Yağdan sonra incirde de Suriye alarmı

Türkiye'nin 2013-2014 sezonunda 251 milyon dolar gelirle ihracatında rekor kırdığı kuru incirde yeni sezon sıkıntılı başladı.

Yağdan sonra incirde de Suriye alarmı
Yağdan sonra incirde de Suriye alarmı
GİRİŞ 05.10.2014 11:16 GÜNCELLEME 05.10.2014 11:16

Türkiye'nin üretim ve ihracatta dünya lideri olduğu kuru incirde fiyatların geçen yıla göre yaklaşık iki kat artması sonrası Suriye'den kaçak yollarla kuru incir getirildiği iddia edildi.

 Aydın başta olmak üzere İzmir ve Denizli'nin bazı ilçelerinde üretilen kuru incirde bu yıl nemin yüksek olması nedeniyle beklenen rekolte ve kalite yakalanamadı. İhracata uygun incir üretiminin sınırlı kalması nedeniyle fiyatlar yükselişe geçti. 15 Ekim'de başlayacak ihracat sezonu öncesi kuru incirin üreticiden alım fiyatı 12 liraya yaklaştı. Fiyatların hızla artışı bölgeye dışarıdan kuru incir getirildiği iddialarını da beraberinde getirdi.

Tariş İncir Birliği Başkanı Ahmet Fevzi Aruman, rekoltenin beklenen oranda olmamasının fırsatçılara gün doğurduğunu, Güneydoğu Anadolu'dan geçen yıllarda görülmeyen oranda kuru incir girmeye başladığını söyledi.

Bu ürünün Suriye'den kaçak yollarla girdiğini, kalitesinin Aydın incirini tutmasa da yerli ürünle karıştırıldığını savunan Aruman, bunun piyasayı bozucu etki yarattığını, Türk incirinin imajı üzerinde de tehdit oluşturduğunu savundu.

Aruman, şunları söyledi:

"Suriye, ateş altında bir ülke. Oradaki insanlar elindeki malı değerlendirmek istiyor. Burada da fiyatların 10-12 lira seviyesini gördüğü bir ortamı yaşıyoruz. Suriye'den giren çok miktarda kuru incir, 2,5 - 3,5 lira arası fiyatlarla Ege'ye giriyor. Suriye'den giren ürün kalite olarak Ege incirini tutmuyor ancak kuru incirin daha kaliteli bir görünüme kavuşması için kullanılan bazı kimyasal yöntemler var. Hidrojen peroksitle ağartma gibi yöntemler yasaklanmış olmasına rağmen bu yöntemi kullananların olduğu yönünde duyumlar alıyoruz. Bu konudaki denetimlerin sıkılaştırılması gerekiyor."

Ürün üzerinde yapılan denetimlerin ürünler ihracata gitmeden önce konteynerlerden numune alınarak yapılması gerektiğini savunan Aruman, "Türk incirinin marka değerini korumak zorundayız. Denetimle görevli kurumlar bu yıl daha dikkatli olmalı" diye konuştu.

Ezme veya kesme olarak değerlendirilebilir

Ege Kuru Meyve İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Osman Öz ise Güneydoğu bölgesinden bir miktar kuru incirin girdiğini ancak bunun menşesinin neresi olduğunu bilemediklerini ifade etti.

Suriye'de Türkiye'ye kaçak kuru incir getirilmiş olabileceğini anlatan Öz, "Sınırdan binlerce insan girmiş, 'incir girmemiştir' diyemeyiz. Ancak dışarıdan gelen incirle bölgemizde yetişenlerin kalitesi aynı değil. Gelen incirin daha çok kesme ve ezme olarak değerlendirilebileceğini düşünüyoruz. Bu ürünün paketlemeye uygun olmaması nedeniyle piyasayı da bozacağını sanmıyoruz" dedi.

Öz, kaçak incir girişiyle hidrojen peroksit kullanımının artıracağı iddialarına katılmadığını, gelen ürünün kalitesinin hiçbir şekilde Aydın inciri seviyesine çıkarılamayacağını ifade etti.

Kuru incirde 15 Ekim'de başlayacak ihracat sezonunu da değerlendiren Öz, "Fiyatlar geçen yıla göre iki kat arttı. Üretim kalitesi beklenen oranda değil. Fiyatların yükselmesi nedeniyle alıcı firmalar, alım miktarını düşürecektir. Bu da piyasa dengesini bozabilir" dedi.

Geçen yıl ihracatın 72 bin ton olmasına rağmen rekoltenin 62 bin ton olduğuna dikkati çeken sektör yetkilileri, bölgeye farklı yerlerden her yıl 5-6 bin tonluk kuru incir girişinin olduğunu, ancak bunun ne kadarlık bölümünün Suriye'den gelmiş olabileceğinin bilinmediğini ifade ediyor.

Ege Bölgesi'nde geçen yıl da Suriye'den kaçak yollarla getirilen yağların bölgedeki rafinerilerde işlenerek diğer yağlarla karıştırıldığı ve ihracatının yapıldığı iddia edilmişti.

KAYNAK: AA