Trump'tan 419 milyar dolarlık hamle!

ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin'e yönelik attığı adımlar sadece Çin'i değil dünya ekonomisini de ciddi derecede etkiledi. Öyle ki, Uluslararası Para Fonu (IMF), iki ülke arasındaki gerginliğin geçen yıl küresel ekonomik büyümeyi baskılaması nedeniyle 2019 tahminlerini küçültmek zorunda kaldı.

Trump'tan 419 milyar dolarlık hamle!
Trump'tan 419 milyar dolarlık hamle!
GİRİŞ 28.05.2019 14:14 GÜNCELLEME 28.05.2019 14:16
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

Dünyanın özellikle de ekonomistlerin takip ettiği konulardan biri ticaret savaşları. ABD ile Çin'in başı çektiği yarışta gelinen son nokta ne? Konuyu Yeni Şafak yazarı Şahap Kavcıoğlu köşesinde paylaştı. 

 

 

İşte Kavcıoğlu'nun o yazısı:

2018 yılından sonra dünyada meydana gelen en önemli gelişme, hiç kuşkusuz ABD ve Çin arasında başlayan sonrasında da kısmen diğer ülkelere yansıyan ticaret savaşlarıdır. Özellikle Trump’ın ABD başkanı seçilmesinden sonra, uygulamaya koyduğu kararlar dünyada şaşkınlık yaratmıştır.

 

 

Tabii sadece ticaret savaşları değil, daha öncesinde yapılmış olan ikili veya çok taraflı anlaşmaları tanımaması veya taraf olduğu anlaşmalardan çekilmesi, son dönemlerde sıkça yaşanan olaylardan olmuştur. Aynı zamanda kafası estiğinde istediği ülkeye yaptırım veya ambargo uygulaması, BM kararlarını hiçe sayması da bu dönemin garip uygulamalarındandır.

Trump’ın bu kararlarını az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerden birine veya birkaçına uygulaması belki çok ses getirmemiştir. Ancak, dış ticaretinin önemli bir kısmını gerçekleştirdiği ve dünyanın iki numaralı ekonomisi olan Çin’e de benzer uygulamalar yapması işin rengi değiştirmiştir. Çünkü, ABD veya Çin’in ticaret yaptığı veya onların tedarik zincirinde rol oynayan bazı ülkeler de bu savaştan dolaylı olarak etkilenmektedir.

Trump, Çin ile olan ticaret savaşının yanı sıra geçen yıl boyunca Meksika, Kanada ve AB ülkelerine yönelik vergiler de getirerek tüketicilerin Amerikan ürünlerini almasını teşvik etti. Bu ülkeler de misilleme olarak Amerikan ürünlerine gümrük vergisi koydu. Dolayısıyla, bu konulardan etkilenmeyen neredeyse hiçbir ülke kalmamıştır.

Dış ticaret açığını kapatmak, Trump’ın ana politika konusundaki seçim vaatlerinden en önemlisi durumunda. 419 milyar dolarlık ticaret açığını kapatmak ve bu vaadini gerçekleştirmek amacıyla da Çin’in daha fazla Amerikan malı almasını istiyor.

2019 yılının başından beri yapılan görüşmelerde ilerleme sağlayamayan iki ülke, karşılıklı suçlamalara başlamıştı. Bunun üzerine ilk olarak ABD Başkanı Trump, Çin’in ABD ile ticaret görüşmelerinde vardığı anlaşmayı ihlal ettiğini belirterek, 10 Mayıs itibariyle Çin’den ithal ettiği 200 milyar dolar değerinde ürüne yönelik %10 olan gümrük vergisini %25’e yükseltti.

Trump’ın bu hamleleri kendi ülkesi açısından bir ölçüde başarıya ulaşsa bile, dünyanın en büyük pazarı Çin’in 20 yılın ardından ilk kez daralmasına neden oldu. Gelişmeler, geleceğini Çin’in üzerine kuran markaların bilançolarında ise öngörülmeyen sıkıntılar oluşturdu. Bunun üzerine dünyanın en iyi iki ekonomisi arasındaki ticaret savaşı tırmanırken, Çin’den de misilleme açıklamaları geldi.

Çin; 1 Haziran’dan itibaren yürürlükte olmak üzere, 60 milyar dolar değerinde ABD ürününe gümrük vergisi getireceğini açıkladı. Çin’in yaptığı açıklamaya göre, %5-25 aralığında olacak bu yeni gümrük vergileri 5,000’den fazla ABD ürününü kapsayacak.

2018’de patlak veren ve karşılıklı hamlelerle son günlerde şiddetini gittikçe artıran ticaret savaşları, teknoloji şirketlerine de sıçramış durumda.

ABD Ticaret Bakanlığı, Huawei ve 70 bağlı ortaklığını kara listeye eklediğini açıkladı. Bu kararla, hükümet onayı olmaksızın Huawei’nin ABD şirketlerinden parça ve teknoloji alması yasaklanıyor.

Çin’in en büyük teknoloji şirketleri arasında yer alan Huawei, bu alanda dünyanın da önde gelen şirketlerinden biri konumunda. Dünyada ikinci büyük akıllı telefon üreticisi olma unvanını taşıyor. Geçen yıl dünya genelinde 200 milyon cep telefonu satış rakamına ulaştı.

ABD yönetiminin, Huawei ve iştiraklerini kara listeye dahil ettiği açıklamasının ardından Google’ın da Çinli şirket ile iş birliğini askıya alması, ilk ciddi sonucu doğurdu. ABD’li yazılım ve teknoloji şirketi Alphabet’e bağlı olan Google, ABD’nin kara listeye aldığı Huawei ile ekipman ve yazılım alışverişi gerektiren işlerini askıya aldı.

Kavganın esas sebebi ise; ABD’nin, ulusal güvenlik gerekçeleri nedeniyle Huawei’nin ürünlerinin hükümet kurumlarında kullanımını yasaklaması.

Diğer önemli bir sebebi ise; ABD’nin, Çin’i fikri mülkiyet haklarını ihlalle suçlaması oldu. ABD, Çin’in ulusal şirketlerini sübvansiyonlarla destekleme politikasını haksız rekabet doğurması nedeniyle değiştirmesini istiyor.

Ayrıca ABD’nin üzerinde durduğu diğer bir konu, Çin hükümeti ile iyi ilişkileri olan Huawei’nin yeni nesil mobil teknoloji olan 5G piyasasına küresel ölçekte egemen olması ve bu yolla batılı ülke vatandaşları, kurumları ve devletleri hakkında bilgi toplayabileceğinin iddia edilmesi. Yani ABD, Huawei’yi bir ulusal güvenlik tehdidi olarak görüyor ve federal hükümet tarafından açılan ihalelere katılmasını yasaklıyor.

Huawei şirketine yönelik güdülen bu kampanya, ABD ve Çin arasında yaşanan ticaret savaşının daha da güçlenmesine neden oluyor. Bu durum mali piyasalarda büyük belirsizliklere neden olurken, dünya çapında yatırımcı güvenini de olumsuz yönde etkiliyor. Dolayısıyla küresel ekonomi de olumsuz yönde etkileniyor.

Uluslararası Para Fonu (IMF), iki ülke arasındaki gerginliğin geçen yıl küresel ekonomik büyümeyi baskılaması nedeniyle 2019 tahminlerini küçültmek zorunda kaldığını söylüyor.

Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki ticari anlaşmazlıkların daha da tırmanması, şirketler ve tüketiciler açısından yeni belirsizlikler doğurarak dünya ekonomisine önemli zararlar vermeyi sürdürüyor.

KAYNAK: YENİ ŞAFAK
YORUMLAR 1
  • Ustayasin 4 yıl önce Şikayet Et
    Trump bir şeytan
    Cevapla