor" yalanıyla Kaz Dağları diye Kirazlı tepesinin fotoğraflarını paylaşarak gerilim oluşturulmaya çalıştı. Bazı medya kuruluşları ve siyasiler de provokasyonu destekleyerek, gerçeklikle bağdaşmayan bilgileri kamuoyuna servis etti. Aynı zamanda Kaz Dağları'nda doğayı villaları ile katleden bazı CHP'liler, bu provokasyonu aynı yalan bilgilerle destekledi. Öte yandan Kaz Dağları provokasyonunun ardından Türkiye'de birçok ilde etkili olan orman yangınları gündemin ilk maddesi oldu. Yangınları terör örgütü PKK üstlenmesinden sonra Kaz Dağları için ortalığı ayağa kaldıran kesim, PKK'nın ormanları yakmasına karşı sessizliğe büründü.

 

 

TÜRKİYE’YE, TÜM DÜNYANIN 80 YILLIK TALEBİNİ KARŞILAYABİLİYOR

Türkiye'de bugünkü verilere göre yaklaşık 4 milyar metreküp işletilebilir mermer, 2,8 milyar metreküp işletilebilir traverten ve 1 milyar metreküp granit olmak üzere yaklaşık 7,8 milyar m³ (yaklaşık 21 milyar ton) doğal taş rezervi bulunuyor. Bu bağlamda Türkiye, dünya doğal taş rezervinin yaklaşık yüzde 40'ına sahip. Türkiye’nin tespit edilen rezervlerinin dünya tüketiminin bugünkü temposuyla devam etmesi halinde, gelecek talebi 80 yıl karşılayabilecek düzeyde. Ayrıca, Dünya doğal taş ihracat sıralamasında daha birkaç yıl öncesine kadar sekizinci sırada yer alan Türkiye Doğal Taş Sektörü, günümüzde Çin, İtalya ve İspanya'yı da geride bırakarak en fazla ihracat gerçekleştiren ülke oldu.

 

 

ALTIN ÜRETİMİ 21 TON’A DÜŞTÜ

2001 yılından bu yana altın üretilen Türkiye’de bugün itibariyle 6 bin 500 ton altın rezervi bulunuyor. Aradan geçen 18 yıl içerisinde yaklaşık 900 ton altın üretilirken son 23 yılda yaklaşık 3 bin 650 ton altın ithal edildi. Yıllık altın ihtiyacının yaklaşık %85’ini ithal eden Türkiye, bunun için dışarıya 5 ile 7 milyar dolar arasında para ödedi. Bu yüzden altın üretimi ve altın rezervlerinin çıkartılması konusunda da yerli ve milli firmaların öne çıkarılması ve teşvik edilmesi çok büyük önem arz ederken yabancı ülke yatırımcılarının ülkemize daha fazla katma değer bırakmaları açısından da yeni düzenlemelere gidilerek alınan devlet hakkı bedellerinin arttırılması gerekmektedir. 2001 – 2013 yılları arasında altın üretimi sürekli bir artış göstermekte iken, izinlerin alınmasından kaynaklı sıkıntılar nedeniyle sürekli olarak azalmaya başlamış, 2013 yılında 33,5 ton/yıl olan altın üretimimiz 2017 yılında 21 ton/yıla kadar düştü.

AMERİKA’DA 5, TÜRKİYE’DE 9 BİN 500 DOLAR

 Dünyada en pahalı alan kiralama bedelleri Türkiye’de bulunuyor. Kanada, Amerika gibi ülkelerde ormandan kiralama bedelleri hektar başına 5 dolar gibi bir rakama tekabül ederken ülkemizde maalesef bu miktar 9.500 dolara kadar çıkabiliyor. Madenler ve yeraltı kaynakları çıkarıldıktan sonra yaklaşık %4 gibi bir kısmı “devlet hakkı” olarak direkt devlete ödeniyor.

MADENLERİN GSMH’YE ORANI ALMANYA’DA YÜZDE 7 TÜRKİYE’DE İSE YÜZDE 0,89

Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) içerisinde madenlerin yeri Amerika'da %4, Almanya'da %7, Kanada'da %7, Rusya'da %20 iken ülkemizde maalesef %0,89 seviyelerindedir. Bir ülkenin ekonomik ve teknolojik olarak gelişebilmesi, değerli madenlerin işletilmesi konusunda yerli ve milli firmalara daha fazla destek verilmesi, madencilik faaliyetlerinin teşvik edilerek ithalata bağımlılığın azaltılıp ihracatın arttırılması ile mümkündür. Yani denilebilir ki, bir ülkenin geri kalmasını istiyorsanız, gelişmesini istemiyorsanız madenleri çıkartmasına engel olunuz, yok tersine gelişmiş olan ülkeler arasında yerini alsın istiyorsanız madenlerin çıkartılmasına izin veriniz.

TÜM ORMAN ALANLARININ YÜZDE 2’SİNDE MADEN BULUNUYOR

Bugün ülkemizde madencilik faaliyetlerinin gerçekleştirildiği ormanlık alanlar, tüm ormanlık alan içerisinde binde iki gibi oldukça küçük bir paya sahipken karşılığında Orman Bakanlığı'nın gelirlerinin %58’ini yine bu alanlarda gerçekleştirilen madencilik faaliyetlerinden elde edilen gelirler oluşturmaktadır. Elde edilen bu gelirlerle, Orman Bakanlığı'nın birimlerine alınmakta olan yangın söndürme helikopterleri, arozözler ve benzeri makine ve ekipmanların bedelleri ödenmekte, ayrıca yeni orman alanları da yine bu bedeller ile yapılmaktadır.

20’YE YAKIN KURUMDAN İZİN ALINMASI GEREKİYOR

Ülkemizin tam anlamıyla kalkınabilmesi ve madencilik alanında yüzde yüz bağımsızlığını kazanabilmesi için kendi madenlerini kendisinin çıkartması, kendisinin işlemesi ve ithal ettiği madenlerle üretim yapmak yerine üretimde kendisinin çıkarttığı madenleri kullanması gerekmektedir. Madenler anayasamız gereği tüm yeraltı kaynaklarında olduğu gibi devletin tasarrufu altındadır ve devlet belli bir zaman aralığı için özel şirketlere ve bazen kamu kurumlarına madenlerin çıkarılması, işletilmesi, değerlendirilmesi ve satılması için bu hakkını devretmektedir. (Günümüzde üretimin tamamına yakın kısmı özel sektör tarafından yapılmaktadır).

KANUNU BOŞLUK 2014 YILINDA ORTADAN KALDIRILDI

Bugün itibariyle bir maden ocağının faaliyete geçmesi için yaklaşık olarak 20’ye yakın kurumdan izin alınması gerekiyor. Kullanılan maden alanının yeniden doğaya kazandırılması ve yeşillendirilmesi konusunda 2004 yılına kadar bazı sıkıntılar yaşansa da 2014 yılında çıkarılan genelde ile birlikte bu alandaki kanununu boşluk ortadan kaldırılmış durumda.

ALMAN UZMANDAN İKİ YÜZLÜ YAKLAŞIM

 Peter Wohlleben Porträt Kaz Dağları’ndaki Kirazlı altın madeni projesi hakkında konuşan Almanya’nın önde ormancılık uzmanı Peter Wohlleben, “Özellikle Türkiye için bu bir felaket. Çünkü yaz aylarında sıcaklık çok artıyor ve ormanın olmadığı dağlık bölgelerde de kuraklık artıyor. Almanya’da yürüttüğümüz araştırmalar, ormanın yaz aylarında hava sıcaklığını 10 dereceye kadar azaltabildiğini ortaya koydu. Türkiye’de de durum farklı değil. Özellikle daha yüksek sıcaklığa ve daha büyük kuraklığa yol açacağını bildiğimiz iklim değişimini de dikkate aldığımızda tek bir ağacın bile vazgeçilmez olduğu bir gerçek” ifadelerini kullandı.

SİYANÜR KULLANILACAK YALANI

Kaz Dağları'nda yürütülen altın madeni çalışmalarını üstlenen Kanadalı şirket Alamos Gold şirketinin CEO'su John McCluskey’in ‘Maden çalışmalarında siyanür kullanılmayacak’ açıklamasına rağmen Alman uzman, “Siyanür çok zehirli. Siyanürün suya karışmasının, hem halka hem doğaya ağır sonuçları olabilir. 10 yıl önce Romanya’da baraj yıkıldı, Türkiye de baraj yıkılmasından ötürü, bir gümüş maden ocağı ile ilgili kötü tecrübeler yaşadı… Bu nedenlerden ötürü siyanür kullanılmamalı. Zaten Avrupa Birliği’nde (AB) 2010 yılından bu yana haklı nedenlerden ötürü siyanür kullanımı yasak. Ayrıca siyanüre kıyasla daha hafif, alternatif  yöntemler var… Alternatif olmasına rağmen çevre katili siyanürle işlem yapılacak olunması çifte ahlaksızlık” diyerek provokasyona devam etti.

AVRUPA’NIN EN BÜYÜK MADENİ ALMANYA’DA

Hambach, Almanya'nın batısındaki Aachen ile Köln kentleri ortasında bulunan ve Avrupa'nın en büyük linyit kömürü ocağı olarak biliniyor. Deniz seviyesinden 990 metre yükseklikte bulunan Hambach, 1213 derinliğe sahip. Dünyanın en büyük ekskavatörünü içeriyor ve günde 24 bin ton linyit çıkarılıyor. Dünyanın en derin yerlerinden biri olarak gösterilen Hambach’ın turistik bir cazibesi de var. Bunun için ziyaretçilerin madeni görebileceği yapay bir tepe olan Sophienhöhe inşa edilmiş durumda. Dünyanın en büyük yapay tepesine sahip olan Sophienhöhe, bu anlamda bir rekor sahibi.

Söz konusunu Hambach linyit madeni uzaydan da görülebiliyor...

PKK'YA KARŞI SUSPUS OLDULAR

Türkiye, son günlerde birçok ilde çıkan orman yangınlarıyla mücadele etti. Özellikle İzmir'de 500 hektar alanın zarar gördüğü yangın, ülke gündemine oturdu. Terör örgütü PKK, orman yangınlarını üstlendi. Saldırı gerekçesi olarak HDP'li 3 belediyeye kayyum atanması ve Zeytin Dalı Harekatı gösterildi. Kaz Dağları için düzenlenen eylemlere destek veren CHP, İYİ Parti ve HDP, PKK'ya karşı hiçbir şekilde tepki göstermedi. Sosyal medyada birçok kullanıcı, CHP, İYİ Parti ve HDP'ye yönelik, "Kaz Dağları'na tepki gösteriyordunuz, ormanları yakan PKK'ya karşı neden sessizsiniz" sorusunu yöneltti. 

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR 63
  • ismail duman 4 yıl önce Şikayet Et
    almanyada 5000 avro luk araba türkiyede 15000 avroya satılıyor buna ne demeli varmı bu ülkede adalet
    Cevapla
  • muhammet 4 yıl önce Şikayet Et
    arkadaş maden çıkarıp satıyoruz diye sevinelim mi şimdi. maden olarak gönderdiğin ham madde sana ne kadar para kazandırır. biz kendi toprağımızda çıkan madeni işleyecek ve katma değer sağlayacak seviyede sanayiye sahip olmadıkça gelişmiş ülkeler için ham madde ve pazar olmaktan kurtulamayız. abd şuan çoğu madeni çıkarmıyor neden çünkü kendine saklıyor. sizde sanayi devrimimizi gerçekleştirip sahip olduğumuz yer altı zenginliklerini kendimiz işleyelim. yem olmayalım avcı olalım.
    Cevapla
  • adalet 4 yıl önce Şikayet Et
    Mesele üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. Türkiye lehine yapılan her ,işe kim karşı çıkıyor bakın. O Şeytanların attığı okları takip edin. O zaman vatanseverleri bulursunuz.
    Cevapla
  • İnanan 4 yıl önce Şikayet Et
    Kendi topraklarımızdan ne zaman petrol ve doğal gaz altın uranyum toryum titanyum tungsten gibi değerli yeraltı kaynaklarımızı çıkardığımız zaman ekonomik sıkıntılarımızın bittiği andır
    Cevapla
  • Emre 4 yıl önce Şikayet Et
    Yüzde 4 ile bitirirsin sen ekonomik sıkıntıyı
    Cevapla
  • Fatih 4 yıl önce Şikayet Et
    Madenleri devlet çıkartıp altın rezervi yapsın. Milli servetimiz yurtdışına kaçırılıyor.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle