15. MÜSİAD Uluslararası Fuarı

Uluslararası İş Forumu (IBF) Genel Başkanı Erol Yarar, helal turizmin toplumun talepleri doğrultusunda Türkiye'de önemli bir sektör haline geldiğini belirterek, "Ancak helal turizm denildiğinde bunun standartlarının çok iyi belirlenmesi gerek" dedi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) 15. Uluslararası Fuarı'nda MÜSİAD Hizmet Sektör Kurulu Başkanı Muhammet Ali Özeken moderatörlüğünde "Dünyada Yükselen Değer Helal Turizm" konulu bir panel düzenlendi.

Uluslararası İş Forumu (IBF) Genel Başkanı Erol Yarar, panelin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin turizmde 1983 yılında Turgut Özal'la ciddi bir atılım yaptığını kaydetti. O zaman uygulanan teşviklerle bugün Türkiye'nin dünyanın en önemli turizm merkezlerinden biri haline gelmekle kalmadığını, ayrıca İslam aleminin en büyük turizm ülkesi konumuna geldiğini söyleyen Yarar, Türkiye'nin 30 milyar doları aşan turizm geliri ve 40 milyon turist rakamının önemine dikkati çekti.

Yarar, "Türkiye açısından turizm çok önemli bir gelişme arz etti. Ama bizim değerlerimiz açısından konuya bakıldığında bir çelişki görüyoruz. MÜSİAD'ı kurduğumuz 90'lı yıllardan başlamak üzere ticaretin helal yönü üzerinde durduk. Bizim için değerlerimiz her şeyin ötesinde oldu. Bu değerleri her yaptığımız işe taşımamız gerektiğinden dolayı turizm gibi dünyanın en hızlı gelişen sektöründe MÜSİAD olarak 'Onların yıldızları varsa bizim de bir derecelendirmemiz olsun, mesela hilal koyalım' diyorduk" ifadelerini kullandı.

Helal turizmin toplumun talepleri doğrultusunda Türkiye'de önemli bir sektör haline geldiğine işaret eden Yarar, ancak helal turizm denildiğinde bunun standartlarının çok iyi belirlenmesi gerektiğini ifade etti. Aynı zamanda Türkiye Kayak Federasyonu Başkanı da olan Erol Yarar, "Dünyanın en önemli turizm hadiselerinin başında kış turizmi geliyor. Ama bu turizm türü Türkiye'de geride. Federasyon olarak bir proje hazırladık. Türkiye'de kayak yapılabilecek 100 bölge tespit ettik. 5 bin otel yapılacak merkez var Türkiye'de, 250-300 bin yataklı kapasite oluşturulacak. Türkiye'nin yaz turizminin yaklaşık 4'te biri ama geliri, eğer kış turizmi insanlarını dünyadan çekebilirsek yaz turizmine denk olacak" diye konuştu.

Yarar, Türkiye'nin Ortadoğu ve İslam dünyasının kayak merkezi olabileceğine işaret etti. Bu konuda yapılması gerekenlere değinen Yarar, "Peki bunu nasıl yapılandıracağız? Yaz turizminde düştüğümüz hataya düşmeyelim. Mimarimiz yerel mimari öğeleri taşımalı. Turizmi kendi değerlerimizle kültürümüzle örtüştürmeliyiz. Bir de bunu uluslararası zincirlerin gelip yatırım yapacağı şeklinde değil, yerel yatırımcıların yatırım yapabileceği boyutta tutmalıyız. Türkiye olarak bu konuda bir öncülük yapmalıyız" yorumunda bulundu.

"Türkiye için altyapısı en hazır yeni pazar helal turizm"

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Genel Müdür Yardımcısı Murat Kalkan, Güney Kore'den seyahat ve tur sektöründen temsilci bir grubun helal turizm hakkında Türkiye'nin tecrübelerinden istifade etmek üzere kendilerini ziyaret ettiğini anlattı. Kalkan, "Güney Kore'nin bize helal turizmi sormaya geldiği bir yerde 'Biz neler yapıyoruz, neler yapmalıyız ve bu sektörü geliştirmek için hangi kriterleri belirlemeliyiz?' konusu üzerinde çalışmalıyız" dedi.

Evra Turizm Genel Müdürü Cüneyt Çetin, Türkiye için altyapısı en hazır yeni pazarın helal turizm olduğunu belirterek, "Helal turizm sadece alkolsüz otel değildir. Helal turizm, yaşamlarını İslami şartlara göre düzenleyen Müslümanların aldıkları tatil ve tur hizmetlerinin tüm kapsamının İslami kurallara göre oluşturulmasıdır. Helal turizm deyince akla sadece İslami ya da alternatif diye adlandırılan oteller gelmemeli. Düzenlenen turlarda ibadet zamanlarının es geçilmemesi bile bu kapsamın içindedir" görüşünü paylaştı.

Balıkesir Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Necdet Hacıoğlu ise Türkiye'nin helal turizmden yeterli payı alamadığının altını çizdi. Helal turizmin, 2020 yılında 100 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğüne ulaşacağının tahmin edildiğini aktaran Hacıoğlu, "Burada önemli olan bizim helal turizme hazır olup olmadığımız. Birikmiş, bastırılmış bir talep vardı ve bu şimdi gün yüzüne çıktı. Sektör temsilcileri önce bu talebi, helal turizme katılan insanların beklentilerini analiz etmeli. Onlara uygun turistik ürünler ve hizmetler üretilmeli" değerlendirmesini yaptı.

Hacıoğlu, zarar eder haldeyken helal turizme geçince kar eden oteller olduğunu da sözlerine ekledi.