Üçüncü çeyrek büyüme rakamları

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın (SETA) raporunda, Türkiye ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde kaydettiği yüzde 1,7'lik büyüme ile birçok Avrupa Birliği (AB) ve OECD ülkesini geride bıraktığı belirtildi.

SETA Vakfı Ekonomi Direktörü Erdal Tanas Karagöl tarafından hazırlanan, "Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) 2014 3. Çeyrek Değerlendirmesi"nde, Orta Doğu ve Ukrayna'daki gelişmelerden dolayı artan jeopolitik belirsizliğin, küresel piyasaların dalgalı seyir izlemesine sebep olduğu kaydedildi.

İç talebi azaltmaya yönelik önlemlerin ve sıkı para politikası uygulamalarının iç talepte düşüşe neden olduğunun belirtildiği raporda, Türkiye'nin yılın üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 1,7 ile beklentilerin altında büyüdüğü ifade edildi.

Raporda, Türkiye'nin, mevcut büyüme oranıyla OECD ülkeleri içinde 7. sırada yer aldığı, Almanya'nın yüzde 1,2 büyüdüğü dikkate alındığında birçok AB ve OECD ülkesini geride bırakmayı başardığı belirtildi.

Türkiye ekonomisindeki iç talep daralmasına karşılık, ihracatın pozitif etkisini sürdürdüğüne işaret edilen raporda, "Ortadoğu'daki belirsizliğe rağmen ihracatın artması, ihracat sektörünün Türkiye ekonomisinin lokomotifini oluşturduğunu göstermektedir. Bunun arka planında Türkiye'nin en büyük ihracat pazarlarından olan AB ülkelerindeki göreli toparlanmayla beraber, Türkiye'nin alternatif pazar çeşitliliğini sağlamış olması bulunmaktadır" değerlendirmesinde bulunuldu.

Raporda, Afrika ve Rusya ile yeni bir döneme girilmesinin önemli olduğu belirtilerek, terör örgütü IŞİD'in bölgede hala tehdit unsuru olarak bulunmasının belirsizliğin sürmesine yol açtığı kaydedildi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan yapısal reform paketinin de Türkiye ekonomisinin büyüme kararlılığının göstergesi olduğunun belirtildiği değerlendirmede, şu ifadelere yer verildi:

"Söz konusu eylem planlarının etkin olarak uygulanabilmesi için gerekli çalışmaların zamanında ve verimli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Yapısal reformlar, Türkiye'nin sürdürülebilir ve yüksek ekonomik büyüme hedeflerine ulaşmasında öncü rol oynayacaktır.

Enerji piyasasında da görünürlüğünü artıran Türkiye, enerjide merkez üssü olma adına önemli adımlar atmıştır. Rusya Devlet Başkanı Putin'in, AB ile yaşanan problemlerden dolayı Bulgaristan üzerinden Avrupa'ya doğalgaz aktaracak olan Güney Akım'ın iptal edildiğini açıklaması ve bu projenin Türkiye ile Yunanistan üzerinden sağlanacak olması Türkiye'nin enerjide merkez üssü olması adına önemli bir fırsattır. Ekonomik büyüme sürecinde en önemli yapısal sorunlardan olan cari açığın azaltılması için, bu fırsatlar büyük önem taşımaktadır. Güney Gaz Koridoru kapsamında, Azerbaycan doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya aktaracak olan TANAP ile birlikte Güney Akım Projesi'nin, ekonomik büyümeye büyük katkı sunmasının yanında, Türkiye'nin doğu ile batı arasında köprü konumunu da güçlendirecektir."