15. MÜSİAD Uluslararası Fuarı

TTNET Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Mert Başar, Türkiye'nin, TTNET sayesinde Avrupa'nın 4. dünyanın ise 10. büyük Wi Fi ağına sahip ülke olduğunu kaydetti.

Başar, 15. MÜSİAD Uluslararası Fuarı'nda düzenlenen "Yükselen Katma Değer: Telekominikasyon Teknolojileri" başlıklı panelde, insanların internete artık her an ve her yerde bağlanmak istediğini, bunu yaparken de yüksek hız ve kapasiteyi tercih ettiğini anlattı.

Her yerde ve her cihazda bağlanmanın en etkili yollarından birinin Wi Fi olduğunu vurgulayan Başar, "TTNET olarak kullanıcıların bu ihtiyaçlarına ya da tercihlerine TTNET Wi Fi ile cevap veriyoruz. TTNET kullanıcılarına evlerine, iş yerlerine ilave olarak 5 bine aşkın noktada Wi Fi aracılığıyla erişim hizmeti vererek, onları internete ve dijital dünyaya açıyoruz. Türkiye, TTNET sayesinde Avrupa'nın 4'üncü dünyanın ise 10'uncu büyük Wi Fi ağına sahip" dedi.

Türkiye'nin 81 ilinin tümünde TTNET Wi Fi servisinin mevcut olduğunu, Türk Hava Yolları'yla (THY) yapılan iş birliğiyle yolcuların uçarken de internete bağlı kalabildiğini dile getiren Başar, "THY'nin uluslararası uçuşlarda kullanılan kablosuz internet altyapısına sahip 15 uçağında TTNET Wi Fi Fly ile internet erişimi sağlıyoruz. Kullanıcılara karada, denizde ve havada sunduğumuz Wi Fi erişim noktalarına, yeni prestij noktaları ekliyoruz. Bu noktalarımızdan biri de Türk Telekom Arena Stadyumu…

Türk Telekom Arena, tüm tribünlerinde Wi Fi servisi verilen ve internet tabanlı dijital uygulamaların sunulacağı Türkiye’nin ilk akıllı futbol stadyumu oldu. Telekom Arena, binlerce kişinin aynı anda internete bağlandığı en büyük TTNET Wi Fi noktası oldu. Wi Fi hizmeti kullanıcıların istedikleri cihazdan istedikleri yerden internete bağlanmasını sağlarken, onlara hız ve kapasite anlamında da önemli avantajlar sunuyor. Biz de bu avantajları kullanıcılara sunarken, bir yandan da yenilikler geliştirmeye devam ediyoruz."

"Ar-Ge konusuna daha çok eğilmemiz gerek"

Netaş Pazarlamadan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Sercan Taşkıran ise fuarın yerli teknoloji üretimi ve Türkiye'den küresel teknoloji markaları çıkarma amacına faydalı olacağını dile getirdi.

Taşkıran, fuarın amaçları arasında, Türkiye'nin yüksek teknoloji algısını kuvvetlendirmek ve milli teknolojilere sahip çıkmanın bulunduğunu belirterek, bunun hayati bir amaç olduğunu vurguladı.

Teknolojik inovasyon, ileri teknoloji ve yenilikçi ürün geliştirmeyi, günümüzde sürdürülebilir büyümenin en kritik itici gücü olarak nitelendiren Taşkıran, bunun sadece şirketler için değil ülkeler için de önemli olduğuna işaret etti.

Taşkıran, Türkiye'de özgün teknoloji üretilmesine ve bunun sonucunda yerli üretim yapılmasını sağlama noktasında, yatırımcı üretici ve proje sahiplerinden yerli ve yabancı iş adamlarına, devlet kurum ve kuruluşlarından yenilikçi işletmelere kadar tüm paydaşlara önemli görevler düştüğünü söyledi.

Sercan Taşkıran, şunları kaydetti:

"Son 10 yılda ülkemizde Ar-Ge ve inovasyona odaklanıldı. Ekosistemi geliştirmek hedefiyle çok doğru ve kapsamlı adımlar atıldı. Ancak küresel düzeyde rekabetçi olabilmek için daha yapacak çok şey var. Burada, Ar-Ge konusuna daha çok eğilmemiz gerek. Ar-Ge ihalelerinin açılması çok önemli. Küresel şirketlerimizin, dünyaca ünlü markalarımızın olduğu söylemek için özel ve kamu alımlarında Türk malına öncelik verilmesi gerek. Geçtiğimiz günlerde açıklanan Yapısal Dönüşüm ve Eylem Planı ülke olarak hedefe emin ve kararlı adımlarla yürüdüğümüzü göstermekte. Yerli teknolojiyle ilgili zihinsel eşiği aşıp, Türk mühendislerinin ne kadar iyi olduğunu ispat edebilmemiz için eylem planında yer alan kararlar büyük önem taşımakta. Tüm bu kararların ve çalışmaların sonucunu önümüzdeki yıllarda göreceğimize inanıyoruz."

Dünyada ve Türkiye'de mobil iletişim teknolojileri ve 4G, büyük veri, bulut teknolojileri, akıllı şebekeler ve siber güvenliğin ön planda yer alan trendler olduğunu da Taşkıran, Türkiye olarak bu alanlardaki çalışmaların hız kazanması gerektiğini sözlerine ekledi.