"Serbest Bölge Çalıştayı"

Bakan Zeybekci, Pamukale Colossea Otelde Ekonomi Bakanlığı tarafından düzenlenen "Serbest Bölge Çalıştayı"nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin serbest bölgelerde heyecanlı, iştahlı bir şekilde çalışma başlattığını ve serbest bölgelere sahip olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin dünyanın bir çok ülkesiyle eş zamanda, aynı özelliklerle, donanımlarla, imtiyazlarla, avantajlarla serbest bölgelere sahip olduğunu fakat zaman içinde yerinde saydığını belirten Bakan Zeybekci, 2004-2005 yıllarında AB müzakerelerinin başlama sürecinde "AB'ye katılacağız" diyerek serbest bölgelerle geri adım adımlar atıldığını, "vazgeçilir gibi" olunduğunu belirterek, "O dönemlerde Denizlimize çok katkısı olan eski Maliye Bakanımız Kemal Unakıtan'la bu konuları tartışan birisi olarak, o günleri yaşayan birisi olarak bunları söylüyorum" dedi.

Serbest bölge konusunda Portekiz'i önemli örnek olarak gösteren ve bu ülkenin AB'ye katılırken serbest bölgeleri 30 yıllık bir imtiyazla dokunulmaz hale getirdiğini, şu anda da çok güzel şekilde faaliyetlerini sürdürdüğünü belirten Nihat Zeybekci, "Avrupa Birliği de belki kendi içinde, serbest bölgelerle ilgili yeni bir açılım yapmak zorunda. Dünya her gün başka bir boyuta, başka gelişmelere geçiyor" ifadesini kullandı.

Serbest bölgelerin mantığının "gümrük dışı, ayrı bir kanunla, ayrı bir yönetimle izole edilmiş veya özel haklar ve imtiyazlar verilmiş" bölgeler olarak görüldüğünü kaydeden Zeybekci, dünyada serbest bölgeler konusunda daha farklı boyutları geçildiğini, Türkiye'deki serbest bölgeleri uzmanların "1. Bölge" olarak tanımlarken, dünyada 5., 6. Serbest Bölgeler konuşmaya başlandığını dile getirdi.

Etiyopya ziyaretinde bir Türk tarafından kurulan 8 bin 500 çalışanı olan bir şirketi de ziyaret ettiklerini, şirket sahibinin "benim şirketimin kapısından içeri girildiğinde burası serbest bölgedir, burada her şey ayrı bir dünyadır" dediğini kaydeden Zeybekci, "Serbest bölgelerle ilgili de bir suçun günahını serbest bölgelere yıktık. Suçun günahı derken, belki bürokrasi, devlet veya hükümet olarak, özellikle bu alanda bazı bölgeleri disiplin edersek, serbest bölgelerde şunları yaptırmazsak her şey çözülür gibi bir mantığa büründük. Organize sanayi bölgesinde serbest bölge imtiyazı verirken, serbest bölgede bu imtiyazı vermedik. Organize sanayi bölgesinde elektrik üreten bir kuruluşun ürettiği fazla elektriğini değerlendirirken, serbest bölgeye böyle bir imkan vermedik. Kim vermedi bunu? Maalesef, bu ülkeyi, bu vatanı bu milletten korumak gibi sapkın bir düşünce içinde olan bir zihniyetle bunu yaptık" diye konuştu.

"Dünyadaki en başarılı örneklerin ilerisine geçen bir serbest bölge anlayışı"

Bakan Zeybekci, Türkiye olarak serbest bölgelerle ilgili bir karar verdiklerini ve bunu devam ettireceklerini, serbest bölgeleri geliştireceklerini bildirerek "Dünyadaki en başarılı örneklerin ilerisine geçen bir serbest bölge anlayışına geçeceğiz. Serbest bölgeler hiçbir şeyin alternatifi değil, ülkedeki hiçbir alanın alternatifi değil. Serbest bölge Singapur'daki, Portekiz'deki, İrlanda'daki serbest bölgenin alternatifi olsun. Bugün Yunan adalarında serbest bölgelerle ilgili çok farklı çalışmalar var, bunların alternatifleri olsun. Çünkü biz böyle bir mantık içerisinde 'Türk Serbest Bölgeleri' diye yeni bir model olsun istiyoruz ve bunu için çalışıyoruz" dedi.

Hammade, enerji, ticaret, hizmet, turizm bütün bu alanların geçiş noktasında, dünyanın orta yerinde olan Türkiye'nin kendi serbest modelini üretmek zorunda olduğunu belirten Bakan Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz bunu üreteceğiz, hükümet olarak kararımızı verdik. Türkiye, yeni Türkiye modeliyle, serbest bölge modelini ortaya koyması gerekiyor. Serbest bölge kanunumuzda bütün ihtiyaçları karşılayan, mahrumiyetleri ortadan kaldıran, problemleri çözen bir düzenleme yapacağız. 2023 hedeflerine ulaşacaksak, bunu normal modda ulaşamayız. Şu andaki klasik Türkiye'nin gelmiş noktayla, yani şu anda neyiniz varsa bununla yola devam ederseniz Türkiye 2023 hedeflerine ulaşamaz. Bundan emin olun, bunu biliyoruz. Yeni Türkiye'de artık yeni modeller, yeni enstrümanlar, yeni yollar bulmamız gerekir. 1,66 dolar kilogram fiyatıyla yaptığımız ihracatla 500 milyar dolara asla ve asla ulaşamayız. Türkiye'nin bütün madenlerini, bütün mermerlerini, bütün ürünlerini kilogram kilogram satsak ulaşamayız. Ne yapım ne etmeli bunu 3,5, 4 dolara çıkarmalı. 160 milyar dolar ihracat yapıyoruz bunun içinde yüksek teknolojinin payı yüzde 4 seviyesinde. 2023 hedeflerine, bugün "Atam izindeyiz" sloganından öteye geçmeyen Gazi Mustafa Kemal'in o muasır medeniyet yürüyüşüne ulaşmak için bizim bu yüzde 4'ü yüzde 20'nin üzerine çıkarmamız gerekiyor. Onun için bizim dünyadan teknoloji transferine ihtiyacımız var. Yüksek teknoloji ile ilgili çok hızlı bir iletişimin olduğu bir alana ihtiyacımız var. Bu alana da serbest bölgelerdir. Serbest bölgeye girdikten sonra o coğrafyada, o ülkede, o bölgede, o kültür kendiliğinden oluşmaya başlar."

Bakan Zeybekci, Cubiti Cumhuriyeti hükümetinden 99 yıllığına ilk etapta 5 bin dönüm özel serbest bölgesi istediklerini hatırlatarak, "Amacımız kuracağımız bu alanda yeni Türkiye'yi, yani küçük Türkiye kurmak. Sadece Türk şirketleri için böyle bir alan yaratmak. Bu çok büyük bir avantaj sağlayacak. Bunun imzasını attık. Türkiye olarak ilk defa Başbakanımızın talimatıyla ilk defa hükümet olarak yatırım yapmaya karar verdik. Yani parasını devlet olarak vererek, orada binaları yaprak, tüm donatılarını sağlayarak her şeyin hazır halde Türk firmalarına gel kardeşim diyeceğiz. Etiyopya buna inanılmaz destek verdi. Çünkü onların çok büyük sıkıntısını giderecek. Bu öne geçmektir, bir adım önde olmaktır. Önden gitmek, sistemi önden sürüklemek yani ekonomini, piyasanın, reel sektörün veya alanın sizi takip etmesidir. Onun için yapıyoruz bunu, Etiyapya'da, Cubiti'de yaptığımız uygulamayı, dünyanın başka yerlerinde de yapmak istiyoruz" diye konuştu.

Türkiye'nin global bir oyuncu olduğunu vurgulayan Zeybekci, şunları kaydetti:

"Biz 3 bin yıllık yazılı tarih boyunca bir global oyuncu olduk. Biz dünyanın neresine gidersek gidelim, bizim sırtımızda başka ülkelerin olduğu gibi bagaj yok, sırtımızda yük yok. Ecdadının bize bıraktığı zerre kadar yüz karası bir şey yok. Ecdadın bize bıraktığı sadece ve sadece itibardır. Öyleyse ecdadın evlatlarına düşen dünyanın gereği olan işleri o coğrafyada yapmakla ilgili, ecdattan selam getirdim dediğiniz zaman bütün kapılar açılıyor. İnşallah bunu da yapıyoruz, selam götürüyoruz her yere"

(sürecek)