Ekonomistler, TCMB'nin faiz kararını değerlendirdi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), bugünkü toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 24'te sabit bıraktı

Ekonomistler, TCMB'nin faiz kararını değerlendirdi
Ekonomistler, TCMB'nin faiz kararını değerlendirdi
GİRİŞ 25.10.2018 16:53 GÜNCELLEME 25.10.2018 16:53

Ekonomistler, Merkez Bankasının piyasa beklentileri doğrultusunda politika faizini yüzde 24'te sabit tuttuğunu söyledi. 

Faiz kararına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı, bankanın beklendiği gibi politika faizini sabit bıraktığını belirterek, "Karar metni de aslında neredeyse bir öncekinin karbon kopyasıydı. Tek fark yavaşlayan iç talebin enflasyona düşüş yönünde verdiği kısmı desteğe değinilmesiydi." dedi.

Kararın piyasa etkisinin nötr olduğunu söyleyen Kanlı, ekim ayında çok büyük ihtimalle yıllık enflasyonda düşüş görüleceğini ve bunun TCMB'nin faizi serbest bırakmasında dikkate aldığı unsurlardan olması gerektiğini dile getirdi. Kanlı, "Ancak yine de gelecek yılın temmuz ayına kadar enflasyon yüksek seviyelerde kalmaya devam edecek. Bu kapsamda, TCMB'den faiz artış beklentisi olmasa da, o vakte kadar bankanın indirim için de çok alanı olmayacak. Ancak gelecek yılın ikinci yarısına doğru faiz indirim sürecine girebiliriz." ifadelerini kullandı.

"ENFLASYON YÜZDE 22-23 SEVİYESİNE GERİLEYEBİLİR"

Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı da TCMB'nin bugünkü PPK toplantısında, beklentilere uygun olarak, politika faiz göstergelerinde herhangi bir değişikliğe gitmediğini belirtti. Sadeleşmenin de gerçekleştirildiği bu yılın tamamında politika faiz oranında bin 600 baz puanlık ciddi artışla güçlü bir sıkılaşma süreci yürütüldüğünü anımsatan Tokalı, şöyle devam etti:

"TCMB'nin bugünkü toplantısında sıkılaşmada ek adım atmamasında, kurda gözlenen istikrar kazanma eğilimine ek olarak, geçmiş faiz artırımlarının gecikmeli etkilerini görme ihtiyacının etkili olduğunu düşünebiliriz. Nitekim, finansal koşullardaki sıkılaşmanın da etkisiyle iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın devam ettiği ve bu yavaşlamanın enflasyon görünümündeki bozulmayı kısmen sınırlayacağına dair ifadeler dikkati çekiyor. Ayrıca, Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı çerçevesinde sektörel fiyat indirimlerinin enflasyon görünümü ve beklentilerine etkisini gözlemleme ihtiyacının da başka bir unsur olduğunu düşünebiliriz."

Tokalı, ekim ayına ait ilk tahminlerinin, eylül sonunda yüzde 24,52'ye çıkan yıllık TÜFE enflasyonunun bu seviyede kısa vadede tepe yapmış olabileceği ve yıl sonuna kadar yüzde 22-23 seviyesine gerileme gösterebileceği yönünde olduğunu söyledi.

2019 yılının ilk yarısında yıllık enflasyonun yüksek seviyelerini koruyacağını öngördüğünü ifade eden Tokalı, "Ancak ikinci yarıdan itibaren düşüş trendine girerek yılı yüzde 17,5 seviyesinde bitirebileceğini tahmin ediyoruz." dedi.

Banu Kıvci Tokalı, Yeni Ekonomi Programı'na (YEP) ilişkin uygulamaların ekonomik dengelerde arzu edilen iyileşmeyi yaratması durumunda, küresel likidite koşullarının da destekleyici olması şartıyla, 2019 yılının özellikle ikinci yarısına doğru sıkılaşma boyutunu hafifletecek faiz indirimi kararlarının gerçekleşmesi için uygun bir ortam oluşacağını düşünmeye devam ettiklerini sözlerine ekledi.

"SIKI DURUŞ KORUNDU"

AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi ise TCMB'nin iç talepteki zayıflamanın enflasyon görünümdeki bozulmayı sınırlayabileceğini belirtse de sıkı duruşunu koruduğunu söyledi.

Para politikası duruşuna ilişkin sıkılık mesajının değişmediğine dikkati çeken Bürümcekçi, "Kurulun ekonomiye ilişkin değerlendirmeleri iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın hızlandığına, enflasyonda ise fiyat istikrarı açısından risklerin devamına işaret etti." dedi.

Bürümcekçi, Merkez Bankası'nın tüm fonlamayı haftalık repo ihalesinden yapmaya devam ederken, ortalama fonlama maliyetini yüzde 24 civarında oluşturacağını ifade etti.

İş Yatırım Menkul Değerler Araştırma Bölüm Yönetmeni Muammer Kömürcüoğlu da Merkez Bankası'nın beklentiler dahilinde faizleri sabit tuttuğunu anımsattı.

PPK notunun detaylarına bakıldığında Merkez Bankası'nın enflasyon konusunda görece daha iyimser olduğuna ancak ihtiyatlı duruşun da sürdüğüne işaret ettiğini söyleyen Kömürcüoğlu, "Enflasyon konusundaki bu görüş değişikliği piyasalarca olumlu algılandı. Büyüme tarafında ise son çeyrekte yavaşlamanın devam edeceği düşünülüyor." ifadelerini kullandı.

YABANCI EKONOMİSTLERDEN DE YORUM GELDİ

Rabobank Gelişen Piyasalar Kur Stratejisti Piotr Matys, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faizlerde değişikliğe gitmemesinin, TL'nin son haftalarda elde ettiği kazançlara bakıldığında uygun bir karar olduğunu söyledi. Matys, TCMB'nin politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 24'te sabit bırakmasına ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, enflasyonun artması ve beklenenden daha uzun süre yüksek seviyelerde kalması riskine dikkati çekti.

Matys, "Ümit ediyoruz ki bugünkü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı TCMB'nin güvenilirliğini artırması konusunda kaçırılmış bir fırsat olmayacak. TCMB'nin faizlerde değişikliğe gitmemesi, TL'nin son haftalarda elde ettiği kazançlara bakıldığında uygun bir karar." diye konuştu.

Matys, faizlerde daha da artışa gitmenin Çin ve ABD arasındaki ticaret savaşları, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faizleri artırması, İtalya'daki mali dram ve jeopolitik risklere karşı TL'ye kalın bir yalıtım tabakası sağlayacağını kaydetti.

"TCMB, ÖNÜMÜZDEKİ 2 AYDA FİYAT İSTİKRARINI GÖZLEMLEYEBİLİR"

ABN Amro Ekonomisti Nora Neuteboom da TCMB faiz kararının beklentiler doğrultusunda olduğunu belirterek, "Son verilere bakıldığında, Türkiye ekonomisinde önemli bir şekilde tekrar dengelenme eğilimi yer alıyor." dedi. TCMB'nin önümüzdeki 2 ayda fiyat istikrarını gözlemleyebileceğini ifade eden Neuteboom, TL'ye yönelik baskıların azalmasının TCMB'nin, bekle-gör politikasını uygulaması için başka bir neden olabileceğini söyledi.

"MUHTEMELEN BAŞKA FAZİA ARTIŞI YAPMAYACAK"

Capital Economics Kıdemli Gelişmekte Olan Piyasalar Ekonomisti Jason Tuvey ise TCMB'nin, muhtemelen başka faiz artışı yapmayacağını belirtti. Tuvey, enflasyonun gelecek aylarda biraz daha artabileceğini ancak TL'de önemli bir değer kaybı yaşanmaması durumunda bu artışın faizlerin yükseltilmesi için yeterli bir etken olmayacağını vurguladı.

TD Securities Gelişen Piyasalar Strateji Başkanı Cristian Maggio da TCMB'nin faizlerde değişikliğe gitmemesinin beklenen bir karar olduğunu söyledi.