TİM ve İTO'dan faiz artışı ile ilgili açıklama

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, dün öğleden sonra yaptıkları açıklamayı hatırlatarak şunları söyledi:

Dünkü açıklamada döviz piyasasındaki gelişmelerin Türkiye ekonomisinin gerçekleri ile örtüşmediğini; diğer taraftan ise Merkez Bankası’nın bu dalgalanmayı kontrol etmek için gerekli adımları atması gerektiğini ifade etmiştik. Akşam saatlerinde para politikası kurulu tarafından alınan kararın doğru bir hamle olduğuna inanıyor; ihtiyaç duyulması halinde benzeri adımların önümüzdeki dönemde de kararlılıkla atılması gerektiğini düşünüyoruz.

İhracatçılar olarak bizim Türk Lirası’na olan inancımız sürüyor. Son 8 yılda TL ile yapılan ihracat 5 kat arttı ve TL ile ihracatın toplam ihracat içindeki payı yüzde 9,2’ye çıktı. İç kaynaklı olmayan bu tür dalgalanmalar da TL ile dış ticaretin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.

Türkiye yüksek potansiyeli olan bir ekonomiye sahip. Gerek sanayi üretimi, gerek ihracat, gerek turizm de tüm göstergeler pozitif yönde. İstihdam piyasası da buna uyumlu olarak gelişmeler gösteriyor. Yakaladığımız yüksek büyüme hızının devam ettirilmesi için tüketici güveni ve beklentilerini bozmamak gerekiyor. Merkez Bankası bir taraftan hükümetin büyüme politikalarını desteklerken diğer taraftan döviz kurlarında ve enflasyonda istenmeyen gelişmelerin önüne geçmelidir. Özellikle son haftalarda yaşadığımız bu dalgalanmaların reel sektöre zarar vermesini engellemek için merkez bankamızın proaktif olarak adım atmasını bekliyoruz.

BU YÜKÜ HEPİMİZ PAYLAŞACAĞIZ

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç de kararı olumlu bulduğunu ifade ederek şunları söyledi:

“Merkez Bankası’nın 300 puanlık faiz artışı doğru olduğu kadar çok maliyetli bir adım. Aklımızdan hiç çıkarmayalım ki, bu yükü eninde sonunda hepimiz paylaşacağız. O sebeple Merkez’in faiz artışı adımı, kesinlikle yalnız bırakılmamalı.

Başta sorumluluk sahibi siyasetçiler olmak üzere; vatandaşından tüccarına, bürokratından tüm partilerin mensuplarına kadar hepimize milli bir görev düşüyor.

Dövizdeki tırmanışa karşı birlik olmazsak, Merkez Bankası’nın paramızı korumak için kullanacağı enstrümanları etkisizleştirmiş oluruz.

Bu da önümüzdeki tabloyu ağırlaştırmaktan ve yurtdışındaki manipülasyona alet olmaktan başka işe yaramaz.

Özellikle iş çevrelerine ve üreticilerimize tavsiyem, dolarla iş yapmayanların dolardan uzak kalmaları. Vatandaşlarımızın ise küçük birikimlerini daha çok kazanma arzusu ile riske etmemeleridir.

Üzerinde ay yıldız bulunan paramızın kıymetini bilelim. Türk Lirası’nı gözümüz gibi muhafaza edelim.”