Dünya ekonomisinin son sancısı: Euro

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) baş iktisatçılarından Eckhard Wurzel'in önümüzdeki iki yılın ekonomik görünümünüyle ilgili tahminleri hiç de iç açıcı değil. Beş yıldan beri devam eden kriz ve konjonktür eğrisinde kaydedilen iniş - çıkışlar dünya genelinde büyümeyi baltalamış durumda. Wurzel'a göre, bu aslında beklenmedik bir durum değil:

Wurzel, "Bu aslında daha önce yaşanan krizle ilgili. Mali krize bağlı bir düşüş yaşandığında, genellikle bunun ardından yavaş bir canlanma gelir. Ayrıca son dönemde Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı dışında, bir iki yıl öncesinde ve elbette ki ondan önce gördüklerimize oranla çok daha düşük bir büyüme eğilimi söz konusu" diyor.

Gerek Çin ve Hindistan gerekse diğer ülkelerde ekonomik büyüme yavaşladı. Avrupa'daki borç krizi de dünya ekonomisini frenleyen bir diğer etken. Avrupa ülkelerinin aldığı tüm önlemlere rağmen bu konuda henüz bir ilerleme sağlanamadı. Hatta kriz öylesine derinleşiyor ki; Euro krizini dünya konjonktürü açısından başlıca tehdit olarak tanımlamak mümkün. Zira yaşanan güven kaybı yatırımları ve tüketimi büyük ölçüde baltalıyor.

Durgunluk uzakta değil

Euro Bölgesi'nde krizin önümüzdeki yıl da devam etmesi bekleniyor. Uzmanlara göre, ekonomik durgunluk Avrupa için pek uzakta değil. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'nın raporuna göre, bu yılki yüzde 0,4'lük küçülmenin ardından 2013 yılında Avrupa ekonomisinde yüzde 0,1 oranında bir gerileme bekleniyor. Ancak 2014 yılında yüzde 1,3 oranında bir büyüme yaşanacağı tahmin ediliyor.

Eckhard Wurzel, son dönemde mali piyasalarda yaşanan bazı olumlu gelişmelerin tüm bu olumsuz tablonun gölgesinde kaldığını kaydediyor:

"Hisse senedi fiyat endeksinde oldukça büyük bir yükselme kaydedildi ve bazı ülkelerde faizler oldukça düşük... Ancak işte asıl sorun da Euro ülkeleri arasındaki büyük farklılıklar. Bazı ülkelerde ise faizler çok yüksek ve bu ülkelerde reel ekonomiye etkileri olan çok elverişsiz bir borçlanma dinamiği var."

Almanya'da krizin izleri

Diğer birçok Avrupa ülkesine oranla çok daha sağlam bir endüstriye sahip olan Almanya'da bile kriz derin izler bırakmaya başladı. Rapora göre, Almanya'da bu yıl yüzde 0,8'lik büyüme bekleniyor. 2013'te ise bunun yüzde 0,6'ya gerileyeceği ve ancak 2014'te yüzde 1,9 oranında yükseleceği tahmin ediliyor.

Bundan özellikle önümüzdeki yıl ihracatçıların etkileneceği düşünülüyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'nın Almanya bölümü sorumlusu Andres Fuentes makina ve tesis siparişlerinin gerileyeceğini öngörüyor.

Politikacılar çağrı

Raporda, krizden çıkış için en önemli görev ise politikacılara düştüğü belirtiliyor. Uzmanlar, hükümetlerin acilen somut adımlar atması gerektiğine, aksi takdirde yaşanacak etkilerin şimdiye kadar yaşananları sollayabileceğine dikkat çekiyor.

Raporda ayrıca Avrupa Merkez Bankası'ndan da temel faiz oranlarını düşürmeye devam etmesi ve konjonktürü destekleyen politikalarını da uzun vadede sürdürmesi talep ediliyor. Finans sistemini güçlendirmenin bankaların bilançosunun düzelmesinden geçtiğine dikkat çeken Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı, ortaklaşa desteklenen gerçek bir bankacılık birliğinin oluşturulması isteniyor. Ayrıca gereklilik halinde Avrupa İstikrar Mekanizması yoluyla bankaların sermayelerinin desteklenmesi gerektiğine dikkat çekildi.